Ağrı'nın Diyadin ilçesine bağlı Molakerem (Meleqerem) köyünde yaşayan Cesim Bakır, 5 dönüm tarla üzerinde kurduğu ve jeotermal enerji kaynağıyla ısıtılan serada 6 ayda 50 ton civarında üretim yapıyor. 6 yıldır seracılık yapan Bakır, serada domates, salatalık, turp ve marul ekiyor. Jeotermal enerji suyunun sıcaklık derecesinin düşmesi nedeniyle kış mevsiminde üretim yapamayan Bakır, 5 çalışanıyla gün boyu serada çalışıyor.
4 dönüm üzerine kurduğu bir serası bu kış yağan kardan yıkılan Bakır, destek verilmesi durumunda daha çok üretim yapabileceğini belirtti. Sebzeleri çevre il ve ilçeler olmak üzere birçok kente gönderen Bakır, devlet tarafından ilk yıllarda verilen desteklerin kesilmesi nedeniyle zorlandıklarını belirtti. Bakır, “Destek verilmesi ve işlerin iyi gitmesi durumunda seracılığa devam edebiliriz; ama öz imkanlarımızla sürdürebileceğimizi düşünmüyoruz” dedi. Gübre fiyatlarının çok yüksek olduğunu dile getiren Bakır, "Bir ton gübreyi 10 bin TL satın alıyoruz. Tonlarca ürün satıyoruz; ama gübreye yetiştiremiyoruz. İlk kurduğumuzda kış mevsiminde de üretim yaptık; ama jeotermalden gelen suyun sıcaklık derecesinin düşmesi üzerine 5 yıldır kışın üretim yapamıyoruz. İmkanlar kısıtlı Antalya’dan gübre ve ilaç getirtiyoruz. Devletin bize verdiği desteklemeler bir süre sonra kesildi. Kendi halimize bırakıldık. Böyle olunca da üretim de ha bire düşüyor” diye konuştu.
Taşlıçay ilçesinden sebze almaya gelen yurttaşlardan Muhsin Ulaş ise bölgede bu tür girişimlerin artması için desteklenmesi gerektiğine vurgu yaptı. Diyadin'de birçok doğal zenginliğin olduğuna dikkati çeken Ulaş, buna rağmen ilçenin gelişim ve kalkınma düzeyinin çok düşük olduğunu söyledi. Ulaş, “Burada olan doğal zenginlikler batıda yok. Burada yaşayan insanlara imkan verilse cennet yapılır. Devletin buraya yatırımı çok az. Aynı zamanda bu memleketin çocuğu olan iş insanlarının yatırımları da çok az olduğu için pek fazla değerlendirilemiyor” diye belirtti. Merhaba (MA)