Milletvekilliğinin düşürülmesinin ardından Yargıtay tarafından HDP üyeliği ve eş genel başkanlığı da düşürülen HDP Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ’ın durumu Meclis’te gündemdeydi. HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, kararın hukuksuz ve adaletsiz olduğunu söyledi. TBMM Genel Kurulu’nda söz alan Sancar, şu mesajları verdi:

DARBE İLE MÜCADELE ADI ALTINDA 

Bir ülkede yargı sorunluysa o ülkede adalet de yara alır. O zaman toplumun çürümesi, siyasetin çürümesi kaçınılmaz olur. 15 Temmuz’da kanlı bir darbe girişimi yaşandı ve hemen ardından olağanüstü hal ilan edildi. KHK yetkisi kullanılarak güya darbe ile mücadele adı altında pek çok hak ihlali yaşatıldı. Oysa darbelerle hesaplaşmak için öncelikle darbeye zemin hazırlayan siyasi şartlar ve toplumsal unsurları iyi tespit etmek lazım.

DARBE ZİHNİYETİ DEVAM EDER

 Cemaat en çok nerede örgütlendi? Yargı ve emniyette. Yargıda o hakimlerin o savcıların bugüne kadar verdikleri kararları sorgulayacak hangi yöntemi devreye soktunuz? Baştan önerdik, gelin ortak komisyon kuralım. Bu yapıya mensup olduğu tespit edilen hakimlerin verdiği kararlarla ilgili ne yapacağımızı belirleyelim. Hem tarihin en kanlı örgütü diyeceksiniz hem bu örgütün yargıda çok güçlü olduğunu söyleyeceksiniz ama verdikleri kararlara hiç dokunmayacaksınız. Bu kararları masaya yatırmazsanız adaletsizlik ve darbe zihniyeti yaşamaya devam eder.

KARARI VERENLER TUTUKLU

 Son örnek Yüksekdağ’ın vekilliğini düşüren yargı kararı idi. Bu kararı veren yargıçlar tutuklu ama Yüksekdağ hakkındaki karar geçerliliğini sürdürecek. Bunu hangi vicdan kabul eder? Bugün de Yargıtay’dan bir yazı ulaştı. Bir adım daha ileri gidildi ve Figen Yüksekdağ’ın siyasi hakları elinden alındı. Parti üyeliği, eş genel başkanlığı düşürüldü. Buna ‘adil’ demek mümkün mü? Türkiye’de, başta AKP’de “Eğer benim elimde güç varsa başta yargı bütün kurumları kendi siyasi hedeflerim doğrultusunda kullanırım” zihniyeti var.

TURGUT UYAR’IN DİZELERİ

 Geçmiş davaları hatırlayın, Balyoz, Ergenekon, KCK… Bu davalar yürürken dönemin başbakanı, bakanları bu davaların hepsini savundular. Bu topluma hesap verme sorumluluğunuz yok mu? Bu sadece siyasi değil ahlaki bir meseledir. Eğer gerçekten 15 Temmuz’la hesaplaşmak niyetinizde samimi iseniz bu yapının yargıda ortaya çıkardığı haksızlıkları, adaletsizlikleri gidermeniz gerekir. Aksi takdirde size kimse inanmaz. Turgut Uyar’ın değerli bir dizesi var: “Herkes ne zaman ölür, gülünün solduğu akşam ölür.” Açık söyleyeyim; bir toplum ne zaman çürür? Adalet solduğu zaman. Adaleti soldurursanız bu toplumdaki insani bütün değerleri çürütürsünüz.