Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü Fahrettin Poyraz, geçtiğimiz günlerde bir medya kuruluşuna verdiği demeçte bu yılın ilk yarısında üreticilere 600 milyon liralık faizsiz kredi imkânı sunduklarını bildirdi. Tarımsal ürünlerin ekim ve yetiştirme döneminde çiftçilerin tohum, yem, motorin, gübre gibi her türlü tarımsal girdi ihtiyacını kaliteli, güvenilir, uygun kredi imkânlarıyla karşıladıklarının altını çizen Poyraz, ekimden hasada üreticilere teknik destek sağladıklarını, hasat sonrası ise çiftçilerin ürünlerinin değerlendirilmesinde, alım yaparak pazarlama sorunlarına çözüm getirdiklerini söyledi.
Üreticilerin kimisi kredilerin kendilerine destek olduğunu söylerken kimisi de kredilerin hali hazırda borç içinde olan üretici için daha fazla borç anlamına geldiğini söyledi.
Hatay Defne Ziraat Odası Başkanı Sedat Duran, herhangi Tarım Kredi tarafından çiftçilere bir kredi sağlanmadığını, var olan borçların ertelenmesi ve yapılandırmasının destek olarak görülemeyeceğini söyledi. Duran 600 milyon rakamın neye göre tanımlandığını bilmediğini, bu yıl özellikle İç Anadolu
Bölgesi’nde ciddi bir kuraklık yaşandığını, kuraklık yaşanan bölgelere, kredi borcu ertelemesi yapıldığını vurguladı. İç Anadolu ve doğu bölgeleri kadar olmasa da Hatay’ın da bu yıl kuraklıktan nasibin aldığın altın çizen Sedat Duran, “Hatay’ın az zararla kurtulmasının sebebi erken hasat oldu ama diğer bölgeler kuraklıktan çok etkilendi. Yani dediğim gibi bir o bölgelere de yardım değil kredi erteleme yaptı” dedi. Çiftçinin ihtiyacı olan şeyin kredi ertelemesi değil, girdi maliyetlerinin düşürülmesi yani elektrik, mazot, gübrede destek olduğunu belirten Duran, tüketiciyi korumanı yolunun üreticiyi korumaktan geçtiğine dikkat çekti.
Samandağ’da uzun yıllardır çiftçilik yapan Bülent Karataş, çok zor zamanlar geçirmelerine rağmen
devletten hiçbir destek almadıkların vurguladı. Tarım Kredi’nin 600 milyon liralık faizsiz kredi olanağı ile ilgili Karataş, şunları söyledi: “Bize hiçbir destek sunulmadı. O bahsedilen şeyin ne olduğunu ben size açıklayayım. Burada da toplantı yaptılar, ben dâhil bölgedeki tüm çiftçiler katıldık. Kredi için önce proje sunman gerekiyor. Bunun için sigorta primlerinin tam olması, afet sigortası olması gerekiyor, perdelikli sera olması gerekiyor, eski serayı kabul etmiyor. Yeni sera yapmaya para olsa kredi alınmaz. Dosya masrafı var. Bunlar daha proje başvurusu için. Bu istenilenler karşılıksız destek değil, düşük kredi için. Proje kabul görmezse ne olacak? Üstüne masraf ettiğimizle kalacağız. Hiçbirimiz başvurmadık. Son iki yılda tüm masraflarının ikiye katlandığını vurgulayan Karataş, çiftçinin krizde olmasını çarşı ve pazardaki fiyatlardan anlaşılacağını vurguladı.
Tarımdaki krizin giderek derinleşmesini, mevcutta tarım politikası olmamasına bağlayan Uşaklı tütün üreticisi Esat Yıldız, çiftçinin borcu borçla kapattığını kaydetti. Yakın zamanda çok kez traktörü, arabası, evi, haczedilen çiftçiler olduğunu hatırlatan Yıldız, "Faizsiz kredi imkanı sağlanıyorsa, bu kadar çiftçiye neden haciz işlemi yapılıyor" diye sordu. Yıldız, çiftçilerin Tarım Kredi'den yana rahatsız olduklarını söyleyerek şöyle konuştu: "Çiftçinin dibe vuruşunda Ziraat Bankası ile Tarım Kredi sorumlu. Günü kurtaran üreticinin yüzü gülüyor. Poyraz'ın söylediği destek kredi imkanlarının pratikte bir karşılığı yok. Ziraat Bankası'ndan dağıtılan kredinin 30 lirası çiftçiye, 70 lirası faize, borca gidiyor. Toprak üzerinde, tarıma istihdam yaratılmıyor. Çoğu şey kağıt üzerinde kalıyor. Üreticinin borcu giderek büyüyor."
Çiftçi-Sen Genel Başkanı Ali Bülent Erdem, desteğin endüstriyel tarıma sağlandığını belirtti. Hali hazırda zaten yem fiyatlarının çok yüksek olduğuna vurgu yapan Erdem, yemlerin Türkiye'ye girişinden sorumlu
kurumun faiz uygulayıp uygulamayacağının önemli olmadığına işaret etti. Tarım Kredi'nin faizsiz krediyi kimlere verdiğine bakmak gerektiğini ifade eden Erdem, "Bir destek söz konusu değil. Endüstriyel tarım yapan şirketlere, sertifikalı tohumla üretim yapanlara destek sağlanıyor. Yerel tohumla üretim yapanlara mazot desteği dışında hiçbir destek sunulmuyor" dedi. Erdem, pandemi ve küresel iklim krizinin yaşandığı süreçte, asıl destek sunulması gerekenlerin ise yerel tohumla üretim yapan çiftçi olması gerekliliğine dikkat çekti. Erdem, ne yapılmalı sorusuna ise şöyle cevap verdi: "Üretimden pazarlamaya kadar çiftçiliğin zinciri, tarım satış kooperatifleriyle kurulmuştu. Tariş, Fisko Birlik, Marmarabirlik gibi kooperatifler devre dışı bırakıldı. 'Tarladan, sofraya' tek araç olarak TMO kullanılıyor. Gıda, şirketlerin tekelinden çıkarılmalı. Küçük çiftçiler desteklenmeli."
Karapınarlı çiftçi Katip Mehmet Yıldırım, Tarım Kredi’den kredi almadığını ve almayı da düşünmediğini şu sözlerle anlattı: “Etrafımdaki birçok çiftçi de benimle aynı görüşte. Çünkü Tarım Kredi’de faizler çok yüksek. Sattığımız ürün kredinin faizini karşılamıyor. Ziraat Bankası’ndan kredi çektim. Şu an 74 bin lira borcum var. Çiftçi son süreçte perişan halde. Bütün girdi maliyetlerimiz arttı. Bunun üzerine bir de kuraklık yaşadık. Bunlara rağmen verilen destekler, devede kulak misali. Tarım paydaşlarının çiftçinin sesini duyması lazım.” Karapınar Ziraat Odası Başkanı Durmuş Üner de Karapınar’da Tarım Kredi’ye olan
ilginin her geçen gün azaldığını vurguladı. “Tarım Kredi her ne kadar uygun faizle kredi verildiğini söylese de durum öyle değil, kredi faizleri çok yüksek” diyen Üner, çiftçinin her zaman istediği anda kredi imkânından faydalanamadığını belirti. “Tarımımız güçleniyor” gibi açıklamaların laf salatasından ibaret olduğunu ifade eden Üner, Türkiye ve dünyadaki kuraklığın etkilerine dikkat çekti: “Bu yıl 4 milyon tonun üzerinde bir rekolte kaybımız var. Geçen sene 9 milyon tona yakın buğday ithal etmişiz. Bu yıl istesek de buğday ithal edemeyeceğiz. Devletin özellikle buğday konusunda bir politika üretmesi gerekiyor. Tüm bunlardan ziyade çiftçinin maliyetleri çok artmasına rağmen verilen destekler çok yetersiz kaldı. Bizim tarım politikamızı gözden geçirmemiz şart.”
Çorum Merkez Tarım Kredi Kooperatifi Müdürü Serdar Önder, Çorum genelinde 54 Tarım Kredi Kooperatifi’nin bulunduğunu, il genelinde 500 ile 600 kooperatif ortağı üreticilerin bu faizsiz kredi imkânında yararlandığını aktardı. Kooperatif ortaklarına sunulan yeni kredi imkânlarıyla çiftçiye
alternatif kaynaklar oluşturmayı hedeflediklerini belirten Önder, “Bu kredi uygulamasından kooperatife borcu olmayan, daha önceleri borcunu düzenli ödemiş üreticilerimiz yararlanabilmektedir” dedi. Çorum Merkez Ovakarapınar Köyü muhtarı aynı zamanda soğan, pancar ve hububat üreticisi Zeki Oral da önceden gübre ve yem alırken veresiye aldıklarını, ancak hasat sonrası satıcının kendilerinden güncel fiyattan tahsis ettiğini bunun da ceplerinden fazla para çıkmasına neden olduğunu söyledi. Oral, Tarım Kredi Kooperatifleri’nin kendilerine faizsiz ürün desteği vermesiyle aradaki farkın ceplerinde kaldığını dile getirerek, “Üretici olarak aldığımız yem ve gübrenin parasını hasat zamanı, yemi ise Kurban Bayramı sonrası ödüyoruz. Bu uygulama ile zaten zor durumda olan üretici biraz olsun rahatlıyor” diye konuştu.