Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, partisinin grup toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. Osmangazi Üniversitesi’nde yaşanan katliamı kınayan Temelli, Osmangazi rektörünü istifaya çağırdı. Bursa’da muhtarlara atış eğitimi verilmesini de eleştiren Temelli “Çünkü bu silahlanma yarışının nelere mal olduğunu geçen hafta gördük Eskişehir Üniversitesi’nde” ifadelerini kullandı.
HDP Eş Başkanı Temelli, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun Gazete Duvar’a verdiği söyleşide dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin “HDP’lilere anlattık, arkadaşlarımıza anlatamadık” sözlerine değindi. ‘Biz de fil hafızası var’ diyen Temelli Kılıçdaroğlu’na “Ama hala bir şansınız var, Edirne Cezaevine gidebilirsiniz. Selahattin Demirtaş size tane tane bunu anlatır. Giderken Kandıra’ya uğramayı da unutmayın” önerisinde bulundu.
‘MEMLEKET CEZAEVİ OLDU!’
Temelli, cezaevlerindeki işkence ve kötü muamele iddialarının artarak devam ettiğini belirterek, buna karşın Adalet Bakanlığı’nı defalarca uyardıklarını ancak hiçbir önlem alınmadığı gibi herhangi bir soruşturmanın da açılmadığını ifade etti. Temelli, şöyle konuştu: “Cezaevlerindeki son duruma baktığımızda yaşananların AKP iktidarının cezaevi siyaseti olduğunu görürüz. AKP iktidara geldiğinde Türkiye’de cezaevlerinde 55 bin kişi varmış. Bugün 230 bin kişi var. AKP 16 yıl boyunca, sadece cezaevi nüfusunu artırmakla kalmamış. Adli kontrol denetiminde yaklaşık 490 bin kişi var. Ya imza atıyorlar ya da yurt dışına çıkış yasakları var. Bazen haftada bir bazen haftada iki . Yani memleket cezaevi olmuş durumda. Tam da bu noktada bakanlar açıklama yapıyor. Yatırım yapıyoruz diye. 38 tane cezaevi yapmakla övünüyorlar. Cezaevi yatırımıyla övünen iktidarlara faşist iktidar denir. Bugünkü de bunu yapıyor.”
‘CEZAEVLERİNDE 70 BİN ÖĞRENCİ VAR’
Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin de “barış” dediği için tutuklandığını ifade eden Temelli, “Bugün cezaevlerinde 70 bin öğrenci var. Bir çok ilçeden daha fazla bir nüfus. Bir çok üniversite nüfusundan daha fazla öğrenci cezaevinde. Ve bu 16 yıldır devam eden siyasetin, savaş politikasının baskı rejiminin sonucu buralara geldi. Öğrencilerin birçoğu 12 yıl, 16 yıl hüküm almış durumdalar. Bu anlamıyla da cezaevi politikası sistematik bir AKP politikasıdır. Bu politikaya karşı da mücadelemizi yükseltmek ve tüm tutsaklarımızın özgür kalmasını sağlayana kadar da mücadelemizi sürdürme kararlılığındayız” şeklinde konuştu.