Van'da biri kadın iki kişinin katledilmesini kınadı
Van Kadın Platformu, Van Barosu Tahir Elçi Konferans Salonu’nda, 29 Ocak günü Van’da katledilen Zeynep Şengüler ile ilgili basın açıklaması düzenledi.
Van Kadın Platformu adına açıklamayı okuyan Zozan Özgökçe, “Biri kadın iki kişi kentin en işlek mevkiinde; Valiliğin, askeri araçların, polis araçlarının, mobese kameralarının ve halkın önünde katlediliyor. Evlerimizdeki şiddet sarmalı sokaklara, iş yerlerine, karakollara, cezaevlerine, kışlalara, okullara hızla yayılıyor,” dedi.
Bunun sebeplerini ve nasıl engellenebileceğini sistemin tartışmadığını aynı zamanda işlenen cinayetle ilgili öldürülen kadınların toplum tarafından yargılanmasının ilmek ilmek inşa eden bir zihniyetin olduğunu belirten Özgökçe, “Bu zihniyet Van Beşyol’da işlenen cinayet hakkında Esra Erol’un televizyon ekranlarında yaptığı gibi özel hayatları dillere dolayarak kurgular üretiyor, senaryolar yazıyor, yargılıyor, cezalandırıyor. Kadın öldürülmüş ise hak etmiştir’ görüşü bir irin gibi cerahatın içinden akıyor. Bu cerehatı nasıl iyileştiririz? sorusu yerine; kim kimi aldatmış? Kim kiminle nereye gitmiş? soruları ile, kadınlara ahlak dersleri dizen eril kafalar meydana akıveriyor. Adalet kavramı, hak kavramı, hukuk kavramı ezbere söylenen, bu toplumdan çok uzak kavramlar haline geldi,” ifadelerini kullandı.
Van ilinde, Van depreminden beri çoğalan fuhuşa karşı mücadele edilmesi gerektiğini vurgulayan Özgökçe, yapılan baskınlarda kamunun güvenliğini sağlamakta sorumlu olan kişilerin bu çetelerle ortak çalıştığının ortaya çıktığını söyledi.
Özgökçe, açıklamanın devamında şunları söyledi: “Kadınları fuhuş tuzağına düşüren çeteler birçok sosyal medya ağını kullanıyor. Bunları saptamak ve müdahale etmekle sorumlu kamu kurumları buna dair toplumu uyarıcı bile olsa hiçbir şey yapmıyor. Anne karnından, mezara kadar içinden geçtiğimiz tüm kurumsallaşmış ve kutsallaştırılmış yapılar ‘aile, okul, cami’ biz kadınlara erkek düzeninin kurallarını zihnimize, yaşamımıza uyarlamamızı öğretiyor, içselleştiriyor. Bunun aksini düşünen, yapan, konuşan kadınlar ‘kafalarını ezme, dilini koparma’ gibi söylemlerle sindiriliyor. Eğitim sistemimizin kadına yönelik şiddet, ayrımcılık konularını çocukların zihninde farkındalık yaratacak şekilde olmadığını görüyoruz ki bu Van’da son karşılaştığımız katil Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni. Çocuklarımıza en temel insan hakkı olan yaşam hakkının kutsal olduğunu aşılamak için görevlendirilmiş bu öğretmen tasarlayarak iki insanın hayatına kıyıyor ve bedendeki uzuvlara zarar veriyor.”
Açıklamanın sonunda kadınlar, “Kurduğunuz bu sömürü düzenini bizim bir aradalığımız yıkacaktır. Eşit, adil bir dünya için kol kola, yürek yüreğe dayanışma içerisinde olacağımıza, kurduğumuz bu halkanın her geçen gün sizin iktidarınızın maskelerini düşüreceğine olan inancımız ile yaşasın kadın dayanışması” mesajı verdi.