Ressam Erdoğan’ın hem sergisine konuk olduk hem de sanatını sorduk kendisine.
Serhat News’ten Zelal Sahidenur Sarı'nın sorularını yanıtlayan ressam Van’ın Özalp ilçesinden ve henüz 17 yaşında. Okuduğu ortaokulda resim kursu olmadığını, resim kursunun açılmasına izin verilmediğini aktarıyor ve bir hocasının kendisine fırça ve boya malzemeleri temin ettiğini söylüyor. Hiperrealist tekniğini yağlı boyayla çalışan Erdoğan, “Hiperrealist teknik bana kolay geliyor. Sürrealist daha çok gerçek üstüdür fakat o bana zor geliyor. Onlara kolay gelen bana zor geliyor” diyor. Sergiyi ziyaret eden sanatseverlerin, resimde suya baktıklarında maviyi değil suyu görmelerini, kana bakınca kırmızı boyayı değil kanı görmelerini istediği için realist davrandığını söylüyor.
‘Kurs almadan girdiğim sınavda birinci oldum’
Hocalarından aldığı destekle bu defa da Güzel Sanatlar Lisesi’ni kazanıyor Erdoğan. Okula ilk gittiğinde hocalarının çalıştığı resimlere, tekniklere hayran kaldığını söylüyor. Yaşının çok genç olması sebebiyle kullandığı teknikten etkileniyor hocaları. Lise birinci sınıfa kadar hiç kurs almadığını aktarıyor: “Öğrenciler lise sınavına girerken dersten sınav olur, imgesel sınav olur onların kursu var. Fakat ben hiç kursa gitmedim.”
‘Her ressam mutlulukta estetik arar fakat ben dehşetten haz alıyorum’
İlk sergisini yapan Erdoğan’ın 12 tane resmi yer alıyor sergide. “Aslında her bir resmin çok derin anlamı var, hikâyeleri var. Bir yerden esinleniyorum özellikle ve neden böyle gerçekçi yaptığımın bir anlamı da var aslında” diyor.
Resme, röprodüksiyon yaparak başlayan Erdoğan, kendisini geliştirmek adına dünyaca ünlü ressamların resimlerini yaptığını daha sonra kendine özgü resimler yapmaya başladığını söylüyor: “Örneğin bir boksör resmim var, neden o boksörü seçtim çünkü o bir kafes dövüşçüsü ve onun yüzünde dehşet var, derinlik var, şizofrenik bir yapı var ve aslında orada bir estetik arıyorum. Her ressam mutlulukta estetik arar fakat ben çıplaklıkta, bir dövüş sahnesinden haz aldım. Onlarda estetik arıyorum.”
‘Ailem sergi yapacağımı bilmiyordu’
Ailesinin sergi yapacağını bilmediğini ve bu tarz şeylere ilgilerinin olmadığını da ekliyor sözlerine Erdoğan ve şöyle devam ediyor: “Ben sergiyi çok küçük yaşlardan beri istiyordum. Onuncu sınıfta sergimi açabildim ve hocalarım çok yardımcı oldular. Sergi için toplamda iki yıl çalıştım. Sibel Demiroğlu ve diğer hocalarım yardımcı oldular, düzenlemeleri yaptılar ben sadece ürün ortaya çıkardım ve böylece sergiyi gerçekleştirdik.”
Van’dan sonra İstanbul’da daha büyük bir sergi açmak istediğini söyleyen Erdoğan son olarak, yurtdışında sergiler yapıp dünyaca ünlü bir hiperrealist ressam olmak istediğini kaydediyor.