Ahmet Türk: Fren görevi görüyoruz
HDP'nin Mardin Büyükşehir Adayı Ahmet Türk, "İktidarın gün geçtikçe ayrıştıran bir noktaya gittiğini görüyoruz. Biz burada hükümetin antidemokratik uygulamalarına karşı fren görevi görüyoruz" dedi.
Ahmet Türk, Fox Tv’de İsmail Küçükkaya’nın sunduğu Çalar Saat’te soruları yanıtladı.
HDP’li Ahmet Türk, Türkiye partisi olmaya çalıştıklarını, ancak aydınların ve sanatçıların bu konuyu yeterince gündeme getirmeyerek, üzerlerine düşen görevi yapmadıklarını söyledi.
Hükümetin, ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı bir siyaset izlediğinin altını çizen Mardin Büyükşehir Adayı Ahmet Türk, hiç bir partiyle ittifak içinde olmadıklarını ifade etti.
KAYYUM ATANAN BELEDİYELER HALKIN İRADESİ DEĞİL MİYDİ?: Her eleştirimizi bölücü, ayrımcı olarak adlandırırsanız orada demokrasiden bahsedilemez. Cumhurbaşkanı halkın iradesinden bahsediyor ama 95 belediyeye kayyum atanmış. Burada halkın iradesi yok mu?
SORUNLAR DEMOKRATİK SİYASETLE ÇÖZÜLÜR: Demokratik siyasete inanıyorum, sorunların demokratik siyasetle çözüleceğine inanıyorum.
İTTİFAK YOK: Hiç kimseyle ittifak içerisinde değiliz. CHP, İYİ Parti, HDP yanyanaymış gibi gösteriliyor.
İKTİDAR AYRIŞTIRIYOR: Demokrasi, kardeşlik açısından ipleri koparan bir siyaset izliyor. İktidarın gün geçtikçe ayrıştıran bir noktaya gittiğini görüyoruz. Biz burada, hükümetin antidemokratik politikalarına karşı fren görevi görüyoruz.
HALKÇI EKONOMİ: Biz halkçı, üretime dayalı bir ekonomiden yanayız. Ama bugün tüm KİT’ler özelleştirilmiş, açlık sınırında yaşayan milyonlarca insan var, işsizlik yüzde 12’lerde…
MARDİN KÜLTÜRÜ VE TURİZMİYLE ÇOK ÖNEMLİ BİR ŞEHİR: Mardin’de yüzde 40’ın üzerinde bir işsizlik var. Kültürü ve turizmiyle çok önemli bir şehir. Bütün mesele bunu değerlendirecek bir altyapıya sahip olmaması. Çiftçi ürününü pazarlayamıyor, pazara sevk edilemiyor, tarlada kalıyor.
TÜRKİYE PARTİSİ OLMAYA ÇALIŞIYORUZ: Türkiye partisi olma yolunda büyük çaba gösteriyoruz, ancak aydınlar ve sanatçılar bunu yeterince gündeme getirmiyor.
KÜRT DÜŞMANLIĞI YAPILIYOR: Tamamen Kürtleri hedef alan, Kürt düşmanlığı üzerinden siyaset yapıyor iktidar cephesi. Beka konusuyla apolitik seçmeni etkilemek istiyorlar. Ancak ayrıştıran politikanın kimseye bir faydası olmaz. Süleyman Soylu’nun söyledikleri akıl almaz iftiralar. Kalkıyor, ’15-16 yaşındaki çocuk belediyede Ahmet Türk’ün karşısında ayak ayak üstüne atıyor, talimat veriyor’ diyor. Mardin’de herkes bana saygı duyar, böyle şey olur mu?
BU NASIL ÇELİŞKİ: Her konuşmalarında PKK’yi bitirdik, eylem yapamaz hale getirdik diyorlar ama sonra da seçim gelince beka sorunu var diyorlar. Bu nasıl çelişki? Madem öyle neden beka sorunu var.
KAPALI TOPLUMA DÖNÜŞME TEHLİKESİ VAR: Biz 12 Eylül’ü yaşadık, işkence gördük. Şu anda da tüm kurumları kontrol altına almaya bir anlayışla karşı karşıyayız. Tartışmanın, özeleştirinin olmadığı yerde kapalı topluma dönüşme tehlikesi ortaya çıkıyor. İnsanların fikirlerin özgürce ifade edebileceği bir ortamın yaratılması gerekiyor. Geçmişten bu yana baktığımızda baskıcı rejimlerin çok uzun sürede ayakta kalamadığını görüyoruz. Bizimle ilgili ağza alınmayacak, hakaret eden, yalan haberler yayınlanıyor. Arıyoruz medya kurumlarını ancak yanıtlarımız verilmiyor.
ÖLÜME SESSİZ KALMAYIN: Leyla Güven, aylardır açlık grevinde, demokratik talepler için. Artık yaşam riski var. Buradan hükümete, meclis başkanına, ölüme karşı sessiz kalmayın çağrısı yapıyoruz. Yaşam hakkının kutsal olduğuna inanıyoruz. Şu anda iktidarla diyalog kurma şansımız bile yok.
EZAN TARTIŞMASI (8 Mart yürüyüşünde ezanın ıslıklandığı iddiası) O gün çalınan ıslıklar ezanla ilgili değildi. O gün yapılan müdahaleyi protestoydu.
DEMİRTAŞ’IN MORALİ YERİNDE: Selahattin Demirtaş’ı bir kez Edirne Cezaevi’nde ziyaret ettim. Sağlığı ve morali gayet yerinde. Demokrasi mücadelesinin bedelini ödüyor.