'Hollanda özür dileme noktasına getirilecektir'
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) üyeleriyle kahvaltıda bir araya geldi.
Derneğin Topkapı'da bulunan merkezinde gerçekleştirilen toplantıda konuşan Numan Kurtulmuş, son günlerde Hollanda ile yaşanan krize ilişkin açıklamalarda bulundu. Kurtulmuş ayrıca, anayasa referandumu kapsamında gerçekleştirilen etkinlikte 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin Türkiye Ekonomisine Etkileri' başlıklı sunum da gerçekleştirdi.
"TÜRKİYE OLARAK BİZ BUNUN ALTINDA KALMAYACAĞIZ"
Hollanda'nın Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'ya karşı almış olduğu tutumun iki ülke ilişkilerini gerdiğini belirten Kurtulmuş, bu davranışın anlaşılamaz ve kabul edilemez olduğunu ifade etti. Kurtulmuş çirkin ve terbiyesiz olarak nitelediği yaklaşıma ilişkin "Hollanda maalesef hiçbir şekilde kabul edilmeyecek, hiçbir şekilde müsamaha etmeyeceğimiz, altını çizerek ifade ediyorum; hiçbir şekilde tolere etmeyeceğimiz bir anlayışsızlıkla, bir edepsizlikle, bir terbiyesizlikle önce Dışişleri Bakanımızın oraya inmesine müsaade etmedi, arkasından da Aile Bakanımıza karşı yaptığı son derece çirkin, terbiyesiz tavırla maalesef Türkiye Hollanda ilişkilerini son derece gerilimli bir noktaya getirdi. Önce şunu sormak lazım; Allah aşkına Türkiye'deki kampanya niye Hollandalıları ilgilendiriyor, niye Almanları niye Avusturyalıları ilgilendiriyor? Nihayetinde orada yaşayan vatandaşlarımız, anayasal hakları olarak oy kullanacaklar. Zaten onlar da orada oy kullanılması için şartları hazırlıyorlar. Hem diyeceksiniz ki oy verin hem diyeceksiniz ki oy verme sürecinde, kampanya sürecinde propaganda yapmayın. Bu akıl dışı, mantık dışı, izan dışı bir davranıştır. Anlamak mümkün değildir, kabul etmek hiç mümkün değildir. Dolayısıyla buna her türlü cevap verilecek ve sonunda göreceksiniz, Hollanda özür dilemek noktasına getirilecektir" şeklinde konuştu.
"NEO-FAŞİZMİN NEO-NAZİZMİN AYAK SESLERİ"
Numan Kurtulmuş, Avrupa için iyi bir gelecek beklemediğini de dile getirerek Avrupa ve Avrupalı siyasetçiler için endişelendiklerini söyledi. Kurtulmuş, "Aslında bu tavırların her birisi, özellikle son beş altı yıldır Avrupa'da yükselen aşırı sağın, Neo-Faşizmin, Neo-Nazizmin ayak sesleridir. Eğer bu girdaba kapılırlarsa Avrupa'daki bu aşırı ırkçı, göçmen karşıtı, yabancı düşmanı, İslam düşmanı ve özellikle Türkiye karşıtı bu tavrın içerisinde Avrupalı siyasetçiler kalırsa bu Avrupa'daki aşırı sağcı Neo-Nazilerin ekmeğine yağ sürecek, birkaç sene sonra Avrupa'nın mutedil siyasetçileri kendi seçim kampanyalarını yapamayacak hale geleceklerdir. Dolayısıyla akıllarını başlarına almalarını tavsiye ediyoruz. Burada demokrasinin kuralları içerisinde mutedil davranmalarını, İslamofobik bu dalganın altında boğulmamalarını, Türkiye düşmanı bu dalganın altında boğulmamalarını -bunun bize bir zararı olmaz sonunda- en büyük zararı da onlara vereceğini ifade etmek isterim. Siyaset yapamazlar, Faşistlerin istemediği sözleri, hiçbir kimse söyleyemez noktaya gelirler. Evrensel hakkı, hukuku, insan haklarını savunan mutedil siyasetçiler söz söyleyemez noktaya gelir. Dolayısıyla bu Avrupa için bir alarm zilidir aynı zamanda. Türkiye olarak biz bunun altında kalmayacağız. Ama Avrupa, bu azgın dalgaların altında kalmaya başladığını gösteriyor" dedi.
Avrupalı siyasetçilerin bu konuda önlem almaları gerektiğini konusunda uyarıda bulunan Kurtulmuş, "Avrupa siyaseti bu anlamda tedbirlerini almak durumundadır. Birkaç sene sonra maalesef daha güçlü bir şekilde bu 'aşırı sağ'ın seslerini duyarsak, bu hem Avrupa'nın selameti bakımından hem dünya barışının devamı bakımından hiç de önemli, güzel bir nokta olmaz; bu Avrupa'yı ciddi sıkıntıların içine sokar" diye ekledi.
"KAZANÇLI ÇIKARIZ"
Numan Kurtulmuş, Hollanda polisinin Türkiye'nin Rotterdam Başkonsolosluğu önünde eylem yapan Türklere yönelik müdahalesini de eleştirerek, "Atlarıyla, köpekleriyle bizim vatandaşlarımıza karşı yapmış oldukları o aşağılık saldırı, sadece Avrupa'da yaşayan Türkler tarafından değil, Avrupa'daki diğer bütün insanlar tarafından da görülüyor ve bunun ne büyük, ne hazin bir tablo olduğu açıkça insanların zihinlerinde lanetleniyor. İsterse Avrupalı siyasetçiler aşırı sağcılardan korkularından çıt çıkarmasınlar ama biz biliyoruz ki Avrupa'daki makul kitlelerin vicdanları; o köpekli, atlı saldırılardan ciddi bir şekilde yara aldı. Ciddi bir şekilde, bu saldırılara karşı insanlık adına üzüntü duyan insanların olduğunu da biliyoruz. Bunları heyecanla aşarız. Sonuçta sel gider, kum kalır; Hollanda ve Avrupa yeni bir ırkçı tavrın utancını asırlar boyunca yaşar. Bize bir şey olmaz, Türkiye bir şey olmaz, oradaki Türk vatandaşlarımıza bir şey olmaz. Orada Allah'ın izniyle biz bu işin sonunda, bu işin nihayetinde kazançlı çıkarız" diye konuştu.
PROVOKASYONLARA DİKKAT
Kurtulmuş ayrıca, Avrupa'da yaşayan Türkleri olası provokasyonlara karşı uyararak "Muhtemelen bundan sonraki süreçte, Hollanda'da, Avusturya'da, Almanya'da, başka ülkelerde orada yaşayan ve artık o toplumun gerçekten önemli bir azınlığı haline gelen, barış içerisinde o toplumla entegre olmuş vaziyette yaşayan kardeşlerimize karşı bir takım provokasyonlar, bir takım tertipler olabilir. Buna karşı Yurtdışında yaşayan kardeşlerimizin, vatandaşlarımızın uyanık olmalarını, birlik ve beraberlik içerisinde olmalarını, provokasyonlara, tertiplere, oyunlara fırsat vermeyecek bir feraset içerisinde hareket etmelerini bir kere daha buradan rica ediyoruz, temenni ediyoruz" ifadelerini kullandı.
REFERANDUM SUNUMU
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, daha sonra anayasa değişikliği paketinde bulunan maddelerle ilgili bir sunum gerçekleştirdi. Kurtulmuş 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin Türkiye Ekonomisine Etkileri' adlı sunumunda, pakette bulunan maddelere yönelik eleştirilere de yanıt verdi.
Anayasa değişikliğiyle cumhurbaşkanları ve başbakanlar arasındaki çatışmaların sona ereceğini belirten Kurtulmuş, "Yönetimde çift başlılığı kaldırıyoruz" dedi.
Kurtulmuş "Turgut Özal, Yıldırım Akbulut'u başbakanlığa oturtturdu; Süleyman Bey, Tansu Hanım'ı kolundan tuttu başbakanlığa oturtturdu; Bülent Ecevit, kolundan tutu Ahmet Necdet Sezer'i cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturtturdu. Yani bu kadar yakın ilişkileri olsa dahi, aralarındaki çatışma kaçınılmaz oldu. Çünkü 1982 Anayasası, hem cumhurbaşkanına büyük yetkiler veriyor, ama sıfır sorumluluk, hem de hükümete, başbakana, bakanlara büyük yetkiler veriyor son derece de ağır sorumluluklar yüklüyor. Şimdi bu anayasa teklifiyle birlikte bu çatışmacı yapıyı bu yönetimde çift başlılığı kaldırıyoruz" şeklinde konuştu.
"YÖNETİM YETKİSİNİ TEK ELDE TOPLUYORUZ"
Kurtulmuş, yeni anayasayla birlikte Türkiye'de etkin bir yönetim ve güçlü bir ekonomi olacağını vurgulayarak, tek adam yönetimine geçileceği eleştirilerine de, "Yönetim yetkisini tek elde topluyoruz, yürütme yetkisi cumhurbaşkanında olacak. Bazı arkadaşlarımızın tek adamlık eleştirilerini anlamak mümkün değildir. Tek adamlığı görmek isteyenler 104. Maddeye baksın. Anayasa'nın mevcut Cumhurbaşkanının yetkilerini düzenleyen maddesi, tek adamlık üzerine inşa edilmiştir. Kim yapmış? Darbeciler yapmış" diye konuşarak cevap verdi.
Cumhurbaşkanı ve TBMM'nin seçimleri yenileme kararı alabileceğini da anlatan Numan Kurtulmuş, bu maddeyi 'darbe savar' olarak niteledi. Kurtulmuş, "Bu darbe savar maddelerimizden birisidir. Bana sorarsanız bu anayasa değişiklik paketi içerisindeki en önemli maddelerden birisidir. Türkiye'de sistem kilitlenebilir mi? Kilitlenebilir. Bir gün cumhurbaşkanı ve meclis karar alamaz noktaya gelebilir. Örnekleri var mı? Çok var. Siyaseten ülke bir kördüğüm haline gelirse bu kördüğümü kim açacak? Kim sorunu çözecek? Mevcut sistem diyor ki sivil sistem bunu çözemez. Asker de topunu tüfeğini çıkarıyor. Bütün darbeler öncesinde ortaya çıkan krizlerde sorunu çözücü rol oynadığı iddiasıyla, yönetime el koyuyor. Kardeşim asker niye müdahale etsin? Biz bu sorunu çözmek için millete gidelim" dedi.
Kurtulmuş, konuşmasının ardından ASKON'a yeni üye olan işadamlarına rozet taktı.
Kaynak:DHA