Erdoğan, “Türkiye çekilirse, Suriye huzura mı kavuşur?
AK Parti'nin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Suriye'deki askeri varlığı konusunda açıklamalar yaptı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kendimizle birlikte ister tarihi bağlara dayansın, ister yeni ilişkiler kurmuş olalım, tüm kardeşlerimiz için aynı mücadeleyi vermekte kararlıyız. Bunun adı Türkiye modelidir” dedi. “Türkiye her şeyden vazgeçerse Fransa başındaki kifayetsiz muhterisin yol açtığı savrulmalardan kurtulup sağ duyulu bir siyasete mi yönelir?” diyen Erdoğan, “Türkiye Suriye’den çekilirse, Suriye bir anda huzura, özgürlüğe mi kavuşur? Oradaki tezgahı görmezden gelirsek, Kuzey Irak tüm teröristlerden mi temizlenir?” şeklinde konuştu.
Erdoğan’ın açıklamalarından başlıklar şöyle:
TÜRKİYE’NİN SEKİZDE BİR MODELİYİZ: Türkiye’nin en büyük ve en aktif kadın ve gençlik kollarına sahibiz. 10.5 milyon üyemizle adeta Türkiye’nin 8’de 1 oranındaki modeli durumundayız. İlçe kongrelerimizin önemli kısmını tamamladık. 577 ilçemizde, yani tüm ilçelerimizin yüzde 59’unda kongrelerimizi gerçekleştirdik. Kongreler sonucuna göre yüzde 51 sonucuna göre yeni ilçe başkanları ile yoluna devam ediyor. Görevi devreden tüm belde ve ilçe başkanlarımıza, arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. AK Parti’de ünvanlar değişebilir ama millete hizmet yarışı bitmez. Unutmayalım, hak bir dava yolunda, verilen mücadele seçime kadar değil mezara kadar devam eder. 83 milyon insanın her birinin gönlünü kazanmayı hedeflerken, kendi teşkilatlarımızda görev almış tek bir kişinin dahi bu gönül çemberinin dışında kalmasına rıza gösteremeyiz. Bu konuda en büyük görev il ve ilçe başkanlarımıza düşüyor. Sizlere güveniyorum.
DEMOKRASİ EKSİKLİĞİNİ GİDERMEYE ÇALIŞTIK: İl kongrelerimizi de Ekim ayı ortasında başlatmayı düşünüyoruz. İnşallah her elimizde teşkilatımızla ve milletimizle kucaklaşacağız. Amacımız, önümüzdeki yıl yapacağımız büyük kongremize çok güçlü bir teşkilat yapısıyla girmektir. 2023’e ilişkin hedef ve hayallerimize taşıyacak bu süreç için hep birlikte daha çok çalışmalıyız. Zaman su gibi akıp gidiyor. Bu hıza kendimizi hazırlamazsak, önce yavaşlamaya, durmaya, gerilemeye mahkum oluruz. Asıl acısı diğer partilere benzeriz ki Allah bizi böyle bir akıbetten muhafaza eylesin diyorum. Türkiye’nin 2053 vizyonunu somutlaştıracak zihni egzersizler, analizler, teknik ve siyasi proje hazırlıklar için şimdiden bismillah demeliyiz. İktidarımızın ilk döneminde geçmişteki ihmal hatta ihanetler sebebiyle, ortaya çıkan demokrasi ve kalkınma eksiğini gidermeye çalıştık. Türkiye’nin uluslararası alandaki itibarını, gücünü kabiliyetlerini geliştirdik. Dünyanın en büyük 10 ülkesi arasına girmeyi amaçlayan bu vizyon doğrultusunda çok daha büyük atılımların hazırlıklarına giriştik. PKK’nın çukur eylemlerini, bombalı saldırıları hatırlayın. DEAŞ’ın tacizlerini, bombalı eylemlerini hatırlayın. Hepsini bir kenara bıraktım. 15 Temmuz darbe girişimini hatırlayın. Saldırıları sonuç vermeyen terör örgütü üyelerine kapıları ardına kadar açarak gerçek yüzlerini ortaya koymuşlardır.
BUNUN ADI TÜRKİYE MODELİDİR: Bir hususun altını çizmek istiyorum. Biz ülkemizi başkaları öyle istiyor diye değil, milletimiz layık olduğu için geliştirmeye tesise çalışıyoruz. Bunun adına demokrasi dememiz tüm dünyada ortak kavram olduğu içindir. Kendimizle birlikte ister tarihi bağlara dayansın, ister yeni ilişkiler kurmuş olalım, tüm kardeşlerimiz için aynı mücadeleyi vermekte kararlıyız. Bunun adı Türkiye modelidir. Başka bir yerde insani değerler üzerine bina edilmiş böylesine samimi bir demokrasi, adil bir kalkınma hedefi, köklü bir hak ve adalet ideali bulamazsınız. İnşallah 2053 vizyonumuzu böyle bir model üzerine inşa edeceğiz. Ülkemizde bir kesim ısrarla bizi kendi sığ sularına çekmeye çalışıyor. Türkiye niye Doğu Akdeniz’de diyorlar. Niye Afrika’da, niye Balkanlarda, Kafkaslarda, Orta Asya’da diyorlar. Velhasıl Türkiye böyle mücadeleyi niye veriyorlar diyorlar? Onların da haklı olabileceğini varsayarak, soruları tersinden sorarak, Türkiye bu mücadeleleri vermezse ne olacağı üzerine gelin hep birlikte mantık yürütelim.
FRANSA’NIN BAŞINDAKİ KİFAYETSİZ MUHTERİS: Türkiye Suriye’den çekilirse, Suriye bir anda huzura, özgürlüğe mi kavuşur? Oradaki tezgahı görmezden gelirsek, Kuzey Irak tüm teröristlerden mi temizlenir? Türkiye yaşananlara sırtınıa dönerse Libya’da darbeciler köşelerine mi çekilir? Mesela Türkiye her şeyden vazgeçerse Fransa başındaki kifayetsiz muhterisin yol açtığı savrulmalardan kurtulup sağ duyulu bir siyasete mi yönelir? AB, Türkiye tüm haklarından feragat ederse, bize verdiği sözleri tutmaya mı çalışacak? Türkiye Cumhuriyet Devleti, sınırları içinde aklı başında olup da ‘evet’ cevabı verebilecek kimseyi görmedim, duymadım, tanımıyorum. Milletimizin desteğiyle ülkemiz için doğrusu, hayırlısı, iyisini yapmaya devam edeceğiz. Sorularımızın hepsine gerçekçi ve samimi bir evet cevabı verilebilirse izlediğimiz politikayı gözden geçirmek de üzerimize vacip hale gelir.