Kızılcahamam’da gerçekleştirilen AK Parti 29. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yaptığı konuşmayla sona erdi. Konuşmasında yerel seçime değinen Erdoğan, Ankara ve İstanbul’daki yerel seçimde belediye meclisinde çoğunluğu AK Parti’nin sağladığını belirterek, başarılı olduklarını savundu. Suriye’nin kuzeyinde ‘Güvenli bölge’yi ilk kez öneren kişinin de kendisi olduğunu söyledi.

Erdoğan konuşmasında özetle şunları söyledi:

AK PARTİ ZAYIFLARSA TÜRKİYE ZAYIFLAR: Verdiğimiz mücadele kendimiz için değil milletimiz adına. AK Parti’ye saldıranların gayesi yerine bir başka partiyi ikame etmek değil temsil ettiği değerleri yıkmaktır. AK Parti’nin zayıflaması demek Türkiye’nin savunmasının zayıflaması demektir. Bizim ülkemiz ve milletimiz için yapacak çok işimiz var.

NEYİ SORUYORSUN? (Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi): Birileri ne diyor, bunu değiştirelim. Neyi değiştiriyorsun? Bu millet yüzde 51,5 ile yeni sistemi onaylamış kabul etmiş. Neyi kime soruyorsun? Biz millete sorduk. Arkada egemenlik kayıtsız şartsız milletindir yazacak. Senin kitabında egemenlik kayıtsız şartsız malum kişilere dağdakilere aittir.

YEREL SEÇİMDE BAŞARISIZLIK YOK: Seçimlerin en tartışmalı yerleri en kuşkusuz Ankara ve İstanbul oldu. Belediye meclislerindeki tablo açık ara önde. Belediye meclislerini İstanbul’da da Ankara’da da Cumhur İttifakı yönetiyor. Bunu gündemde tutmamız gerekiyor. Ortada asla bir başarısızlık, telafi edilemeyecek bir yıkım olmadığını önce biz kabul edeceğiz, ardından milletimize anlatacağız.

TRUMP’IN YANINDAKİLER UYMADI: Dün bir ukala güvenli bölgeyi ABD kendisi planlamış diyor. Erdoğan ile bir alakası yokmuş. Bunlar geçmişi okumaktan aciz zavallılar, ana muhalefetin atıkları… Obama’ya nerelerin güvenli bölge olabileceğini söyleyen şahsım. Daha sonra Trump bizim dediğimiz noktaya geldi. Sonra Fırat’ın doğusundan çekilmeyi gündeme getirdi. Ama yanındakiler talimata uymuş değiller. PKK-PYD-YPG burada cirit atıyor. Irak üzerinden buralara gelen 30 bin TIR silah yüklü araçlar kime geliyor, neden geliyor? Bunun hesabını sormak bizim hakkımızdır. 911 kilometre sınır bize ait. Tedbirimizi buna göre almak zorundayız. Güvenli bölge olarak söylediğimiz yerler, Sayın Trump’ın 20 mil diye hitap ettiği 30-32 kilometrelik derinlik bizim durumumuzun ne olduğunu göstermesi bakımından çok önemli. Zaferle değil, seferle mükellefiz. Zaferlerimizden şüphe duymuyoruz.”