Yayıncılık sektörü, Türkiye'nin içerisinde bulunduğu ekonomik kriz ve buna bağlı artışı devam eden ham madde sorunundan muzdarip. Kültürel birikimin ve kültür dünyasının ana öznelerini oluşturan kitap yayıncıları, yaşanan problemin tek başına yayıncılara ait olmadığını, okuyucuyu da ilgilendirdiğini düşünüyor.
dövize endeksli kağıt krizi yaşayan yayıncılar var olan koleksiyonları koruma refleksi gösteriyor. Mevcut ekonomik tabloda yeni kitapların programa alınması yayıncıların gündeminde yok. Aksine geri çekilme motivasyonu hakim.
Yayıncıların içerisinde bulunduğu sorunlara karşı harekete geçen Yayıncılar Birliği, sorunlara ve çözümlere ilişkin açıklamalar yaparak tüm öznelere çağrıda bulunuyor. Yayıncı sorunlarını, gelecek öngörülerini, Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, sektör özneleri Aras, Can Çocuk ve Doğan Kitap gibi kitap yayıncılarının yöneticileri anlatıyor.
Covid-19 pandemisiyle küçülen küresel ekonomi, pek çok alanı etkilerken bunların arasında yayıncılık sektörü de payını aldı. Yayıncılık, Türkiye'de kağıt fabrikalarının kapatılmasıyla dışa bağımlı sektörler içerisine dahil oldu. Pandeminin dayattığı genel koşullar, Türkiye'nin öznel durumuyla birleşince yayıncılık sektöründe kriz baş gösterdi. Küresel selüloz fiyatları artarken TL'nin döviz karşısındaki değer kaybı da kimi yayıncıları kitap basmaktan alıkoyuyor.
Yayıncılık sektörünün tüm paydaşlarıyla güçlü bir kültür ekosistemi oluşturduğunu söyleyen Kenan Kocatürk, kültürün gelecek kuşaklara aktarılmasında yayıncılığı kamu hizmeti olarak gördüklerini ifade ediyor. Kocatürk, yayıncılık sektöründe evvelden beri var olan sorunların yanı sıra pandemiyle birlikte gelen ve ekonomik krizle katmerleşen sorunların, kültürel erozyona neden olacağını düşünüyor.
Birinci hamur beyaz kağıtlara geçen yıldan bu yana yüzde yüzden fazla zam yapıldı. Buna neden olanın döviz seyri olduğunu anlatıyor Kocatürk: "Kitap kağıdı olarak kullandığımız kağıtlar, kuşe kağıtlar hepsinde çok fazla artış oldu. 700 dolara alınan kuşe kağıtlar bin 400 dolar bandına, 650 dolara aldığımız birinci hamur kağıt bin 400 dolara geldi. Artışın yanı sıra piyasada kağıt da bulunamıyor. Vadeli çalışan pek çok arkadaşımızdan dövizle istenen ödeme, yayınların durdurulmasına, daraltılmasına neden oldu."
Yaşanan krizle birlikte, online satıcıların yıkıcı indirimler yaptığına da değinen Kocatürk, gidişat içerisinde tekelleşme riskine dikkat çekiyor: "Bağımsız kitabevleri, yıkıcı indirimler karşısında ayakta kalamıyor, kepenk indiriyor. Biz bu filmi daha önce gördük. Kitabevleri, desteklenmeli ayakta kalması için teşvik edilmeli. Kitapçısıyla, okuruyla, yayıncısıyla sektör kendi söküğünü dikmeye çalışıyor."
Kocatürk, sorunların çözümü için kamuya seslenerek devletin yayıncılık sektörüne teşvik programlarıyla destek çıkmasını, dövize bağlı olarak aşırı yükselen ham madde ve telif maliyetleri için acil ek kaynak yaratılmasını talep ettiklerini belirtiyor.
Aras Yayıncılık Genel Yayın Yönetmeni Rober Koptaş, kitap basımında birden fazla parametre olduğuna değiniyor: "Yayıncılar için üretim yapan emekçiler, editörler, yazarlar, çevirmenler, ciltçiler... Dövize endeksli artan kağıt fiyatları hepimizi etkiliyor. Küçük yayınevleri kitap basamıyor, telif ödemekte, maaş ödemekte zorluklar yaşıyor. Yayıncılık için zor bir zaman içerisindeyiz."
"Birkaç hafta önce kitap basımı için matbaadan 16 bin TL fiyat aldık. Kitap üzerine çalıştık, bir hafta sonrasında kitabı matbaaya gönderdik. Bu sefer aldığımız fiyat 21 bin TL oldu. Biz bu farkı fiyatlara yansıtamıyoruz" diyerek kitabı basarken dahi maliyetlerin arttığını belirten Koptaş, verdiği örneğin yalnızca bir kalemde olduğunu söylüyor. Yayıncılar için çalışan maaşı, nakliye ve kira gibi girdiler de diğer maddi yük kalemlerini oluşturuyor.
Var olan tablonun önümüzdeki süreçte kendilerini işten çıkarma gibi sonuçlara götürmeyeceğini belirten Koptaş, bunu şöyle açıklıyor: "Biz dayanışmayla ayakta duran, misyon ve kültür yayıncılığı yapan bir yayıneviyiz. Bizim gibi yayınevleri programları gözden geçirip, satış şansı daha az olan kitapları basmamaya başlayacak. Bu bizim için bir zorunluluk."
Yayıncıların ortak kanısı, gidişatın kültürel fakirleşme getireceği yönünde. 2022 planlaması yapılırken sorunlar göz önüne alınarak, basılması planlanan ama ekonomik nedenlerle basılamayan pek çok kitap olduğu belirtiliyor.
Doğan Kitap Yayın Direktörü Cem Erciyes de Rober Koptaş'ın anlattığı sorunlara paralel süreçlerden geçtiklerini ifade ediyor. "Yayıncılar kağıt bulamıyor, satın alamıyor, satın alsalar bile çok yüksek fiyattan alabiliyor" diyen Erciyes, herkesin kendi ölçütlerinde frene basmak zorunda kaldığını söylüyor. Türkiye ekonomisinin uzun süreli planlar yapmaya elverişli olmadığını sözlerine ekleyen Erciyes, "Kimse önünü göremiyor" diyor. Belirsizliğin yayıncılar açısından önümüzdeki süreçte getireceği sorunları da anlatan Erciyes şöyle konuşuyor: "Kitap, bizler için yeni düşünceler, yeni araştırmalar, yeni hayaller demek. Kitap dediğimiz için şey kültürel zenginliğin temel malzemesi olarak görülür. Bunlar engellenince, kültürel fakirleşme ve erozyon yaşamak kaçınılmaz olur."
"Butik olarak ifade edilen yayıncıların, krizle birlikte frene basması, geri çekilmesi, sektörü tekelleşmeye götürmez" diyen Erciyes, her ne kadar kimi kitapları basmaktan vazgeçtiklerini belirtse de Türkiye'nin butik yayıncı cenneti olduğunu söylüyor. Erciyes, bu sebeple de kitap dünyasının butik yayıncılar tarafından belirlendiğini ifade etse de krizin en çok butik yayıncıları etkileyeceğini düşünüyor.
Yayıncılık alanında kitap basmanın daha maliyetli olduğu alanlardan bir tanesi de çocuk kitapları. Can Çocuk Yayın Yönetmeni Yardımcısı Mehmet Erkurt, çocuk kitaplarında nitelik ve niceliği bir kenara koyarak, çocuk kitabı basmanın diğer kitaplara göre daha maliyetli olduğunu anlatıyor: "Çünkü çocuk kitabında çocukların okuma eylemine alıştırılması için içeriğin çekici olmasını renkli baskılar sağlıyor."
Resimli çocuk kitaplarında kuşe ve birinci hamur kağıt kullanılıyor. Bu iki kağıda ise yüzde yüzden fazla zam geldi. Kağıtlara gelen zammın yanı sıra ham maddeyi bulamadıklarını da anlatan Erkurt, diğer yayıncılar gibi planlama yapmakta zorlandıklarını söylüyor: "En büyük sorunlardan biri okul öncesi projelerin ertelenmesi."
Diğer yayıncılarla ortak sorunlara değinen Erkurt, yeni kitap basma konusunda da temkinli davrandıklarını, ağırlıklı olarak var olan serileri basmaya çalıştıklarını belirtiyor. Resimli kitapların ön planda olduğu kitapları mat kuşeye bastıklarını ancak bu yıl maliyete göre en iyi ihtimalle birinci hamura basabileceklerini ifade ediyor Erkurt. Çocuk kitaplarının bu krizlerden daha sağlam çıktığını ekleyen Erkurt, bunun da çocukları önceleyen refleksten ileri geldiğini düşünüyor.