CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, 4’ü ilçe, 22’si il olmak üzere 18 günde 26 miting yaptı. Düzce-Bolu mitingleri arasında seçim otobüsünde bir grup gazeteciyi ağırlayan İnce, kampanya süreci, milletvekili aday listeleri, seçimi kazanması durumunda yapacağı çalışmalar ve dış politikayla ilgili sorulara yanıt verdi.
Muharrem İnce’nin, CHP’nin milletvekili aday listesi ortaya çıktıktan sonra bu duruma tepki gösterdiği, CHP lideri ile görüşüp bazı taleplerde bulunduğu iddia edilmişti. Listelerle ilgili soru üzerine seçim otobüsünde aday gösterilmeyen milletvekillerini işaret eden İnce, “Listede olmayıp çalışmada olan 57 kişi var. Bizim derdimiz Cumhurbaşkanlığını almak. Listeleri genel merkez yapıyor, Bakanlar Kurulunu da ben yapıyorum” dedi.
İnce, “listelerle ilgili bir talebiniz olmadı mı?” sorusuna ise, “Arkadaşlar, bunu Tayyip Erdoğan’a sorabilir misiniz? Tayyip Erdoğan’a şu kişi neden yok, bu kişi niye var?” diye sorabilir misiniz? Soramazsınız. Basından benim bu dönemde isteğim şu: Tayyip Erdoğan’a sorabildiklerimizi sorun, ekstradan bana 3 tane daha fazla sorun. Ben bu tartışmalara girmem. Bazı arkadaşlarımın olmasını ister miydim? İsterdim. Olmamış olabilir. Onlar sorun yapmıyorsa medya bunu neden sorun yapıyor ki? Bak, arkadaşım (Mustafa Balbay’ı göstererek) listede yok. O sorun yapmamış ben de yapmıyorum. Kimse yapmasın, milletimiz de yapmasın, biz işimize bakalım” yanıtı verdi.
AK Parti’nin milletvekili aday listesini de değerlendiren İnce, “Bir kere damat var mı listede? Var. Demek ki bakan yapmayacak. Demek ki kaybedeceğini düşünüyor. Başbakan Binali Yıldırım var mı listede, var. Demek ki Yıldırım da olmayacak, demek ki kaybedeceklerini düşünüyorlar. Milletvekili olalım bari demişler. İçişleri Bakanı da listede var, demek ki o da bakan değil. Yani kaybetme ihtimallerini çok yüksek görüyorlar ki hiç olmasa milletvekili olalım diyorlar. Ben böyle okudum” dedi.
15 yaşından bu yana CHP’de hizmet etmiş biri olarak Cumhurbaşkanı adayı olduğunu belirten İnce, “Şu anda benim derdim ne biliyor musunuz? Bir enkaz devralacağım. 24 Haziran’da bu enkazı nasıl toparlarım ben buna kafa yoruyorum” dedi. İnce, 24 Haziran sonrası kimlerle, nasıl bir yönetim sergileyeceğiyle ilgili soruya ise şu yanıtı verdi:
“Bazı arkadaşlarımı seçim kazanmadan deşifre etmek istemem. Bunların içinde devlet memuru olanlar da var. Bu hazırlığı çok uzun süredir yapıyordum zaten. Genel başkan adayı olan bir kişi Türkiye’yi yönetmeye de adaydır. Şu anda Türkiye’de bir tek adam var. Yanında ehliyetsiz bir ekip var. Yeni dönemde farkımız bunu değiştirmek olacak. Güçlü bir lider olacak ama ortak akla inanan, ortak iyiyi arayan, liyakatli bir ekiple çalışan ve demokrasiye inanan hukuk devletine inanan bir ekip olacak. Uzlaşacağız. Anlaşacağız. Uzlaşma kültürünü yansıttığımızda Millet İttifakı ile de hiçbir sorun olmayacak. Dayatma yok uzlaşma olacak.”
İnce ekonomik tabloyu nasıl iyileştireceği, “enkaz”ı nasıl kaldıracağa sorusuna, “Güven vererek. Şeffaflık, güven, demokrasi, hukuk devleti olacak. Hukuk devleti olmadan talimatla, polisiye tedbirlerle ekonomi yönetilmez. Faizleri indirin! İdeolojik saplantı ile ekonomi yönetilmez. Liyakatsiz insanlarla ekonomi yönetilmez. Talimatla polisiye tedbirlerle ekonomi yönetilmez. Yapılan yanlışlar bunlar” yanıtı verdi.
İnce, Fethullah Gülen’in iadesiyle ilgili usulüne uygun resmi bir talepte bulunulmadığı iddialarını tekrarladı, Gülen’in iadesiyle ilgili dolaşan resmi yazıda Washington’un bile doğru yazılmadığını söyledi. İnce, “İşte ben liyakat diyorum ya, bunun için diyorum. Düşünün Türkiye’de bir bakan yazı yazıyor, ABD’nin başkenti bile resmi yazıda yanlış yazılmış” dedi. İnce iddiasıyla ilgili hükümetten gelen “hukukçu vekiller gelsin incelesin” çağrısına da “Göndereceğim merak etmeyin. Yakında gidecek arkadaşlar” yanıtı verdi. İnce Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün, “Adalet Bakanı yerine Amerikalı yetkiliden bilgi alınması üzücü” sözlerine de “Abdülhamit Gül’ün neyine inanayım. Maltepe mitinginde milyonlar varken “170 bin kişi var” diye açıklama yaptırdılar. İngilizler, Fransızlar, Amerikalılar uydudan orada kaç kişi olduğunu bilmiyorlar mı? Biliyorlar. Bütün dünyanın bildiği bir büyüklük için bile yalan söyleyenlerin neyine inanayım. Niye kırgın oluyor, doğru söylesin bir kere” karşılığını verdi. İnce, aynı konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Amerikalılar Sayın İnce’yi niye arasınlar? İade konusunun muhatabı ya da yetkilisi olmayan birini ne diye arasınlar?” sözleri için de “Telefonları dinlediği için… Başka bir telefondan aramış olabilirler, o konuda yanılgısı var” dedi. İnce kendisini arayanların “Henüz usulüne uygun bir iade talebi yok. Bazı kısımların tercümesi bile doğru yapılmamış” dediğini tekrarladı, “Bana açmalarına gerek yok, Barolar Birliğine açsınlar evrakları. Ama arkadaşlarımız da gidecek” dedi.
Muharrem İnce, “Cumhurbaşkanı Erdoğan için emeklilik döneminden bahsediyorsunuz. Hesap sorulmayacak mı?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Benim hesap sormak gibi bir görevim yok. Benim görevim Türkiye’yi yönetmek. Bağımsız yargının oluşması için gerekli düzenlemeleri yapacağım. Biz bağımsız tarafsız bir yargı oluşturacağız. O yargı isterse beni yargılar isterse Erdoğan’ı yargılar. Hesabı yargıya verirsiniz. Yargı suçlu görürse hesap sorar. Görmezse sormaz. Cumhurbaşkanı olarak elime gelen belgeleri mahkemeye veririm. Gerisi mahkemenin işi. Kinle, nefretle, rövanş duygusuyla hareket etmem.”
İnce’ye “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kaybetmemek için seçimi iptal edebileceği ya da tekrar seçim yapabileceği” yönündeki iddialar da soruldu. İnce, “Böyle bir şey olur mu? Türkiye Muz Cumhuriyeti mi? Bunlara kim inanıyor. Ben seçimi kazanayım, o da gitmesin de göreyim. Hadi gitme. Nasıl geldiyse öyle gidecek. Demirel 6 kere gitti bir şey olmadı da o bir kere gidince mi oluyor yani. Gidecek, herkes gidecek. Ben de ileride seçim kaybettiğimde gideceğim. Bu kadar basit. Bu toplumun belli kesimlerine korku salma duygusudur. Böyle bir korku yersiz, gereksiz bir korkudur. Demokrasilerde seçimle gelen seçimle gider. Erdoğan da kaybettiğinde gidecek. Eski Cumhurbaşkanı olarak yerini alacak” dedi.
İnce, Cumhurbaşkanı olması durumunda nasıl bir İsrail politikası izleyeceği konusunda da, “İsrail ile ilişkiler bizim toplumumuzda en netameli, en çok yalan söylenen konudur. Ne zaman İsrail ile ilgili efelenme varsa bilin ki o dönemlerde gizli anlaşma vardır. 16 yıllık milletvekilliğimde bunu gördüm. Tohum alıyor, petrol taşımacılığı devam ediyor. Gizli anlaşmalar yürürlükte. İsrail mallarında boykot yok. Hiçbiri yok bir tek miting var. Göstermelik. Müslümanların bu oyuna gelmemelerini istiyorum. En doğru lafı da geçmişte “İsrail en büyük kazanımlarını AKP döneminde yaptı” diyerek Numan Kurtulmuş söylemişti. Tabii o zaman Türkiye batmış, Numan Kurtulmuş olmamıştı” dedi.
İnce, izleyecekleri İsrail politikası için, “Ülkemizin ulusal güvenlik çıkarları ile ekonomik çıkarlarını örtüştürerek yöneteceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
İnce Suriye politikası ile ilgili de, “Suriye politikamız net. Bir, Suriye’nin toprak bütünlüğü esastır. İki, Suriye’ye yeni bir anayasa lazımdır. Üç, BM gözetiminde Suriye içindeki ve dışındaki herkesin olduğu bir seçim yapılmalıdır” dedi. 6 yıldır Suriye’de büyükelçi olmadığını, Cumhurbaşkanı olur olmaz büyükelçi göndereceğini söyleyen İnce, “Büyükelçi olmadan olmaz. 4 milyon Suriyeli Türkiye’de. 40 milyar dolar para harcamışız. Ben sana küstüm sana büyükelçi göndermiyorum. Böyle devlet yönetimi olmaz” dedi.
İnce seçilmesi durumunda Suriye ile ilgili Astana sürecinin devam edip etmeyeceği ile ilgili, “İster Rusya, ister AB ilişkileri dış politikada toptan yeni bir dönem başlatacağız. Ayaküstü, radikal, medyatik açıklamalardan uzak. Dış politikacıları monşerler gibi sözlerle aşağılamaktan uzak. Evrensel hukuku, değerleri esas alan, bilime inanan, uzmanların görüşüne yer veren ve Türkiye’nin dış politikasını CHP Genel Merkezinde şekillendirmeyen bir politika izleyeceğiz. Parti devletinden kurtulacağız. Dışişleri Bakanı, Dışişleri bürokratları CHP Genel Merkezinde bana bilgi veremezler, vermemeliler. Türkiye’nin 100 yıllık geleneğini yerle bir ettiler. Bu geleneği yeniden kuracağız. Buradan Astana sürecinde de nasıl bir sonuç olursa onu uygulayacağız.
Seçim Kampanyasında 18 günü geride bırakan İnce yüzde 30’un üstünde olduklarını belirterek, “Ben seçimin ilk turda kafa kafaya bir sonuçla biteceğini düşünüyorum” dedi. Perşembe günü ellerine bir anket geleceğini anlatan İnce, “İkinci tur stratejiniz ne olacak?” sorusuna, “İkinci tura kalmayacak. Hiç merak etmeyin. Tatil planlarınızı yapabilirsiniz. 8 Temmuz yok. Tanju’ya (Özcan) sordum. Yemin töreni ne zaman oluyor?. İki gün dinlenmem lazım o arada” yanıtı verdi.
Kampanyasının bağış hesabına büyük destek olduğunu söyleyen İnce, hesapla Meclis Başkanvekili Yaşar Tüzün’ün ilgilendiğini söyledi. İnce, Yaşar (Tüzün) şunu da bunu da yapalım dediğine göre iyi para var. Yaşar hiçbir şeye hayır demiyor” dedi. (DUVAR)