Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, oruç sürelerinin uzun olması nedeniyle Ramazan ayında kabızlık, şişkinlik ve gaz problemlerinin ortaya çıkabileceğini kaydetti.
Oruçla beraber değişen beslenme düzeninin beraberinde gelen sindirim problemlerinin dost bakteriler olarak adlandırılan probiyotiklerle aşılabileceğini vurulayan Prof. Dr. Gümürdülü, “İftarda gıdaların yeteri kadar çiğnenmeden ve hızlı yenmesi, sindirim ve boşaltım sisteminde ciddi sorunlara yol açar. Bu sebeplerden, vücudumuz sindirim sistemini dengeleyen dost bakterilere daha çok ihtiyaç duyar” dedi. Yoğurt gibi probiyotik bakımından zengin gıdaların tüketilmesi gerektiğini belirten Gümürdülü, düzenli çalışan bağırsakların, bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiğini, mide-kolon kanserinden koruduğunu dile getirdi.
Bu yıl ortalama oruç süresinin 16-18 saat olduğunu ve uzun açlık süresinin ardından sindirim sistemini yormamak gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, iftarın iki öğünde yapılması gerektiğini belirtti. Gümürdülü, "İftarın ilk kısmında, çorba, salata, ayran gibi gıdalar tüketilmelidir. Beyne tokluk sinyalleri 15 dakikadan sonra gitmeye başlar. Bu sebepten iftarın ilk öğününde mideyi zorlamadan hafif gıdalar tüketmek dengeli beslenmeye yardımcı olur. İftarın ikinci kısmında ise, protein ağırlıklı yemekler, mevsim yeşillikleri, tam tahıllı ekmek, bulgur, esmer pirinç, karabuğday veya firik gibi tahıllar tüketmek uygun olacaktır" dedi.
İç Hastalıkları, Gastroenteroloji ve Hepatoloji Uzmanı Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, Ramazan ayı için en doğru egzersiz saatinin iftardan 2 saat sonra yapılması gerektiğini belirterek, günlük 35 dakikalık yürüyüş ile hem sindirim sistemi konforunun artırabileceğini hem de kilo kontrolünün yönetilebileceğini kaydetti. Ramazan ayında, gün içinde kan şekerinin sıkça düştüğünü, bu yüzden insanların iftarda hızlı ve aşırı yediğini belirten Yüksel Gümürdülü, bu problemin önüne geçilebilmesi için sahurda tam buğday unundan yapılan ekmek ve makarna, karabuğday gibi karbonhidrat bakımından zengin besinler tüketilmesi gerektiğini söyledi. Gümürdülü, "Sahur, imsak vaktinden 30-40 dakika önce yapılmalıdır. Sahuru hafif ama doyurucu bir öğün olarak geçirmek isteyenler, yulaf ezmesi, süt ve muzu karıştırarak tüketebilirler" şeklinde konuştu.
İştah yönetiminde yumurtanın da olumlu etkileri olduğunun altını çizen Gümürdülü, sahuru kahvaltı türü bir öğünle yapmak isteyenlerin yumurtayı rahatça tüketebileceklerini ifade etti. Gün içerisinde kan şekerini dengeleyecek önerilerde de bulunan Gümürdülü, şunları kaydetti:
"İftar ve sahur arasında kısa süreli de olsa uyumalıdır. 00.00-03.00 saatleri arasında uykuda olmak, gün içerisinde kan şekerinin dengede kalmasına ve öğünlerde iştah yönetiminin sağlanmasına yardımcı olacaktır."