Akşener’den hükümete İdlib tepkisi
"Ölümcül virüslere karşı dut pekmezi yemek çözüm değildir" sözleriyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştiren İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Bakan Albayrak için de “Gençlerimizin umutları, beceriksiz damatların rüyasına kurban edilmesin" yorumunu yaptı
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısı konuşmasına İdlib’te şehit olan askerler için başsağlığı dileyerek başladı.
“Artık tahammül kalmadı” diyen Akşener, tepkisini şu sözlerle dile getirdi:
Ülkemizi soktuğunuz Suriye bataklığında, Mehmedim can veriyor, siz daha neyi bekliyorsunuz? Diplomasi seçeneği elbette kıyıda durmalı ama Mehmedim toprağa düşerken, ve bunu bir devletin askeri yaparken, lafı uzatmanın anlamı yok. Mikrofon delikanlılığını artık bırakın, ve gerekeni yapın!
Meral Akşener konuşmasında geçtiğimiz günlerde Sabiha Gökçen Havalimanı’ndaki uçak kazasına da değindi. Aynı piste iniş yapmaktan kaçınan uçağın içinde yer alan kişilerden olduğunu hatırlatan Akşener, tedbir alınmakta geç kalındığını ve ülkenin ciddiyetsiz bir hale getirildiğini savundu:
Uçak pist dışına çıkıyor… Yardım için gelen özel harekat mensupları, havalimanındaki çukura düşüyor ve yaralanıyor. Ağır yaralı kazazedeler, havalimanının ortasında ambulans bekliyor. Yeteri sayıda ambulans gelmiyor, yaralılar yolcu otobüslerinde taşınıyor. Tüm bunlar olurken, güvenlik elemanları, internete video yükleme peşinde… İktidara soruyorum; Allah aşkına; Biz, ne zaman bu kadar ciddiyetsiz bir ülke haline geldik? Yaşadığımız her felakette sergilenen bu beceriksizlik, benim uykularımı kaçırıyor. Siz bu halde, nasıl bu kadar rahat uyuyorsunuz? Nasıl oluyor da, her şey yolundaymış gibi davranabiliyorsunuz?
“Cenazelere katılmak, tedbir değildir”
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in gündeminde dünyayı etkisi altına alan koronavirüs de vardı.
“Ölümcül virüslere karşı, dut pekmezi yemek de tedbir değildir”
Türkiye’de olası bir salgına dikkati çeken Meral Akşener, pek çok olaydan örnekler vererek önlem alınmakta geç kalındığını savundu:
İş işten geçtikten sonra ailelere başsağlığına gitmek, tedbir değildir. Cenazelere katılmak, tedbir değildir. Evi yıkılanlara ev tahsis etmek, tedbir değildir. Ölümcül virüslere karşı, dut pekmezi yemek de tedbir değildir… Tedbir almak, felaket başa gelmeden çalışmak, en kötü senaryoya göre hazırlanmaktır. Tabi ağaların keyfi yerinde… ‘Virüs gelirse, o zaman düşünürüz’ diyorlar. ‘Deprem olursa, çığ düşerse, ya da uçak kazası olursa, o zaman düşünürüz’ diyorlar. Tedbirli olmak sizin için bu kadar zor mu? Anladık, nasihatten feyz almıyorsunuz. Peki yitirdiğimiz canlardan ne zaman ders alacaksınız?
“Sayın Erdoğan’ın milletin acılarıyla ‘TOKİ, inşaat…’ diyerek kurduğu empati…”
Meral Akşener, Van’daki çığ felaketinde 33 kişinin yaşamını yitirdiğinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kırıkkale mitinginde TOKİ konutları hakkında konuşmasını da eleştirdi.
Akşener’den Berat Albayrak tepkisi: Gençlerimizin umutları, beceriksiz damatların rüyalarına kurban edilmesin
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, liyakat vurgusu yaptığı konuşmasında Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ı hedef aldı:
Milletimiz, kurumları liyakatsiz eşle, dostla, partililerle dolduranlar yüzünden, daha fazla eziyet çekmesin istiyoruz. İnsanlarımızın kaderi, gençlerimizin umutları, beceriksiz damatların rüyalarına kurban edilmesin istiyoruz.
Akşener’den Erdoğan’a: Damadını çok beğeniyorsan, git kendin şirket kur, onu batırsın
Meral Akşener, 18 yıllık AK Parti iktidarlarının liyakatta başarısız olduğunu savundu.
Bir kişinin vatanına, milletine sadık mı ve işinin ehli mi diye bakılması gerektiğini ancak bunların göz ardı edildiğini öne süren Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:
50 milyon ciro yapan şirketlerin sahiplerinde bile bu anlayış varken, 750 milyar dolarlık ekonomisi olan Türkiye’yi yöneten Sayın Erdoğan’da, bu anlayışı maalesef göremiyoruz. Tarımı kalkındıracak yüzlerce aday varken, tarımı batıran bir adamı bakan yaptı. Ekonomiyi çok daha iyi yönetecek yüzlerce aday varken, konuyla ilgili en ufak bir fikri olmayan damadını bakan yaptı. Yaptığı yetmiyormuş gibi, bu arkadaşları tüm başarısızlıklarına rağmen, yerlerinde tutuyor. Neden bu kadar rahatlar biliyor musunuz? Çünkü Türkiye kaybettiğinde, o paralar kendi ceplerinden çıkmıyor. O paralar milletin cebinden çıkıyor, kendi sefaları bozulmuyor, o yüzden umurlarında bile değil. Türkiye borca batmış, umurlarında değil. Damat beşinci kez hedef tutturamamış, umurlarında değil. İnsanlar işsiz, eziyet çekiyor umurlarında değil. Damat Bey, “Dolar 5 liranın altına inecek.” dedi, dolar 6 liranın üzerine çıktı. ‘Enflasyon düşecek’ dedi, o kadar kurcalamasına rağmen, enflasyon yüzde 12 buçuğa fırladı. Sayın Erdoğan, damadını çok beğeniyorsan, git kendin şirket kur, onu batırsın. Milletin rızkıyla daha fazla oyun oynatma.
“Kendileri dışında herkesi fetöcü ilan eden AK Parti ve küçük ortak…”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile İlker Başbuğ arasındaki tartışmaya da değinen Akşener, FETÖ’nün siyasi ayağının AK Parti ve MHP yüzünden araştırılamadığını savundu:
Kendileri dışında herkesi fetöcü ilan eden AK Parti ve küçük ortak, bu önergelerimizi her defasında reddetti. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kendilerine verdiği özgüven ve kibirle, iktidar mensupları, ipin ucunu artık iyice kaçırdı.
Akşener’den Akıncı’ya: Hayırdır Mustafa Bey, bayrak indi de bizim mi haberimiz yok?
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı hakkında “Rahmetli Rauf Denktaş’a hakaret etmeye utanmayan AK Parti politikalarının eseri” yorumunu yapan Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:
Türkiye’yi işgalci gibi tarif edebilen, Hatay’la kavuşmamızda büyük emeği olan Tayfur Sökmen’e laf söyleyebilen, bir başka utanmaz: Mustafa Akıncı.
Meral Akşener, Mustafa Akıncı’ya Rauf Denktaş’ın sözlerini hatırlattı:
Üzerinde hür yaşayalım diye canlarını kanlarını vermiş olan insanların, bize bırakmış oldukları toprakları, mirasyedi gibi ne satabiliriz, ne de bırakıp kaçabiliriz. Sonuna kadar koruyacağız.
Akşener konuşmasını “Kıbrıs, Türk’tür, Türk kalacak” sözleriyle tamamladı:
Ben, Kıbrıs Türklüğü’ne inanıyorum. Ben, bu sözleri şiar olarak benimseyen, Kıbrıs Türklerine güveniyorum. Ankara’daki beceriksizlere, Lefkoşa’daki utanmazlara rağmen, Kıbrıs davamızı onların ayakta tutacaklarından eminim. Hayırdır Mustafa Bey? Bayrak indi de, bizim mi haberimiz mi yok? İşte o nedenle, herkes sussa da biz susmayacağız ve Mustafa Akıncı gibi rahatsız olanlara inat, diyeceğiz ki"