Kılıçdaroğlu'ndan 'Beştepe'deki CHP'li' tartışmasına yanıt: 'Kumpas'
Türkiye’de “Cumhurbaşkanlığı Sarayı destekli genel başkan adayı” iddiasıyla birlikte CHP içerisindeki gerilim, Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığındaki parti yönetimi ile başta Muharrem İnce olmak üzere muhalif isimler arasında gün yüzüne çıktı.
Sözcü gazetesi yazarı Rahmi Turan’ın, 20 Kasım’da köşe yazısında CHP’li bir isim ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında ana muhalefet partisi liderliği için görüşme yapıldığı iddia etmesi üzerine CHP’deki liderlik tartışması alevlendi.
“CHP'yi nasıl geriletiriz diye kumpaslar kuruluyor”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi Harmandalı Elektrik Üretim Tesisi Açılış Töreni'nde CHP’ye yönelik ciddi kumpaslar olduğunu söyledi. Talat Atilla’nın haberi bir CHP’li kaynaktan aldığını ve Kılıçdaroğlu’na bir şekilde doğrulattığını söylemesine değinmeyen CHP Genel Başkanı, “CHP'yi nasıl geriletiriz diye kumpaslar kuruluyor. Buna asla izin vermeyeceğiz" dedi.
Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın "Ben Cumhurbaşkanlığını ortaya koyuyorum, sen genel başkanlığını ortaya koyabiliyor musun" sözlerine “Sen ister Cumhurbaşkanlığı'nı koy ister koyma. Seninle her yerde, her ortamda tartışmaya hazırım. Erdoğan'a buradan bir daha çağrı yapıyorum. Olur da benim dediğim televizyona gelmezsin, bağımsız televizyonlara gelmezsin, ben senin istediğin televizyona gelmeye hazırım. Gelmeyen namerttir” sözleriyle cevap verdi.
Kılıçdaroğlu, "Arkana devleti alacaksın, oturacaksın, benim ve partimiz aleyhine bir sürü laf üreteceksin. Ben senin bildiğin adamlardan değilim. Bütün insanların benim başımın üstünde yeri vardır. Benim çoluk çocuğum dolarların peşinde koşmaz. Çünkü biz kul hakkı yemekten korkarız. Çünkü biz dürüstüz, saygılıyız insanlara” diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü: "Algı operasyonu"
Cumhurbanlığı Sözcüsü Fahrettin Altun iddiaları yalanladı ve algı operasyonu yapıldığını savundu. Altun, yazılı açıklamasında, "Sayın Cumhurbaşkanımızla ilgili geçtiğimiz günlerde ortaya atılan mesnetsiz iddianın haber kaynağı olarak gösterilen şahıs tarafından yapılan son açıklama hiçbir surette gerçeği yansıtmamaktadır. Söz konusu şahıs, bahsi geçen tarihte 'Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne 06 SFG 4543 plakalı bir araçla giriş, 06 GHJ 1290 plakalı bir araçla da çıkış gerçekleştirildiği'ni iddia etmektedir. Her şeyden önce Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Ziyaretçi Kabul Programı’nda bu plakalara sahip herhangi bir araç kaydı söz konusu değildir. Dahası Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Uygulama ve Denetleme Dairesi Başkanlığımız kayıtlarına göre bu plakalar mevcut dahi değildir. Türkiye kamuoyunu böylesi bir gündemle manipüle etmeye, algı operasyonlarıyla demokratik siyasetimize gölge düşürmeye çalışanları milletimizin vicdanına havale ediyoruz" dedi.
İddialar neydi?
CHP’de 31 Mart Mahalli Seçimleri sürecine gidilmesi ve ardından seçimlerde Ankara, İstanbul, Antalya, Adana gibi büyükşehir belediye başkanlıklarını kazanma başarısı üzerine epeydir arka plandaki genel başkanlık yarışı yeniden gündeme geldi. Son olarak Turan’ın, o CHP’li ismi Muharrem İnce olarak açıklaması ve ardından bu iddiaya kaynak olarak bir başka köşe yazarı Talat Atilla’yı göstermesiyle tartışma derinleşti. Turan, hem Erdoğan hem de İnce’nin böylesi bir görüşme olmadığını açıklamaları üzerine kaynağı tarafından yanıltıldığını belirterek özür dilese de tartışma sürüyor.
"Olay doğru, ismi açıklayamam " diyen Kilicdaroglu'na "Açıklamama lüksünüz yok. " denmesi gerekirken, hedef şaşırtarak Rahmi Turan'a ve haber kaynağına yüklenilmesi traji komik bir akıl tutulması..
Rahmi Turan’ın, Erdoğan’ın Saray’da 9 Kasım günü görüştüğü bir CHP’liye “Türkiye'nin güvenliği için senin CHP Genel Başkanı olman gerekir. Düşün, karar ver. Memleketin iyiliği için bu gerekli. Ben de yardımcı olurum!” dediği iddiasını, Cumhurbaşkanlığı ve sonrasında bizzat Erdoğan yalanladı. Ancak iddiayla birlikte CHP içerisindeki ikiye bölünmüşlük kamuoyuna yansıdı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve parti yönetimi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhalefet partisini dizayn etme çabasına giriştiği görüşünü öne sürdü. Başta Muharrem İnce olmak üzere CHP’deki parti içi muhalifler ise, bu iddiayla birlikte gelecek parti kurultayında genel başkanlık yarışında aday olacaklar için “Saray’la işbirliği” gölgesi düşürüldüğünü savundu.
CHP’den Talat Atilla’ya “Saray’daki kaynağı” açıkla çağrısı
CHP yönetimi, bugün İzmir’deydi. Parti Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrasında, konuya ilişkin soruları yanıtlamadığı kısa bir açıklama yaptı. Öztrak, yaşananları “Saray menşeli bir operasyon” olarak tanımlayarak, “Operasyonun hedefi açıktır. Amaç CHP’ye kumpas kurmaktır. Saray memurlarının operasyonuyla CHP’yi dizayn etmek kimsenin haddi değildir. CHP’yi dizayn edecek tek bir güç vardır. O da delegelerimizdir” tepkisini gösterdi.
Genel Başkan Yardımcımız ve Parti Sözcümüz Faik Öztrak:“Bu kumpasın düğümünün çözülmesi için yapılacaklar bellidir... Saray memurlarının operasyonuyla Cumhuriyet Halk Partisi'ni dizayn etmek kimsenin haddi değildir!”
Sözcü Öztrak, “AK Parti’nin Genel Başkanı daha Barış Pınarı harekatının başında başka partileri dizayn etme niyetini açıklamıştır. Önceliğinin Millet İttifakı’nın dağıtılması olduğunu açıkça ifade etmiştir. Sayın Genel Başkanımız, Saray’ın CHP içinde karışıklık çıkartmak istediğini, bunun için de özel hazırlıklar yaptığını kamuoyuna duyurmuştur. Bugün geldiğimiz nokta sayın genel başkanımızın tespitlerinin ne kadar haklı olduğunu ortaya koymaktadır. CHP’ye yapılan bu kumpasın düğümünün çözülmesi için yapılacaklar bellidir. Gazeteci Turan saraya yakın kaynağını açıklamıştır. Şimdi bu isim de bu bilgiyi hangi saraylıdan aldığını açıklamak zorundadır. Bu açıklanmadığı sürece milletin gerçek gündeminin karartmak isteyenlere fırsat yaratılmaktadır” diye konuştu.
Türkiye’nin gerçek gündeminin genç işsizler, ödenemeyen çekler, mutfaktaki boş tencereler, hayat pahalılığı, Sakarya’daki tank palet fabrikasının peşkeş çekilmesi gibi konular olduğunu belirten CHP Sözcüsü “Birileri cambaza bak diyerek, bu sorunların üstünü örtmeye çalışmaktadır” dedi.
Öztrak ardından Kılıçdaroğlu’nun basına açıklama yapacağı bilgisi vardı. Ancak Kılıçdaroğlu, İzmir’deki gazetecileri yanıtsız bırakarak açılış programına devam etti.
Talat Atilla ise Kılıçdaroğlu’nu ve bir CHP’liyi adres gösterdi
Turan’ın 20 Kasım’da gündeme getirdiği “Beştepe’deki CHP’li iddiası” üzerine ertesi gün Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, yaptığı yazılı açıklamayla yalanlanmıştı. Dün bizzat Erdoğan da, İzmir’de konuşmasında, konuya ilişkin Kılıçdaroğlu’nu suçlayarak “Ben Cumhurbaşkanlığımı ortaya koyuyorum, acaba sen Genel Başkanlığını ortaya koyabiliyor musun? İspat ettin ettin, etmediğin takdirde CHP’nin Genel Başkanlığı bu yalancıdan kurtulsun ve çek git” demişti.
Gazeteci Rahmi Turan ise, CHP’nin 24 Haziran 2014’teki Cumhurbaşkanlığı Seçimi adayı Muharrem İnce ismini kendisine Turktime yazarı Talat Atilla’nın söylediğini açıkladı. Turan, Atilla için “Ben bu olayda taraf değilim, yanlış yaptıysam özür dilerim. Aynı bilgiler Uğur Dündar'a da gitmiş, o yazmamış. Ben kaynağa güvendiğim için inandım ve yazdım ama hata yapmıştım, pişman oldum. Burada yanlış olan bir şey var. Ben güvendim ve hata ettim. Muharrem İnce de doğru söylüyordur, Cumhurbaşkanı da. Dönünde bunu köşemde de yazacağım, hata ettim ve gereğini yapacağım” ifadesini kullandı.
Turan’ın güvenmekte hata ettiğini söylediği Talat Atilla ise, ilk önce Turan’ın kaynağı olduğunu reddetti ve hatta kendisini kaynak gösterenler hakkında dava açacağını yazdı ancak sonra o iddiaya kaynaklık ettiğini kabul etti. Turan, bugün öğleden sonra Twitter aracılığıyla “Yanıt veriyorum” duyurusuyla “Saray’da genel başkanlık için gitmiş CHP’li” iddiasını Kılıçdaroğlu’na doğrulattığını öne sürdü.
Talat Atilla, konuya ilişkin yazısında, “Rahmi Turan ‘Gazeteci kaynağını açıklamaz’ dediği için ve Rahmi Turan’ı korumak için ‘Benim dememeyi tercih ettim’. Konuyu en ufak ayrıntısına kadar yazmanın vakti geldi. Haber bana geldiğinde çok yönlü çek ettim... Hatta, bununla yetinmedim. Bu haberi CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na da bir şekilde ‘Bu haber doğru mu?’ diye doğrulattım” ifadesini kullandı. Ancak Kılıçdaroğlu’na hangi şekilde haberi doğrulattığını açıklamayan Atilla, CHP’li bir isim ile Saray’da görüşme gerçekleştiği iddiasına ilişkin edindiğini öne sürdüğü bilgileri de yazdı.
Atilla, “9 Kasım gece 01:15 de görüşme olduğu… Resmi kaydı olmayan 06 SFG 4543 plakalı araçla giriş yapıldığı, çıkarken de 06 GHJ 1290 plakalı beyaz Auidi marka araçla çıkıldığına kadar ayrıntılı bilgiler vardı” diyerek iddiayı sürdürdü ve bu bilgileri CHP’li bir kaynaktan aldığını söyledi. Atilla, daha önce İyi Parti’li bir ismin de Erdoğan’la görüştüğü iddiası olduğunu ancak bunu doğrulatamadığını ancak CHP’li isim meselesini Kılıçdaroğlu’nun doğruladığını ileri sürdü.
Atilla, Kılıçdaroğlu’na ve tüm bu bilgileri aldığını söylediği CHP’li isme de seslenerek, “Kaynağımın ismini söylemem söz konusu olamaz ama bir CHP’li… Şimdi, Kemal Beyin ve doğrulattığım CHP’li kaynağın konuşmasını bekliyorum” diye yazdı.
Muharrem İnce: Parti içi muhalefete yönelik şerefsizce bir saldırı
İddiadaki hedef isim Muharrem İnce ise, Cumhurbaşkanı ile görüşme iddiası ilk gündeme geldiğinde Rahmi Turan’a “O CHP’liyi açıklama” çağrısı yapmıştı.
İnce, Turan’ın dün gece kendi adını söylemesi üzerine sert tepki gösterdi ve “İddiaların benimle uzaktan yakından bir ilgisi yoktur, olamaz. Bu bana, benim üzerimden parti içi muhalefete yönelik şerefsizce bir saldırıdır. Bu şerefsiz, onurdan insanlıktan nasip alamamış kalemşörle ve kaynağım dediği saray soytarısıyla mutlaka yargı önünde hesaplaşacağız. Bu iş elbette sadece yargıyla sınırlı kalmayacaktır. Siyaseten bu operasyonun parçası olan ve Cumhurbaşkanlığı seçim akşamından bu yana şahsıma yönelik kampanya yürütenlerle de hesaplaşmamız kamuoyunun huzurunda devam edecektir” dedi.
İnce, CHP yönetimine de konuya ilişkin tepki göstererek, Ben kendimin ne olduğunu biliyorum. Madem ismimi ortaya attınız elinizdeki belgeleri de tüm Türkiye ile paylaşmanızı bekliyorum. Bu konu artık benim için siyasi bir konu olmanın çok ötesine geçmiş bulunmaktadır. CHP yönetimi bu saatten sonra konuyu geçiştiremez. Bu konuyla ilgili benim üzerimden mutlaka bir disiplin soruşturmasını da başlatmalıdır. Ya da taraf olarak konuyu yargıya taşıyıp kendi duruşunu göstermelidir” ifadesini kullandı.
İnce, son olarak Kemal Kılıçdaroğlu ve Sözcü Öztrak’ın İzmir’de soruları yanıtlamamasını üstü kapalı eleştirerek, yarın tüm soruları yanıtlayacağı bir basın toplantısı yapacağını açıkladı. İnce, memleketi Yalova’nın Elmalık Köyü’nde yarın basına konuşacağını bildirdi.