Merhaba saygıdeğer hakkari objektif haber okuyucuları. Sizleri selamların en güzeli olan Allah’ın selamıyla selamlıyorum.
Özlem kadar iç yakan bir his yoktur şüphesiz. Uzaktan uzağa sevgiliye aşk ile bağlanmak, sevgiliyi beklemek her canı istediğinde sarılamamak ve dokunamamak içimizi kavurur resmen. Hayatın belki en zor dönemi gibi geçer uzaktaki sevgiliye kavuşacağın günü hayal etmek. Hele ki o günün hayalini kurmak insanın ruhunu acıktırır, bedenine acı çektirir. Uzakta sevgiliyi yaşamak bir asansörün boşluğunda kendini hissetmiş gibidir. Sevgilini yolunu beklemek kilometrelerce yol olsa da mesafede sevgi engel tanımaz. Belki de bir yan apartmanda iki farklı dairelerde yaşanılıyor; ama bu asla sevgiliye olan özlemin önüne set çekemiyor. Çünkü sevgi kalpten ve yürekten besleniyor. Uzaktaki sevgiliye duyulan hasret, ne dilden ne de ağızdan çıkar. Bu sözler direkt olarak kalbin en derinliklerinden çıkar.
Ne kadar anlatsam gökyüzünü sığdıramam kelimelere,
iklimleri ve bitki örtüsünü anlatamam,
Seni nasıl anlatayım nisan yağmurlarına?
Aynanın karşısına geçtiğinizde bir anda sevgiliye olan özlem içinizi kemirdiğinde o anda mesafeler adeta yok oluyor. Bakarsınız aynaya ve kendinizi görmezsiniz. Bir anda o özlem duyduğunuz sevgili karşınızda beliriverir. O an baktığınız her yerde onu görürsünüz. Ona güzel sözler güzel şarkılar biriktirirsiniz. Hayat kokan sevgilerin en büyük özelliği de bu değil mi? Kulaklarıyla değil kalpleriyle duyarlar. Ey sevgili! Biliyorum aramızda mesafeler var ama bu aşılamayacak kuvvette bir güç değildir. Belki evinizin önünden geçen trenin içinde olan bir yolcuyum. Belki de bir saksı gibi pencerendeyim. Bildiğim tek şey varsa en derinlerimdesin ve o mesafeyi kimse ölçemiyor.
Sen uzaktaki sevgili aramıza kilometrelerce yollar okyanuslar olsa da bir gün bu özlemin biteceği umuduyla yaşıyorum. Özlemek insanın belki içinde hissettiği onlarca duygunun arasında en çaresizi gibi görünür. Bu his ruhunun derinliklerinden geldiği için ne yaparsanız yapın hiç o boşluğu geçmez zannedersiniz ve bir anda sevgiliye olan özlem dudaklarından dökülen sevgi sözleri duygularınızın en güzel tercümanı olur. Uzun bir araba yolculuğunda camın arkasından yağmuru seyrederken damla parçacıkları arasında sevgiliyi görmektir özlemek.
Sevgiliye olan özlem bazen insana o kadar ağır gelir ki dilinizin bağı çözülür. Durmadan sevgiliye şiir yazmak istersiniz. Özleminizi anlatmaya ne zaman yeter ne de mürekkep. Şirin’e kavuşmak için kocaman dağları delen Ferhat olmaktır özlem. Kimi özlerseniz özleyin; sevgilinizi, annenizi, babanızı hiç fark etmez özlemek hep aynı duyguyu hissettirir insana. Kalbiniz acır, ruhunuz adeta yardım umar sizden. Niye mi? Bu hasret bitsin diye. Sevgiliyi özlemek bazen radyoda çalan bir şarkının sözlerini dilinde sayıklamak gibidir. Beklemenin en güzel yanı kavuşmak, sevmenin en güzel yanı özlemektir sevgiliyi…
O gemi elbet bir gün gelecek…
Saygıdeğer okuyucularım, yazımın sonlarına doğru gelirken sizleri ünlü şairimiz Nazım Hikmet’in o eşsiz şiiriyle veda etmek istiyorum;
Seni Bıçak Yarası Gibi Hatırlarım
anamın kokusu gelir burnuma
dünya güzeli anamın.
Binmişin atlıkarıncasına içimdeki bayramın
fır dönersin eteklerinle saçların uçuşur
bir yitirip bir bulurum al al olmuş yüzünü.
Sebebi ne
seni bir bıçak yarası gibi hatırlamamın
sen böyle uzakken senin sesini duyup
yerimden fırlamamın sebebi ne?
Diz çöküp bakarım ellerine
ellerine dokunmak isterim
dokunamam
arkasındasın camın.
Ben bir şaşkın seyircisiyim gülüm
alacakaranlığımda oynadığım dramın.
Nazım Hikmet RAN