"Üreticide 1 lira 22 kuruş olan patlıcan markette 4 lira 38 kuruşa satılıyor"
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, temmuz ayında markette 26, üreticide 17 üründe fiyat artışı yaşandığını, markette 9 üreticide 9 üründe ise fiyat düşüşü olduğunu bildirdi.
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, temmuz ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkının en fazla yüzde 259 ile patlıcanda yaşandığını söyledi.
Fiyat farkının salatalıkta yüzde 216, kabakta yüzde 206, nohutta ve maydanozda yüzde 200 olduğunu belirten Bayraktar, “Bu rakamlara baktığımızda patlıcan 3,6 kat, salatalık 3,2 kat, kabak 3,1 kat, nohut ve maydanoz 3 kat fazlaya tüketiciye satıldığı görüldü.
Üreticide 1 lira 22 kuruş olan patlıcan markette 4 lira 38 kuruşa, 1 lira 40 kuruş olan salatalık 4 lira 43 kuruşa, 1 lira 41 kuruş olan kabak 4 lira 31 kuruşa, 4 lira 35 kuruş olan nohut 13 lira 7 kuruşa ve 60 kuruş olan maydanoz 1 lira 80 kuruşa satıldı. Temmuz ayında markette 26, üreticide 17 üründe fiyat artışı; markette 9, üreticide 9 üründe fiyat düşüşü yaşandı.
Markette ve üreticide ise, 7 üründe fiyat değişmedi. Fiyatı en fazla artan ürün markette karpuz, üreticide kuru soğan, fiyatı en fazla düşen ürün markette çilek ve üreticide patates oldu” diye konuştu.
Temmuz ayında markette en fazla fiyat artışının yüzde 57 ile karpuzda görüldüğünü kaydeden Bayraktar, şunları söyledi:
“Karpuzdaki fiyat artışını yüzde 47 ile kuru soğan, yüzde 27 ile salatalık, yüzde 21 ile taze fasulye, yüzde 20 ile şeftali, yüzde 16 ile domates, nohut, kırmızı mercimek ve yüzde 15 ile patates takip etti. Marketteki en fazla fiyat düşüşü yüzde 17 ile çilekte yaşandı. Çilekteki fiyat düşüşünü yüzde 16 ile kiraz, yüzde 8 ile marul, yüzde 4 ile patlıcan, yüzde 3 ile yeşil soğan, yüzde 2 ile pirinç ve zeytinyağı izledi. Temmuz ayında markette kuru kayısı, kuru incir, kuru üzüm, fındık içi, Antep fıstığı, yumurta ve toz şeker fiyatında ise bir değişim meydana gelmedi. Temmuz ayında üreticide en fazla fiyat düşüşü yüzde 33 ile patateste yaşandı. Patatesteki fiyat düşüşünü yüzde 12 ile maydanoz, yüzde 7 ile şeftali ve kuru kayısı, yüzde 4 ile havuç ve yumurta, yüzde 2 ile patlıcan izledi. Patates, maydanoz, şeftalide fiyat düşüşünün nedeni hasadın yoğunlaşmasından kaynaklanıyor. Temmuz ayında fiyatı en fazla artan ürün kuru soğan oldu, bu fiyat yeni sezona aittir. Fiyat artışı sezon sonu olmasından, kuraklıktan dolayı yeterli ürün olmamasından ve talepteki artıştan kaynaklanmaktadır. Karpuzda ise Adana ve bazı bölgelerde hasadın bitmesi nedeniyle arzdaki yavaşlama ve yaz aylarındaki talep artışı etkili olmuştur. Limonda ihracattaki artış ve depolardaki ürünün azalması fiyat artışına yol açtı. Sivri biber, taze soğan, salatalık, çilek ve domateste fiyat artışı ihracat ve yurtiçi talep artışından meydana geldi. Kırmızı mercimek ve yeşil mercimekte kuraklıktan dolayı ürün arzının düşmesi fiyat artışında rol oynadı.”
Bayraktar ayrıca, dünyada ve Türkiye’de kuraklık riskine karşı bilimsel, ciddi ve kalıcı önlemlerin alınmaması halinde kısa zamanda gıda güvencesinden bahsedilemez duruma gelinebileceğini söyledi. Üretici ülkelerden ucuz buğday, et, süt ve diğer ürünleri temin etme imkânının bir süre sonra kalmayacağını ya da yüksek maliyetlere almak zorunda kalınacağını belirten Bayraktar, şunları kaydetti:
“Bu ülkelerden alım yaptığımızda sadece ürün ithalatı yapmış olmayacağız, ‘gıda enflasyonu’ da ithal etmiş olacağız. Gerçekleşme ihtimali çok fazla olan bu durum ülkemizdeki birçok insanımızın gıdaya ulaşamaması demektir. Sulanmayan alanların sulamaya açılması başta olmak üzere yapısal sorunlara odaklanmalı, eskiyen sulama kanalları yenilenmeli, basınçlı sulama sistemleri yaygınlaştırılmalı, kuraklığa dayanıklı tür ve çeşitler desteklenerek bölgelere göre ürün desenleri oluşturulmalıdır. Ayrıca üreticilerimizin bu dönemde zaten yüksek olan elektrik ve su maliyetleri daha da artacağı için ivedi olarak elektrik ve sulama ücretlerinde indirime gidilmeli, üreticilerimize de verilen destekler artırılmalıdır. Bu tedbirler sayesinde ülkemizi başkalarına muhtaç etmeyen üreticilerimizin toprağı terk etmelerinin önüne geçmeliyiz. Kuraklığa bağlı yaşanan su kıtlığı sonucunda ihtiyaçlarımızı karşılamayan üretimle karşı karşıya kalırız. Bu yüzden suyu tarımda en tasarruflu şekilde kullanmanın yollarından biri olan modern sulama sistemlerine üreticilerimiz daha fazla teşvik edilmelidir.”