Her gün yollarda ölümle burun buruna yolculuk yapan başka bir halk yok. Ülkemizde yollarının bu kadar tehlikeli, bu kadar tedbirsiz, bu kadar ihmal edilmiş başka bir şehir de yoktur.
Göbek bağı ile bağlı bırakıldığımız Van iline her gün Hakkari merkezden ve ilçelerinden onlarca araç gitmektedir. Ayrıca Hakkari merkezden ilçelere karşılıklı yine yüzlerce araç ve vatandaş bu tehlikeli yollarda yolculuk yapmaktadır.
Şehir olarak ülkenin en köşe noktasında ve zor coğrafyasında yaşamanın talihsizliğini yaşıyoruz. Ancak bu aynı zamanda büyük bir fırsatken maalesef bu fırsatlardan hiçbir zaman faydalanamadık; Şırnak ve Van illerine neredeyse eşit mesafede bulunmamıza rağmen maalesef Van’a mecbur bırakılmış vaziyetteyiz.
Şırnak Hakkari arası 180 km iken beş saatte ancak gidilebiliyor. Tabi kış şartlarında bu yol neredeyse kullanılamıyor. Van yolu ise yüz yıldır yüzlerce ölüme ve milyonlarca maddi hasara mal olmuş mecburi rotamızdır.
Maalesef böyle bir durumla karşılaşmış, bir arabasını bu yolda kayaların altından kurtaramamış ve sadece canını kurtarmış biri olarak söylüyorum.
Bir şehrin tek bir yola mecbur edilmesi ise zaten ayrı ve çok vahim bir durumdur. 1950 Lerde Hakkari – Van arası yolu Berçelan yaylası üzerinden gidiyorken, teknolojinin ve mühendisliğin bu kadar geliştiği uzay çağında bu bölgeden yol yapılmaması da gerçek bir handikaptır.
Ülkesini çok gezen biri olarak şunu söylemeye hakkım olduğunu düşünüyorum. Hakkari den Berçelan yaylası üzerinden Van’a gidecek bir yol sadece Ovit tüneli kadar maliyet doğurmaz. Veya Hopa Artvin arası onlarca tünellerden sadece iki tanesi Berçelan yolunu bir saate indirir. Bunu onlarca örnekle çoğaltabiliriz;
Yüksekova aylardır diken üstünde. Birinci derece deprem bölgesi olması, Yüksekova merkez ile birlikte Şemdinli, Derecik, Büyükçiftlik, Esendere ve onlarca bağlı köylerin tek ulaşım noktası, tek araç geçişli Yeni köprü yoludur. Gün geçmiyor ki o yolda kaza olmasın.
Hakkari merkezden Yeni köprü mevkiine kadar. Hakkari merkezden Çukurca’ya kadar ki yollarda her gün kaya düzmeleri, heyelanlar çok sayıda insanın ölümle burun buruna gelmesine sebep oluyor. Tabi maddi hasarlar her geçen gün artıyor. Peki bu durumun önüne geçilemez mi?
ÇOK BASİT ÖNLEMLERLE ÖNÜNE GEÇİLEBİLİR.
Dağlık ve engebeli arazilerde yol yapmak elbette zordur. Ancak çeşitli tedbirlerle zaralar minimize edilebilir. Bakın Dünyada çok sayıda örneği olan ve ülkemizde de özellikle Karadeniz bölgesinde uygulanan bazı koruyucu ve önleyici tedbirlerle Hakkari yolları da daha güvenli hale getirilebilir.
Kaya ve taş düşmelerine karşı enerji sönümleyici bariyerlerle söz konusu kazaların önüne geçilebilir. Elbette ki çok iyi bir mühendislik çalışması ile belirlenecek olan bölgelere “Kaya Bariyerleri” uygulanabilir.
Bununla birlikte birçok noktaya “Çelik Ağlarla Şev Kotuma” (örtüleme) işlemi uygulanarak mevsimsel taş düşmelerinin önüne geçilebilir.
Elbette geçmişte Serê Solan ve Depin bölgesine uygulanmak istenen kafesleme sistemi gibi hiçbir şekilde işe yaramayan tel örgülerle değil!
Hakkari yollarının bir çok noktasına çığ bariyerleri uygulaması yapılarak hem oluşan çığlar önleneceği gibi, lokal kaya düşmeleri de engellenebilir.
Yukarıda saydığımız birkaç örnek ve benzeri müdahalelerle ülkemizin cennet köşesi Hakkari’nin yolları daha güvenli hale getirilmelidir. Hakkari’nin Şırnak ve Van’a olan yolları şehirler arası yol standartlarına getirmesi durumunda ilimize ve bölgemize yatırımların artmasına, istihdamın artmasına, turizmin gelişmesine büyük olanak sağlayacaktır. İlimiz, bölgemiz ve ülkemizin ekonomisine büyük katkısı olacaktır.
Yollarımızın bir an önce yapılması umuduyla, sağlıcakla kalın.