Van 23 Ekim 2011'de 7.2, 9 Kasım 2011'de 5.6 büyüklüğündeki iki büyük depremle sarsıldı. Depremlerin üzerinden 14 yıl geçmesine rağmen hasarlı binalar yıkılmadı. Van Büyükşehir Belediyesi'nin 2022 verilerine göre 12 bin, AFAD verilerine göre 7 bin 500 hasarlı bina yıkılmayı bekliyor. 15 bin orta hasarlı binanın ise güçlendirilmesi gerekiyor.
KENT MERKEZİ SIKIŞMIŞ DURUMDA
Van’da 90 yıllarda başlayan göç dalgası kaçak yapılaşmayı ve çarpık kentleşmeyi de tetikliyor. Neredeyse üç ana caddeye sıkışmış olan kent merkezinde alt yapı ve trafik sorununu kangrene dönüşmüş durumda.
'KAÇAK YAPILAŞMA ÇARPIK KENTLEŞMEYE NEDEN OLUYOR'
Van'ın kentleşme sorunlarını Artı Gerçek'e değerlendiren Mimarlar Odası Van Şube Başkanı Ahmet Ortakçı, "Kentin imar planı sağlıklı bir şekilde oluşturulmadığında çarpık kentleşme ortaya çıkar. Nüfus projeksiyonları ve göçler sağlıklı bir şekilde dengelenmediği zaman insanlar barınma sorununu ortadan kaldırmak için kendilerine bir yapı üretmek zorunda kalıyor. Hâl böyle olunca da kaçak yapılaşma başlıyor. Bu yüzden çarpık kentleşme açısından en büyük sorun kaçak yapılaşma. Sadece barınma sorununu ortadan kaldıran fen ve teknik hizmetlerden uzak, doğru düzgün yolu olmayan, altyapı ve estetikten mahrum yapılar ortaya çıkıyor. Bunun sorunların giderilmesi de doğru bir kent planlamasıyla mümkün” dedi.
'RESMİ KURUMLAR BELEDİYELERLE ORTAKLAŞMAK İSTEMİYOR'
Kayyım yönetimlerinin meslek odalarını dışladığını, resmi kurumların yerel yönetimlerle işbirliği yapmak istemediği dile getiren Ortakçı, "Son yerel seçimlerden sonra belediye eş başkanlarının, yerel yönetimlerin bu konuda meslek odalarına karşı duyarlılığı çok daha fazla. Daha öncesinde kayyımla yönetiliyorduk ve meslek odalarını işin içerisine katma gibi bir durum yoktu. En büyük sıkıntılardan bir tanesi kentteki kurumlar maalesef ortak bir paydada buluşamıyor. Yerel yönetimler, belediyeler seçimle geliyor. Diğer kurumlar onlarla ortaklaşmak istemiyor. Tabii bu durum güncel siyasetin de sonuçları maalesef. Ama ideoloji ve bakış açısı ne olursa olsun kente dair bir sorunu çözme noktasında herkesin bir araya gelmesi lazım" diye konuştu.
'DEPREMLERDEN SONRA KENT YENİDEN PLANLANMALIYDI'
2011 depremlerinin ardından yapılan imar planların değinen Ortakçı, “2011’de yaşanan deprem kötü bir olaydı ama kentin yeniden planlanması açısından bir fırsattı. Biz bu fırsatı değerlendiremedik. 2013’te yeni imar planı düzenlendi. 1996’da yapılan plan buna altlık olarak kullanıldı. Ama Ankara'dan bir firma uydu görüntüleriyle kenti tasarlamaya kalktı. Kentin sosyodemografik yapısını bilmeden, gelişim akslarını doğru planlamadan, halihazırdaki bir plan üzerinden planlama yaparsanız çarpık kentleşmeye sebep olacak. Nitekim günümüzde yapılan yapılar da eskisinin devamı niteliği taşıyor. Mevcut imar planı merkez üç ilçe açısından henüz yüzde 35-40’ı yapılaşmaya açılmış durumda. Geriye kalan bölgelerde imar var ama yapılaşmaya uygun değil. Alt yapı, sosyal donatılar, yollar henüz düzenlenmiş durumda değil. Bunun içinde belediyelere çok ciddi anlamda iş düşüyor ve çok ciddi bütçeler gerekiyor. Van sıkışıp kalmış durumda. Trafik ve yaya ulaşılabilirliği ciddi bir sorun" dedi.
'10 BİNDEN FAZLA YORGUN YAPI VAR'
2011 depremlerinde yapı stoğunun ciddi zarar gördüğüne dikkat çeken Ortakçı şunları aktardı: “Van’da bir deprem gerçeği var. Fakat şu an Van’da yapılaşmanın yoğunlaştığı Terzioğlu bölgesinde zeminde sıvılaşma gibi bir durumun söz konusu olduğunu biliyoruz. 2011’de Van’ın yapı stoğu ciddi anlamda zarar gördü. Ağır, orta ve az hasarlı yapılar oluştu. Az hasarlı yapılar tekrar dönüşümle devam ettirildi. Orta hasarlı yapıları da belli bir zaman diliminde güçlendirilmesi için bir zaman tanındı. Ağır hasarlı binalar da yıkıldı. Orta hasarlı yapılar belli bir süreyi geçtiği için güçlendirilmedi. Bu sürede bunlar da ağır hasarlıya dönüştü ve bu binaların yıkılması lazım. Biz bununla alakalı ilgili kurumlardan yazılar istedik TMMOB İl Koordinasyon Kurulu olarak, dönüş olmadı. 10 bini aşkın yorgun yapının olduğunu biliyoruz. Bir an önce envanterin oluşturup ve bu sıkıntıların giderilmesi gerekiyor" diye konuştu.
'VAN, EREK DAĞINA DOĞRU YAPILAŞMALI'
Van'ın Erek Dağı'da doğru yapılaşması gerektiğini dile getiren Ortakçı, "Ahmet Ercan en son sosyal medya paylaşımlarında 'Van’ın kurtuluşu, Erek Dağı’nda' dedi. Bu doğru. Çünkü sert zemine doğru yöneliyorsunuz. Göle doğru gittikçe zemin sıvılaşacak ve kötü olacak. Doğru bir planlama yapılmadı. İşte bahsettiğimiz şey oydu. 2013’te yapılan imar planında Erek Dağı tarafına 3-4 kat, göl tarafında 5-6 kat için izin verildi. Tam tersi bir planlamanın yapılması gerekiyordu. Orada yapı yapabilmek için doğru zemin iyileştirme yöntemleriyle bunları ayarlayabilirsiniz. Ama maalesef Van’da zemin iyileştirme yapılmış özelde veya kamuda kaç tane yapı var ki? Toplamda bir elin parmaklarını geçmeyecek. Bunlar da yaşanacak bir afette önümüze ciddi anlamda can ve mal kaybı olarak gelecek. Bizim en büyük endişemiz de ilgili kurum ve kuruluşların buna yönelik bir çalışma yapması lazım” dedi.
‘FAY HATLARI HARİTASI GÜNCELLENMELİ'
Kentin birinci derece deprem kuşağında olduğunu hatırlatan Ortakçı, "Daha önce TMMOB İl Koordinasyon Kurulu olarak Naci Görür hocamızı burada ağırlamıştık. 2011 depreminden sonra yeni bir fay hattı oluşmuş. Güncel diri fay hatları haritasını yeniden güncellenmesi lazım. Ve o gün o toplantıda Naci Görür bize 'fay hattının 200 metre sağında da solunda da tuğla üstüne tuğla koymayın' demişti. Buralarda bütün mühendislik hizmetlerini kullanarak zemin iyileştirme de dahil fay hattı üzerindeki bir alana müdahale edebilme şansınız yok. Oraların kullanılmaması gerekir. Bu bölgeler yeşil alan ve kamusal bir alan olarak bırakılmalı. Kenti mükemmel planlasanız bile burada yer bilimini dikkate almazsanız hiçbir anlamı yok. Doğru bir kent planlaması bu parametreler dikkate alınarak yapılmalı" diye konuştu.