İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar Aziz Yıldırım, eski Fenerbahçe yöneticisi Şekip Mosturoğlu, İlhan Ekşioğlu, Ümit Karan, İlhan Çelikay, Korcan Çelikay'ın da arasında bulunduğu 19 sanık ile avukatları hazır bulundu. Duruşmada ayrıca Trabzonspor Kulubü'nün avukatı da yer aldı. Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç da duruşmayı izleyici olarak takip etti. Mahkeme Başkanı Yargıtay'ın bozma ilamını okumasının ardından sanık ve avukatlara "Bozma ilamına uyulmasını isteyip istemediklerini" sordu.
15 Temmuz darbe girişiminde şehit olanlara rahmet dileyerek sözlerine başlayan Fenerbahçe Spor Kulübü eski Başkanı Aziz Yıldırım, "Bir yandan sayın Cumhurbaşkanının önderliğinde, Milli Güvenlik Kurulu'nda alınan kararlar doğrultusunda güvenlik güçleri, yargı teşkilatı mensupları başta olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlar FETÖ/PDY örgütü ile mücadele ederken öbür yandan FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisaklı olmaları nedeniyle emniyet ve yargı teşkilatından ihraç edilen kişilerce hazırlanan fezlekeler, iddianameler ve usulsüz kararlar yüzünden bir kez daha huzurunuzdayız. Nerdeyse 10 yılı bulan bu sürecin halen sonuçlandırılmamış olması vatandaş olarak adil yargılanma hakkımızı ihlal etmektedir. Bu durumu adalet kavramıyla açıklamak ne yazık ki mümkün değildir. İlk ifadelerimde söylediğim gibi bu dava sadece kendi başına Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe davası değildir. Bu dava şike davası değildir. FETÖ terör örgütünün devleti ele geçirme projesinin ve düşüncesinin bir parçasıdır. Bu dava böyle görülmelidir" dedi. İddianamenin gerçek anlamda bir hukuk metni olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını belirten Yıldırım, iddianameyi hazırlayan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nca ihraç edilen, firari Mehmet Berk olduğunu ve mahkemenin ilk heyet üyelerinin de bir kısmının tutuklanmış olduğunu kaydetti. Yıldırım, "Polis ve savcı, 'Aziz Yıldırım ve arkadaşlarını dinleyelim' nasılsa bir şey uydururuz anlayışıyla hareket ettiler. Daha soruşturmanın en başında sonu belli olan bir yargılamanın hedefi haline getirilmiştik. Mahkemenizde görülmekte olan dava dosyasının FETÖ/PDY tarafından üretilen bir kumpas olduğu devlet kayıtlarına geçmiştir" diyerek beraatini talep etti. Diğer sanık avukatları da takdiri mahkemeye bırakarak beraatlerini talep ettiler.
Duruşmada, Trabzonspor avukatının, bazı sanıkların itiraf şeklindeki beyanları olduğunu söylemesi gerginliğe neden oldu. Bu sözler üzerine Aziz Yıldırım, "Aynı FETÖ'cüler gibi konuşuyor. Tapelerden söz ediyor. Avukatlarımız bize tapelerin delil olmayacağını söylediler, buna rağmen biz konuştuk. Biz yapmadık. Bizim kimseden korkumuz yok, biz yapsak söylerdik. Trabzon yaptı" dedi. Fenerbahçe Spor Kulübü avukatı da "Hain FETÖ kumpası sonucu maddi-manevi zarara uğradık. Ne acı ki bu zarara iştirak eden kulüpler de var. Tüm Fenerbahçe yöneticilerinin beraatini talep ederiz" dedi. Fenerbahçe A.Ş. avukatı da 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen "Şike'de kumpas" dava dosyasının da getirilerek kumpas olgusunun mahkemece tespit edilmesini talep etti.
Yargıtay'ın bozma kararına uyulmasına karar veren mahkeme heyeti, sanıklar Aziz Yıldırım, İlhan Yüksel Ekşioğlu, Abdullah Başak, Ahmet Çelebi ve Selim Kımıl'ın dosyasının ayrılmasına karar verdi. İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki "futbolda şike kumpası" davasının dosyasını gönderilmesine de karar veren mahkeme, duruşmayı 6 Kasım'a erteledi.
Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ile spor dünyasında tanınmış çok sayıda kişinin adının karıştığı, 3 Temmuz 2011'de başlayan "Futbolda şike" soruşturması, dönemin özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı FETÖ firarisi Zekeriya Öz'ün talimatıyla başlatılmıştı. Süper Lig ve Bank Asya 1. Lig'de 2010-2011 sezonundaki birçok maçta şike ve teşvik faaliyetlerinin gerçekleştirildiği, bunun için organize suç örgütü kurulduğu iddia edilmişti. Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ile spor dünyasında tanımış çok sayıda kişi 3 Temmuz 2011'de başlatılan "Futbolda şike" soruşturmasıyla gözaltına alınmıştı. Aziz Yıldırım, 2 Temmuz 2012'de çıkarıldığı mahkeme tarafından "Spor müsabakalarının sonucunu etkilemek amacıyla Türkiye Profesyonel Süper Ligi'nde şike ve teşvik primi suçlarını işlemek suretiyle suç örgütü kurup yönettiği" gerekçesiyle 6 yıl 3 ay hapis cezası cezasına çarptırılmış, diğer bazı sanıklar da şike suçundan mahkumiyet almıştı.
Yargıtay 5'inci Ceza Dairesi, İstanbul 16'ncı Ağır Ceza Mahkemesinin 85 sanıkla ilgili verdiği kararın temyiz incelemesini 17 Ocak 2014'te tamamlayarak Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ve Olgun Peker hakkında verilen cezaları onarken diğer sanıklarla ilgili de onama, bozma ve düşme kararları almıştı. Aziz Yıldırım, özel yetkili savcılık ve mahkemelerin kaldırılması, "Futbolda şike" soruşturmasını ve kovuşturmasını yürüten dönemin polis yetkilileri, savcı ve hakimlerine yönelik Paralel Devlet Yapılanması iddiaları nedeniyle kendisi ve kulübüne kumpas kurulduğunu iddia ederek İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesine, 21 Nisan 2014'te yeniden yargılanma ve infazının ertelenmesi talebiyle başvurmuştu. Yeniden yargılama yapan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 36 sanığın "Futbolda şike" davasında beraatine karar vermişti. Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2 Ocak 2020 tarihinde, "Futbolda şike" davasında, aralarında eski Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın da bulunduğu 36 sanık hakkında yeniden yargılama sonucu verilen beraat kararlarını usul eksikliği nedeniyle bozmuştu.
Öte yandan beraat eden Aziz Yıldırım'ın şikayetiyle FETÖ'nün "Futbolda şike" soruşturmasında kumpas kurduğu iddiasına ilişkin 15'i tutuklu 107 sanık hakkında dava açıldı. Dava halen İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'de devam ediyor.