Dr. Azad Barış, Diyarbakır ve Viranşehir arasındaki Karacadağ bölgesinde doğdu. Ezîdi olan Barış’ın adının önündeki doktorluk unvanı, tıp doktorluğu sanılsa da aslında kendisi felsefe doktoru. Yeşil Sol Parti Diyarbakır 10’uncu sıra adayı Barış, adaylığından önce, HDP’de diplomasiden sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyordu.
Azınlıklar yerine “az bırakılanlar”
Barış, Diyarbakır’da seçim çalışmalarını yürütürken, gazetecilerle sık sık bir araya gelmeyi de ihmal etmiyor.
Tarihi Sur İlçesi’ndeki Surp Giragos Kilisesi’nde Süryani, Keldani, Ermeni, Alevilerin temsilcileri ile basın toplantısı düzenleyen Barış, yaşanan sıkıntılara dikkat çekti.
Barış’ın basın toplantısında özellikle “azınlık” ifadesini kullanmaması, bunun yerine “az bırakılanlar” ifadesini kullanması dikkat çekti.
“Diyarbakır’ı güçlü kılmalıyız”
Rûdaw Diyarbakır Temsilcisi Maşallah Dekak'ın sorularını yanıtlayan Azad Barış, Diyarbakır’ın tarihteki önemine dikkat çekti.
"Diyarbakır'ın Kürt ve Kürdistan histografiyasındaki anlamını bilemezsek, tüm Kürtleri kapsayacak bir siyasetin önemini de anlayamayız” diyen Barış, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çünkü Diyarbakır sadece tarihi yönden değil, yarattığı medeniyetler açısından da büyük bir role sahip. Diyarbakır'ın güçlü olması, Mahabad, Erbil ve Kamışlo'nun da güçlenmesi anlamına gelir. İşte o zaman tüm komşuları ile de modern dünya gibi bir ilişki geliştirebilir. Bu nedenle biz Diyarbakır'a göre projelerimizi yapıyoruz. Tüm Kürtlerin ve Kürdistanilerin sorumluluğunu üstlenebilmek için Diyarbakır'ı güçlü kılmak ve güçlü sembolize etmek gerekiyor. Bizler projelerimizle bunu yapıyoruz ve bu projelerin icrası konusunda da çalışıyoruz."
“Herkes kendi yerinde özerk olmalı”
Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözülmesi gerektiğine dikkat çeken Barış, şunları söyledi:
“Bizler her ne kadar yeni bir parti olsak da, önümüzü kesmeye çalışıyorlar. Fakat onlar önümüzü kesmeden bizler A,B ve C planlarımızı yapıyoruz. Partimiz Yeşil Sol Parti bu projeleri yürütüyor. Öncelikle Kürt sorunu Kuzey Kürdistan'da demokratik metotlarla çözülmeli. Türkiye, İran, Irak ve Suriye Kürt karşıtı üzerinden bir ilişki geliştiriyor. Bizler dört parçayı birleştirip büyük Kürdistan kuracağız demiyoruz. Bu devletleri parçalayacağız demiyoruz. Herkes kendi yerinde özgürce, demokratik bir çerçevede özerk olmalı. Merkeze bağlı bir özerklik ama ademi-merkeziyetçi bir özerklik olmalı."
“12-0 yapacağız, Diyarbakır güçlenecek”
Diyarbakır’da 14 Mayıs seçimlerinde 12 milletvekilinin tamamını Yeşil Sol Parti’nin alacağını kaydeden Barış, şu ifadeleri kullandı:
“Diyarbakır'ın güçlenmesi tüm Kürdistan'ın güçlenmesi demek. Bu güç dalga dalga tüm Türkiye'yi etkisi altına alır. O nedenle Diyarbakır için 12'ye sıfır diyoruz. Çünkü Kürtler Diyarbakır'da ne kadar güçlenirse masada da o kadar güçlü oturur. Kürtçe bir söz var ya; yumruğunu masayı vurup masayı ezmek. Bu nedenle buranın güçlü olması tüm Kürdistan'ın güçlü olması anlamına gelir. Bizler güçlü olursak Şengal’deki saldırıları tamamen durdurur ve Afrin'in işgaline de son vererek, geri alırız. Bunların hepsi masada var ve bunlar bizim projelerimiz. Halkların her şeyi bizim için kutsal. Ancak Kürtlerin verdiği mücadeleyi yalnız bırakmayacağız. Evet bizler bir Kürt partisi değiliz, Türkiye partisiyiz ancak bu partide en büyük güç Kürtler. Bizler de bunun bir parçasıyız ve bu söylediklerimi muhakkak başaracağız."
“Cezaevlerinin kapısını açacağız”
Yeşil Sol Parti Diyarbakır Milletvekili adayı Dr. Azad Barış, cezaevlerinde 10 binin üzerinde siyasetçinin tutuklu olduğunu hatırlatarak, "Bizler şunu istiyoruz; cezaevlerinde olan tüm siyasi tutukluların serbest bırakılmasını istiyoruz. Cezaevlerinde kalanları bıraktıracağız. Türkiye'de 70 binin üzerinde Kürt şuan içerde. Kürt olduklarını söyledikleri için tutuklanmışlar ya da Türk ırkçılar gibi düşünmedikleri için tutuklanmışlar. Bu nedenle tüm anayasayı sil baştan değiştireceğiz” dedi.