Farklı birçok deneyimi bir arada yaşayabileceğiniz ve birbirinden güzel fotoğraflarla nefis bir albüm oluşturabileceğiniz Kars’a kışın gelmesiyle kent bembeyaz bir örtüyle kaplandı. 

Özellikle Doğu Ekspresi’nin son yıllarda popülerliğinin iyice artmasıyla ziyaretçi sayısını sürekli artıran Kars, Türkiye’nin hiçbir kentinde göremeyeceğiniz kültüre ve mimari yapılara ev sahipliği yapıyor. İşte Kars tatilinizde gezip görebileceğiniz yerler ve yapabileceğiniz aktiviteler:

Şehrin simgelerinden olan Kars Kalesi, 1152 yılında Saltuklular tarafından yapıldı. Tarihi boyunca saldırı ve savaşlarla sık sık tahribata uğrayan kale, birçok kez onarım görerek günümüzdeki hâline ulaştı. Eteklerinde uzanan Kars Çayı, Taş Köprü ve tarihî Osmanlı hamamları ile Kars Kalesi tüm ihtişamıyla şehre gelenleri karşılıyor.

Büyük Rus şairi Aleksandr Puşkin’in “Kars’ın erişilmez savunma mevzilerine ve yalçın kaya üstüne kurulmuş kaleye baktıkça Kars’ı nasıl ele geçirdiğimize şaşıp kalıyorum.” dediği, hatta bu açıdan zar zor evlendiği eşi Natalya’ya benzettiği Kars Kalesi’nin yanı sıra kentte ayrıca Varlı ve Ağadeve kaleleri bulunuyor.

On İki Havariler Kilisesi, 932-937 yılları arasında Bagratlı Krallığı döneminde yapıldı. 1064 yılında Selçukluların Kars’ı fethetmesiyle birlikte camiye dönüştürüldü. Kümbet Camisi olarak bilinen tarihî yapı, Kars Kalesi'nin güney eteğinde, Ebu’l Hasan Harakani Türbesi ve Evliya Camisi’nin kuzeyinde yer alıyor.

1878 yılından 1918 yılına kadar Rusların hâkimiyetinde olan Kars, bu dönemde birbirini dik kesen, ızgara planlı sokaklarla şekillenmiş; bu geniş sokaklar üzerinde bordür kabartma taşlarla bezeli binalar yükselmiş. 19. yüzyılın sonlarında bir Rus kilisesi olarak inşa edilen Fethiye Camisi, Baltık mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak şehrin dokusunda hemen göze çarpıyor.

Osmanlı Devleti döneminde, 1734-1878 tarihleri arasında şehrin düşman saldırılarından korunması ve devletin sınırlarının savunulması amacıyla Kars’ta 46 adet tabya inşa edilmiş. Bunlardan biri olan ve günümüze sağlam şekilde ulaşan tarihî Kanlı Tabya binası, yakın tarihimize ışık tutuyor ve Kafkas Cephesi Harp Tarihi Müzesi olarak hizmet veriyor.

Tarihî İpek Yolu üzerindeki Ani kenti, 2016 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne kaydedildi. Pek çok devletin hâkimiyetine giren bu Orta Çağ kentinin mimarisi, yüzyıllar boyunca süren çok kültürlülükle biçimlenmiş. Ani, günümüze ulaşan tapınak, kilise, cami, saray, kervansaray, hamam, köprü ve sur gibi farklı yapılarıyla ziyaretçilerini şaşırtıyor.  

Kars’a gidenlerinden en büyük fantezilerinden biri de donmuş hâldeki Doğu Anadolu’nun en büyük ikinci, Türkiye’nin ise önemli tatlı su göllerinden Çıldır üzerinde atlı kızaklarla ya da yürüyerek gezmek ve balık tutmak. 1.959 metredeki Çıldır Gölü, 123 kilometrekare alanı kapsıyor. En derin noktası 42 metre. 

Balıkçıların buzu kırarak sazan yakalamalarını seyredebileceğiniz gibi bu aktiviteyi siz de yapabilirsiniz. Yaz aylarında ise gölde gezi tekneleriyle turlar yapılıyor.

Kış turizmi açısından Türkiye’nin en önemli yerlerinden biri olan Sarıkamış Kayak Merkezi, çevresi sarıçam ormanlarıyla kaplı olduğundan rüzgâra karşı korunaklı ve pistlerinde çığ tehlikesi bulunuyor.

Sarıkamış’ı diğer kayak merkezlerinden ayıran en önemli özelliği, bölgeye yağan kar cinsi... Kayak sporu için oldukça elverişli ve dünyada sadece Alpler'de olan toz kristal kar, ülkemizde bir tek Sarıkamış’ta mevcut.

Sarıçam ormanlarının arasındaki pistleriyle de dikkat çeken Sarıkamış’taki kayak merkezinde toplamda 22 bin 400 metrelik üç etaplı dokuz pist bulunuyor. En uzun kayak parkuru 5.250 metre... Ağaçlar arasındaki off-pist parkurları ileri seviye kayakçılara, otoban genişliğindeki pistleri ise yeni öğrenenlere hitap ediyor.

Kayak merkezinde bir de 1896 yılında dönemin Rus Çarı 2. Nikola tarafından, Baltık mimari tarzında yaptırılan Sarıkamış Katerina Av Köşkü bulunuyor.