Türkiye'nin en genç nüfusuna sahip illerinden birisi olan Şanlıurfa'da gençler, daha önce ismini hiç duymadıkları çim hokeyi ile tanıştılar. Şanlıurfa Gençlik Spor il Müdürlüğü Çim Hokeyi Antrenörü Murat Akçun tarafından 6 ay önce başlatılan Çim ve Salon Hokeyi kursu devam ediyor. Dezavantajlı çocukları hedef olarak seçen çim hokeyi antrenörü Murat Akçun, 11 Nisan Stadyumu’nda haftanın beş günü, pandemi tedbirleri gözetilerek iki grup halinde antrenmanlar düzenliyor.

Altı aylık bir sürede yaptıkları antrenmanlarla çim hokeyi öğrenen Şanlıurfalı gençler Osmaniye'de Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın Ana Lig’ine katılarak bölge ikincisi olmayı başardılar. Şanlıurfa Gençlik Spor Kulübü’nde çim hokeyi takımında mücadele eden 15 sporcunun hedefinde milli sporcu olmak, beden eğitimi öğretmenliği ve iyi bir takıma transfer olmak var.

Sporcu Ahmet Tektek, ilk geldiklerinde çim hokeyinin nasıl oynandığını bilmediklerini belirterek, “Bu ‘stick’lerle nasıl vuracağımızı bilmiyorduk, sopa olarak görüyorduk. Sonrasında git gide alıştık. Şimdi de iyi bir sporcu olmak, iyi bir yerlere gelmek istiyoruz. Ben mesela hokey hocası olmak istiyorum. Çok güzel bir spor, herkese tavsiye ediyorum. Bu sporu kimse bilmiyor ama oynasalar çok zevk alacaklar. Osmaniye’ye gittik. Oraları gezdik, oynadık, ikinci olduk. Altı aydır oynuyoruz ama yine de ikinci olmayı başardık. Gol atığımızda, ‘stick’leri tokuşturarak sevincimizi yaşıyoruz” dedi.

Sporcu Yusuf Demir ise, yazın tarla işlerine ailesiyle birlikte gittiğini söyleyerek, “Ailemle beraber Mersin, Kayseri ve Ordu illerine birlikte çalışmaya gidiyoruz. Ben bu sporu duydum, merak edip başladım. Kendi düzenimi daha da güzelleştirdim. Salon hokeyi oynamaya başladım. Tabii ki başlarda zorlandım ama şimdi daha iyiyim. Büyüdüğümde salon hokey hocası olmak için de çabalayacağım. Bu sporu yapmaktan çok zevk alıyorum” diye konuştu.

Çim hokeyi antrenörü Murat Akçun, tek hedeflerinin dezavantajlı mahallelerdeki gençlerin kendi mahallerine faydalı olması olduğunu söyledi ve “Çocuklara malzemeyi verdiğinde, ilgilendiğinde sporu hayatlarına dahil ederek sokaktaki hayatı da spora dönüştürüyorlar. O da sporcu olarak kendini benimsiyor. Artık kendi yeri olarak sokağı değil de sporcuların olduğu daha iyi bir yeri seçiyor. Altyapıda o elbiseyi giyerek, antrenman yaparak o keyfi yavaş yavaş almaya başladıktan sonra sokağa gitse bile dezavantajlı yere gittiğinde sporcu olduğunu hissetmeye başlıyor. Diğer arkadaşlarına da örnek olmaya başlıyor ve sayımız çoğalmaya başlıyor” ifadelerini kullandı.

Başlarda çocukların topun sertliğinden çekindiklerini anlatan Akçun, “Stick’le şakalaşmaya başladılar. Bunun tehlikeli olduğunu, sıkıntılı olduğunu, topa sert vurunca yaralanacakları fikrini yavaş yavaş kafalarından sildiler. Aileler de biraz tereddüt etiler. Hiç duymadıkları bir spor dalıydı. Ben de ‘stick’ ve topu alarak ailelerin tek tek kapılarını çaldım. Çimde ve salonda oynandığını, bir tehlike olmadığını, çeşitli materyallerle çocukların kendilerini koruyabildiğini söyledim. Bileklik, tekmelik, yüzlük, ayaklık kullandıklarını ailelere anlattım. Aileler de ikna olduktan sonra çocuklarını göndermeye başladılar. Çocukların hepsinin tek tek HES kodlarını alarak, düzenli sağlık kontrollerini yaparak her şeyleriyle ilgileniyoruz.” şeklinde konuştu.

Gençlik Spor Bakanlığı’nın ortaokul ve ilkokullarda kurduğu Ana Lig’e katıldıklarını belirten Akçun, “Biz Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ikinci olduk. Bizim için bir başarıydı. Çünkü bu başarı 10 yıllık, 5 yılık, 4 yılık değildi. 6 aylık kısa bir sürede çocukların başarısıyla, çocukların istekleriyle çalışmalar verimli olmaya başladı. Bu da bizi iki ve üç adım öne götürmeye başladı. Hedefimiz basamakları iyi bir şekilde yükselmek. Pandemi bittikten sonra İkinci Lig’de başlamayı düşünüyoruz. İkinci Lig’den sonra Birinci Lig ve ondan sonra Süper Lig’de oynadıktan sonra ve bu gençlerimizin Avrupa’ya gitme ihtimaller de var. Urfa'da basketbol, voleybol, judo gibi sporlar da var ama artık çim hokeyi de kentte yerini almış olacak” ifadelerini kullandı.