Selahattin Demirtaş: HDP bir ittifakı desteklemek zorunda değildir

Demirtaş, "HDP’yi yok sayan, HDP kitlesine, seçmenine her gün hakaret eden kişi ve gruplar bizzat HDP seçmeni eliyle asla iktidar olamazlar" ifadelerini kullandı

Cezaevinde bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş "Üçüncü İttifak" açıklamalarına dair, "Bu siyasi bir modeldir, seçim ittifakı önerisi değildir. HDP herhangi bir ittifaka dahil değil diye mecburen ve kerhen başka bir ittifakı desteklemek zorunda değildir" dedi.

104 emekli amiralin "Montrö" ve "sarıklı amiral" konusundaki bildirisine de değinen Demirtaş, "Hükümet bu bildiriden önceden haberdarmış zaten. İsteseler bildirinin yayınlanmasını engelleyebilirlerdi. Fakat yayınlanmasını özellikle istediler çünkü buradan bir güç gösterisi yaparak toplumsal baskıyı arttırmak gibi bir hedefleri vardı" ifadelerini kullandı.

 Demirtaş, Medyascope'tan Ferit Aslan'ın sorularını yanıtladı.

"Hükümet bildirinin yayınlanmasını özellikle istedi"

Demirtaş, Aslan'ın "103 amiralin bildirisi ile yeniden bir darbe tartışması yaşandı ve soruşturma başlatıldı, bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna şu yanıtı verdi:

Hükümet bu bildiriden önceden haberdarmış zaten. İsteseler bildirinin yayınlanmasını engelleyebilirlerdi. Fakat yayınlanmasını özellikle istediler çünkü buradan bir güç gösterisi yaparak toplumsal baskıyı arttırmak gibi bir hedefleri vardı. Ama bu plan tutmadı. Çünkü toplum, artık hükümetin hiçbir yalanına inanmıyor, hiçbir politikasına güvenmiyor. AKP’nin hiçbir entrikası seçmen desteğine dönüşmüyor. AKP vazosu kırıldı ve büyü bozuldu. Bunun geri dönüşü yok artık.

Bazı çevrelerin bildiri ile ilgili olarak "iktidara "mağduriyet yaratacak” malzeme verilmemesini istediğini bir kesimin ise tersini düşündüğünü hatırlatılması üzerine Demirtaş fikrini, "Muhalefet ne yaparsa yapsın AKP her halükarda oradan bir mağduriyet çıkarmaya çalışıyor. Dolayısıyla muhalefetin böyle bir kaygıyla hareket etmesi doğru olmaz. Bununla birlikte, tabii ki gereksiz ve politik olarak faydasız konuların üzerine fazladan düşerek AKP’ye istismar alanları sağlamamak da gerekir. Muhalefet, halkın beklentilerini ve halkın gündemini esas alırsa hata yapmaktan da kurtulmuş olur" ifadeleriyle açıkladı.

"Hakaretleri, yapanlara iade ediyorum"

"Yaklaşık beş yıldır cezaevindesiniz ve sizin hakkınızda televizyonlarda sürekli her türlü şey söyleniyor (hakaretler, terörist yakıştırması) ama sizin dört duvar arasındaki mesajlarınız da televizyonlarda tartışılıyor, gündem haline getiriliyor. Bunun neye bağlıyorsunuz" sorusunu ise Demirtaş, "Çünkü ben tek başıma bir birey değilim, Türkiye’nin üçüncü büyük partisinin uzun süre yöneticiliğini yaptım, şimdi de üyesiyim ve ayrıca büyük bir halk kitlesinin gönülden desteğini ve sevgisini yanımda hissediyorum. Gücümü de tüm bunlardan alıyorum. Bana hakaret etme yarışına girenlerin söylemleri, örneğin bana yönelik “terörist” ithamları ve hakaretleri, kendi ahlaki seviyelerini ve siyasi pespayeliklerini gösteriyor. Bu hakaretleri, yapanlara iade ediyorum ama çok da umurumda değil zaten" diye yanıtladı.

"HDP kitlesine, hakaret eden kişi ve gruplar HDP seçmeni eliyle asla iktidar olamazlar"

Demirtaş kendisinin dile getirdiği "Üçüncü İttifak" konusuna da değindi. 

"HDP’nin öncülüğündeki bir ittifakın oluşma ihtimalini nasıl görüyorsunuz mevcut durumda?" sorusuna Demirtaş'tan şu yanıt geldi:

HDP zaten kurumsal olarak demokrasi ittifakını uzun süre savundu. Bu siyasi bir modeldir, seçim ittifakı önerisi değildir. Daha ziyade, toplumsal mücadeleyi büyütmek ve siyasi işbirliklerini hayata geçirebilmek amacıyla mücadele ortaklığı kurmaktır. Yani demokrasi için birlikte mücadele etme iradesidir. Bunun bir seçim ittifakına dönüşüp dönüşmeyeceğine, seçim sürecinde duruma bakılarak karar verilir. Eğer bugünkü muhalif ittifak bileşenleri, demokrasi mücadelesinde HDP ile yan yana durmaktan çekinirlerse HDP demokrasi mücadelesinden vazgeçecek değildir. Tek başına da kalsa ilkeleri doğrultusunda mücadele yürütmeye devam eder. Bunu yaparken de nicel durumuna bakmaksızın birçok siyasi parti ve sivil toplum örgütüyle görüşerek üçüncü bir ittifakı harekete geçirebilir. Seçim zamanı gelince de demokrasi ittifakı olarak diğer ittifaklarla ilkeler çerçevesinde görüşmeler, işbirlikleri yapılabilir. HDP herhangi bir ittifaka dahil değil diye mecburen ve kerhen başka bir ittifakı desteklemek zorunda değildir. HDP seçmeni ancak görüşmeler, ilkesel uzlaşmalar ve ahlaki bir zeminde kurulacak işbirlikleriyle harekete geçecektir. HDP’yi yok sayan, HDP kitlesine, seçmenine her gün hakaret eden kişi ve gruplar bizzat HDP seçmeni eliyle asla iktidar olamazlar. Bununla birlikte demokrasiyi savunan, barış ve özgürlüklerden yana olan, HDP’yi eleştirse de HDP’ye ve kitlesine saygılı yaklaşan herkesle işbirliği yapılabilir. Tabii bunlar tümüyle benim kişisel düşüncelerimdir, kurumsal olarak HDP’yi bağlamaz. Ben fikrimi ifade ederim, elbette HDP yönetimi tüm düşünceleri, önerileri olduğu gibi benimkileri de tartışır ve alacakları karar ben dahil tüm HDP’lileri bağlar. Bizdeki demokrasi bu şekilde işliyor ve hepimiz buna saygılı yaklaştığımız için HDP kendi bütünlüğünü ve gücünü korumaya devam ediyor.

Selvi'ye yanıt vermedi: Kelimelerimi ziyan etmek istemiyorum

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi'nin üçüncü ittifak çıkışının siyasette karşılık bulduğunu ancak HDP ve Kandil’in bundan memnun olmadığını, Demirtaş'ta eksik olan tek şeyin yeteri kadar cesur olmaması olduğunu yazdığının hatırlatılarak bununla ilgili görüşleri sorulan Demirtaş, "Gerçekten bir şeyler söylemek isterdim ama adını andığınız kişiye cevap vererek kıymetli kelimelerimi ziyan etmek istemiyorum" dedi.

"Direnmeye devam edeceğiz"

Demirtaş, "Bugüne kadar mahkemelerde hiç tahliye talebinde bulunmadınız. Bu tavrınız böyle devam edecek mi? Cezaevinden çıkmanıza halkın karar vereceğini söylüyorsunuz, bunu yakın zamanda olası görüyor musunuz?" sorusuna da şu şekilde yanıt verdi:

Evet, şimdiye kadar hiç tahliye talep etmedim, etmeyeceğim de. Belki iktidar bizleri bu şekilde içeride tutabilir ama kendisi de bunun bedelini halk desteğini kaybederek siyaseten ödüyor. Dolayısıyla hapisliğimiz boşuna çekilen zulümler değil. İktidar eriyor, halkın iradesi büyüyor. Bizleri özgür kılacak olan da işte halkın bu iradesidir. Biz kimseden merhamet dilenmiyoruz, mahkemelerden sadece adalet bekliyoruz. Adalet yok diye de ağlayıp sızlanmıyoruz. Mücadele ediyor, direniyoruz.

Bizleri içeride tutanlar son yerel seçimlerden ders çıkarmamışlarsa yapacak bir şey yok. Biz direnmeye devam edeceğiz. Yani dewamke :) (Medyascope, Indepedent Türkçe)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yapılan yorumlardan yazarları sorumludur. Kurumumuz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Siyaset Haberleri

'Yargıyı da gazetecileri de rahat bırakın'
Birinci parti değişiyor, fark 2 puan
Erdoğan'la Özel arasındaki fark açılıyor
İktidar bizi bekleme odasına aldı
Kürt sorunu Viking kafasıyla çözülmez