Dünyanın gözü koronavirüse karşı geliştirilmeye çalışılan aşılara çevrilmişken Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan'dan depo uyarısı geldi.
YOL TV canlı yayınına katılan Prof. Ceyhan şöyle konuştu:
"Şu anda Türkiye'de -70 derece saklanma ihtiyacı duyulan bu aşıyı depolayacak bir depo yok. Sadece biz de değil ABD'de de böyle. Şu anda tartışma konusu olan bu. Önce bu alt yapının yapılması lazım. Sonra bunları -70 derecede taşıyacak sistemleri kurmanız lazım. Sonra illerde bunları depolayacak depolar kurmanız lazım. Arkasından şu anda eczanelerde, aile hekimlerinde normal buz dolapları var. O aşı bu dolaplarda saklanamıyor. Ayrıca orada da son derece pahalı olan -70 derecelik soğutma cihazları koyacaksınız. Ben Hacettepe için söyleyeyim benim bu aşıları koyacak yerim yok."
Ceyhan, DHA'ya yaptığı açıklamada ise, “Milyonlarca kutu aşıyı depolayacağınız - 70 derece depolar yok ülkelerde. Bu demektir ki önce bu altyapının hazırlanması lazım, oldukça pahalı bir iş bu. Uç noktalara - 70 derecede göndermek daha zordur, onların sağlanması lazım, gidilecek yerlerdeki depolarda bu ortamın sağlanması lazım. Ama siz eksi 70 derecelik dolapları her yere dağıtamayacağınız için daha az merkezlerde uygulanacak demektir. Bu ciddi bir sorun, bunun aşılmasına çalışılıyor, süre çok kısa. Su çiçeği aşısında da böyle bir problem vardı; ama süre vardı ve birkaç sene içinde o aşı buzdolabında saklanabilir hale getirildi” dedi.
'Hastanemizde 2 tane eksi 80 derecelik dolap var'
Prof. Dr. Ceyhan, kendi hastanelerinde bazı çalışmalar için kullandıkları 2 adet eksi 80 derecelik dolap olduğunu belirterek, “Bu 2 dolaba en fazla 1000 tane aşı koyabilirsiniz. Bizim bahsettiğimiz milyonlarca kutu aşı, birçok yerde 1 tane bile yok eksi 70 derecede dolap; bunların fiyatları da yüksek. Bu aşıyı yapacaksanız başka çare yok; bu altyapının oluşturulması parasını verirseniz mümkün. Tabi birden bire eksi 70 derecelik dolabı elde edemeyebilirsiniz. Bu Amerika ve Almanya’nın ürettiği aşı sentetik bir biyolojik madde; onlar düşük derece ısılarda çok çabuk bozulabiliyor. Çok büyük merkezlerde araştırma amaçlı kullanılan dolaplar var; ama onlar aşı amaçlı kullanılmıyor, zaten başka amaçlarla doludur. Çin aşısı çok kolay saklanıyor. Diğer aşı için ön şart saklama koşulunu elde etmeniz, eksi 70 derecelik dolabınızın olması” diye konuştu.
'Fiyat problemi de sıkıntı çıkarabilir'
Amerika’da da eksi 70 derecelik dolapların mevcut olmadığını kaydeden Ceyhan, “2 gün önce Amerika’nın en büyük hastanelerinden biri, ekonomik açıdan iyi bir hastanedir, ‘Benim böyle bir imkanım yok’ diye açıkladı. ABD’de de tartışılıyor ve ciddi bir sorun. Onların da bu aşıyı uygulayabilmek için kısa süre içinde bu eksi 70 derece dolapları, depoları ayarlaması lazım. Diğer Avrupa ülkelerinde de konuşuluyor. 20 dolar olacağı konuşuluyor. Çin aşısının daha ucuz olması bekleniyor; ama onunla ilgili de bir öngörü dün okudum, 30 dolar civarında diye. İlk başta bu fiyat problemi de sıkıntı çıkarabilir” dedi.
'İnaktif aşıların depolanması daha kolay'
Çin aşısının ‘inaktif’ aşı olduğuna dikkat çekeren Ceyhan, “Bu aşılar çok olay üretilir. Birçok ülke şu anda inaktif aşı üretmeye çalışıyor. Ancak bunların etkinliği canlı aşı ve teknoloji ile üretilen aşılardan düşüktür. Bunların depolanması, gönderilmesi, uygulanması daha kolaydır. Genellikle sıcağa daha dayanıklıdır, ölü aşı olduğu için. Diğer taraftan Alman-Amerikan ortak yapımı olan aşıda ilk defa bir koronavirüs aşısında etkinlik rakamı telaffuz edildi. Bu aşının 1 haftalık gözleminden elde edilen sonuç, bunun en az 3 ay incelenmesi, beklenmesi lazım. Görülen o ki bu aşı daha etkin bir aşı. Fakat şöyle bir dezavantajı var; bu aşının depolanması için eksi 70 derece gerekiyor. Hiçbir ülkenin böyle bir hazırlığı yok” diye konuştu.
'5-6 aydan önce olması mümkün değil'
Prof. Dr. Ceyhan, bu kadar az sürede aşının getirilip, uygulanabilmesini hayal etmenin zor olduğunu belirterek, “O altyapının hazırlanıp, bu aşının uygulanması, nereden bakarsanız bakın 5-6 aydan önce olması mümkün değil. Aşılamada bir umut ışığı açısından baktığınız zaman aşılması gereken bir adım aslında. Neticesinde önce aşıyı bulacaksınız, bunun çalışmasını yapacaksınız, bu noktaya gelinmesi son derece önemli. Bundan sonra 2 önemli nokta daha var. Birincisi bireysel koruma için belli sayıda aşının yapılması. Burada halk yanlış anlıyor, bireysel aşılama başladığında ne salgın etkilenecek bundan ne aşıyı yaptıranlar maske ve mesafeden kurtulacak. Çünkü yüzde 100 etkili aşı yapmadığınız sürece ve aşıyı yaptıran kişilerin bu hastalığı taşıyıp başkalarına bulaştırmayacağını anlayana kadar herkes aşılananlar dahil maske, mesafe kuralları ile yaşayacak. Belli bir süre biz bu koruyucu önlemler ile yaşamaya devam edeceğiz” dedi.
Yüzde 90 etkili olduğu tespit edilen koronavirüs aşısını geliştiren BioNTech'in kurucularından Prof. Dr. Uğur Şahin "Bütün aşılarımızın eksi 70 derecede nakliyesi sağlanacak. Aşı merkezlerinde de eksi 70 derecede depolanabilecek. Ancak aşılamanın yapılacağı (daha küçük) merkezlere, normal buzdolaplarında ulaştırılabilecek ve sonraki 5 gün içinde aşılamanın yapılması gerekecek. Yani 5 gün boyunca normal buzdolaplarında da yaklaşık 5 derecede bozulmadan muhafaza edilebilecek. Bu, gerçekleştirilemeyecek kadar zor bir operasyon değil. Çünkü ilk aylarda pandemi sürecinde insanlar randevu ile sırayla aşı olacaklar. Sonraki aşamalarda ise daha stabil formülasyonlar üzerinde çalışacağız ve normal buzdolaplarında daha uzun süreler muhafaza edilebilmesini sağlayacağız. Böylece eczanelere dağıtımı ve doktrolara ulaştırılması da sağlanabilecek" demişti.