Türkiye’deki gelir dağılımındaki geçen yıl daha büyüdü. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, en yüksek gelire sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay bir önceki yıla göre 0,7 puan artarak yüzde 47,2, en düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun aldığı pay ise 0,1 puan artarak yüzde 6,2 olarak gerçekleşti
TÜİK, 2016 yılına ilişkin Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçlarını açıkladı.
Buna göre; toplumun en zengin yüzde 20’sinin gelirinin en yoksul yüzde 20’sinin gelirine oranı şeklinde hesaplanan P80/P20 oranı 7,6’dan 7,7’ye yükseldi.
GİNE KATSAYISI YÜKSELDİ
Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan Gini katsayısı, sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, 1’e yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade etmektedir. 2016 yılı sonuçlarına göre Gini katsayısı bir önceki yıla göre 0,007 puan artış ile 0,404 olarak tahmin edildi.
Türkiye’de ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri bir önceki yıla göre yüzde 15,9 artarak 16 bin 515 TL’den 19 bin 139 TL’ye yükseldi.
Toplam eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirleri içerisinde en yüksek pay, bir önceki yıl ile değişim göstermeyerek yüzde 49,7 ile maaş ve ücret gelirlerine ait oldu. İkinci sırayı 2015 yılına göre 1 puan artış ile müteşebbis gelirleri (yüzd 19,8), üçüncü sırayı ise 0,4 puan azalışla (yüzde 19,6) sosyal transfer gelirleri aldı.
Müteşebbis gelirlerinin yüzde 74,7’sini tarım dışı gelirler, sosyal transferlerin ise yüzde 91,8’ini emekli ve dul-yetim aylıkları oluşturdu.
NÜFUSUN 5’TE 1’İ YOKSUL
Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,4 puanlık düşüşle yüzde 14,3 olarak gerçekleşti. Medyan gelirin yüzde 60’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre ise yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,7 puan azalarak yüzde 21,2 oldu.
Hanehalkı tiplerine göre eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranlarına bakıldığında; tek kişilik hanehalklarının yoksulluk oranının bir önceki yıla göre 0,8 puan artışla yüzde 8,9, bağımlı çocuğu olmayan hanehalklarının yoksulluk oranının 0,8 puan düşüşle yüzde 4, bağımlı çocuğu olan hanehalklarının yoksulluk oranının ise 0,2 puan düşüşle yüzde 17,9 olduğu görüldü.
Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranına göre; okur-yazar olmayanların yüzde 26,2’si, bir okul bitirmeyenlerin yüzde 24,1’i yoksul iken, bu oran lise altı eğitimlilerde yüzde 12,5, lise ve dengi okul mezunlarında ise yüzde 6,2 oldu. Yükseköğretim mezunları ise yüzde 1,7 ile en düşük yoksulluk oranının gözlendiği grup oldu.
SÜREKLİ YOKSULLUK ORANI YÜZDE 14.6
TÜİK verilerine göre, 2015 yılında sürekli yoksulluk oranı yüzde 15,8 iken 2016 yılında bu oran yüzde 14,6 oldu.
HERKES BORÇLU
Nüfusun, yüzde 68’i konut alımı ve konut masrafları dışında taksit ödemeleri veya borçları olduğunu, yüzde 65,4’ü yıpranmış ve eskimiş mobilyalarını yenileme ihtiyacını ekonomik nedenlerle karşılayamadığını ve yüzde 17,4’ü konut masraflarının hanelerine çok yük getirdiğini beyan etti.
Finansal sıkıntıda olma durumunu ifade eden maddi yoksunluk; çamaşır makinesi, renkli televizyon, telefon ve otomobil sahipliği ile beklenmedik harcamalar, evden uzakta bir haftalık tatil, kira, konut kredisi, borç ödemeleri, iki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek ve evin ısınma ihtiyacının ekonomik olarak karşılanamama durumu ile ilgili hanehalklarının algılarını yansıtıyor.
Yukarıda belirtilen dokuz maddenin en az dördünü karşılayamayanların oranı olarak tanımlanan ciddi maddi yoksunluk oranı 2015 yılında yüzde 30,3 iken 2016 yılında 2,6 puanlık artışla yüzde 32,9’a yükseldi.