Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, İstanbul’da düzenlenen Türkiye Bankalar Birliği (TBB)’nin 61. Genel Kurulu’nda konuştu. Ekonomide Türkiye’nin gerçekliğinin, algısından çok daha güçlü olduğunu iddia eden Şimşek, Türkiye’ye ilişkin kaygıların üç temel sorundan kaynaklandığını söyledi. Bu konulara ilişkin hükümetin aldığı ve ciddi ilerleme sağladığı tedbirlerin, çabaların, reformların söz olduğunu iddia eden Şimşek, artan cari açık ile ilgili şunları söyledi:
“Cari açığa baktığınız zaman bir kötüleşme var gibi görünüyor. Aslında petrol ve altın hariç göreceli bir iyileşme dönemindeyiz. Hatta altın hariç baktığınız zaman cari açıkta ciddi bir kötüleşme yoktur. Dolayısıyla aşırı ısınma hikayesi eğer cari açık üzerinden üretiliyorsa açık yüzde 4,4 civarındadır. Turizmdeki bu güçlü toparlanmayla ile birlikte inanıyoruz ki bu yüzde 4’ün altına da inecektir.”
‘ÇOK HIZLI BİR ŞEKİLDE KRİZ ÖNCESİ DÖNEME DOĞRU GİDİYORUZ’
Türkiye’nin tasarruflarında bir artış söz konusu olduğunu ve yatırım iştahının da büyük olduğunu öne süren Mehmet Şimşek, şunları söyledi: “Milli gelirin yüzde 30’u kadar yatırım yapıyoruz, yüzde 24’ü kadar tasarruf. Bunlar yaklaşık rakamlar. Nihayetinde önümüzdeki döneme bakmamız lazım. Cari açık artacak mı azalacak mı? Cari açık ve tüketici kredileri arasında yakın ilişki var. Tüketici kredilerindeki yükseliş durmuş, hatta aşağı yönlü bir seyir içerisinde. Cari açığın bunu takip ederek önümüzdeki dönem altın ve petrol hariç cari açıkta bir daralma öngörmek doğrudur. Nitekim ekonominin önümüzdeki dönemde bir miktar yavaşlaması dahi gündemde, bazı öncü göstergelerle. Ama ihracat piyasalarımız güçlü kalmaya devam ediyor. İhracat performansımız artmaya devam edecek. Artan petrol fiyatlarının doğrudan etkisi olumsuz ama komşularımızın geliri artacağı için oralarada gerek müteahhitlik sektörü gerek turizm sektörü gerekse ihracat sektöründen daha yüksek gelir potansiyelimiz var. Turizmde çok güçlü toparlanma var. Çok hızlı bir şekilde kriz öncesi döneme doğru dönüyoruz.”
‘ŞU AN ODAKLANMIŞ DURUMDAYIZ’
Cari açığın finansmanına ilişkin bir kötüleşme olduğu yorumlarını hatırlatan Başbakan Yardımcısı Şimşek, şöyle devam etti: “Çok basit bir şey. Yılın ilk birkaç ayına baktığınız zaman kısa vadeli krediler ve portföy girişlerinin net anlamda cari açığın finansmanındaki payı düşüyor. Cari açığın finansmanının kalitesinde de göreceli bir iyileşme olduğunu iddia edebiliriz. Özellikle dış açığı daha makul düzeylere çekmek için çok önemli reformlar yaptık. Yakın dönemde özellikle ithalatı azaltacak ihracat kapasitemizi artıracak yatırımlara çok güçlü teşvikler verildi. Önümüzdeki 5 ila 7 yıl arasında bu yatırımlar devreye girdiğinde cari açığı 19 milyar dolar azalacak. Türkiye odaklanınca başarıyor. Şu anda odaklanmış durumdayız. Cari açık meselesini de bu şekilde kalıcı bir şekilde tekrar yüzde 3’lere yüzde 3’lerin altına doğru çekme imkanımız önümüzdeki birkaç yıl içerisinde söz konusu olabilir.”
‘ENFLASYONDA KUR ETKİSİ NET OLARAK ORTAYA ÇIKIYOR’
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, yüksek çıkan enflasyon rakamlarına ilişkinse şunları söyledi: “Enflasyon geçici olarak çift haneye çıkmış durumda. Ama öncesine bakın; 90’lı yıllarda yüzde 71’lerden biz, yüzde 10’lar civarına çekmişiz. Peki ne oldu? Burada esas belirleyici kur. Kurda da reel ekonomiden kopuk bir gidişat olduğunu paylaşmak istiyorum. Özellikle kur etkisi burada çok net bir şekilde ortaya çıkıyor. Türk lirası cinsinden ithal fiyatları ki ara mallar ve hammadde devreye giriyor; en belirleyici faktör. Biz gıda komitesi olarak gerekeni yaptık. Merkez Bankası da eli kolu bağlı değil, gereken tepkiyi veriyor. Para politikasındaki sıkılaşma da burada çok net görülüyor. Finansal koşullarda da bir sıkılaşma söz konusudur. Bu da önümüzdeki dönemde enflasyonu kontrol altına almaya, cari açığı kontrol altına almaya önemli katkı verecektir.”