Yıldırım'dan MHP ile ittifak mesajı: Birlikteliğe gidebiliriz

Yıldırım'dan MHP ile ittifak mesajı: Birlikteliğe gidebiliriz

Başbakan Binali Yıldırım, MHP ile AK Parti'nin 16 Nisan referandumunda ittifak yaptığını belirterek “Tek başına güçlü iktidarı olabildiğince büyük destekle sağlamak için MHP ile birlikteliğe gidebiliriz” dedi.

Hürriyet'ten Vahap Munyar'ın haberine göre, İngiltere'deki temasları sonrası Türkiye'ye dönerken uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yıldırım'ın açıklamaları şöyle:

Önümüzdeki genel seçimde MHP ile ittifak yapacak mısınız?

MHP ile birçok konuda aynı düşünüyoruz. Zaten Anayasa değişikliği sürecinde fiili olarak ittifak yaptık. Değişikliklerin hazırlanması, Meclis’te kabul edilmesi ve referandum kampanyasında savunulmasında, 16 Nisan’a kadar neredeyse birlikte çalıştık. Orada da bırakmadık, 15 Temmuz sonrası da MHP yine aynı net duruşu ortaya koydu. Bugün de milli meseleler başta olmak üzere, birçok düzenlemede MHP’den olumlu katkılar görüyoruz. Gayet tabii ki istikrarı, tek başına güçlü iktidarı olabildiğince çok daha büyük destekle sağlamak için böyle bir birlikteliğe gidebiliriz. Amaç 50 artı 1 değil, daha fazlası. Yarıdan ne kadar yüksek olursa, geniş kesimleri kucaklamak o kadar kolay olur.

'NİYE BERABER HAREKET ETMEYELİM?'

İttifak için kanuni düzenlemelere ihtiyaç var değil mi?

Siyasi Partiler Kanunu’nda, Seçim Kanunu’nda birlikte hareket etme bakımından düzenleme gerekli. Sözde değil de, yasal zeminde yapılması açısından söylüyorum. Tabii benzer şekilde diğer partiler de benzer arayış içinde olacak. Tek başına iddialı şekilde seçime giren parti, AK Parti’dir. Onun dışındakilerin böyle bir iddiası yok. Ancak bir araya gelirlerse… Geçtiğimiz Cumhurbaşkanlığı seçiminde biliyorsunuz 10’dan fazla parti ittifak yapmıştı. AK Parti adayını koydu, elhamdülillah kazandı. Şimdi pek çok konuda birlikte hareket ettiğimiz parti ile neden yine beraber hareket etmeyelim? Buna engel bir sebep yok. Bu, gücümüz yetmediği için değil, yarısından çok daha fazlasının oyunu almak için olabilir.

Başbakan Binali Yıldırım, MHP ile AK Parti'nin 16 Nisan referandumunda ittifak yaptığını belirterek “Tek başına güçlü iktidarı olabildiğince büyük destekle sağlamak için MHP ile birlikteliğe gidebiliriz” dedi.

'BİZ PENTAGON'A DEĞİL TRUMP'IN SÖZÜNE BAKARIZ'

Pentagon, YPG ile işbirliğini sürdüreceğini açıkladı. Bununla ilgili yorumunuz nedir?

 

Bizim muhatabımız ABD Başkanı’dır. Bizi bağlayan onun sözüdür. Kurumlar ayrı telden çalıyorsa onların sorunudur. Biz bu konudaki samimi düşüncelerimizi, rahatsızlıklarımızı her fırsatta kendilerine ilettik. Bundan sonra da iletmeye devam edeceğiz.

Trump’ın, “YPG’ye daha fazla silah vermeyeceğiz” sözünü, “ABD, YPG’den desteğini tamamen çekiyor” şeklinde mi değerlendirmek gerekiyor?

Bu meseleler Sayın Cumhurbaşkanımız ile Başkan Trump arasında konuşulmuş meselelerdir. Uygulamalara bakıp göreceğiz.

'OBAMA YÖNETİMİNDEN DEVAM EDEN KARARLARI GEREKÇE GÖSTERİYORLAR'

Suriye ve YPG özelinde Trump’ın politikası farklıymış gibi bir algı var. Olanlar “Derin ABD’nin icraatı” gibi bir algı var. Pentagon ile Trump arasında uyum var mı?

ABD’nin nasıl yönetildiğiyle uğraşacak vaktimiz yok. Bizim ABD ile anlaştığımız konular var, ayrıştıklarımız var. Uzun vadede, iki ülkenin hem kendi gelecekleri hem de Ortadoğu’nun geleceği bakımından daha fazla birlikte hareket etmesi gerekir. Konuştuğumuzda ABD’liler de aynı şeyi söylüyor. Zaman zaman bir önceki yönetimden devam eden kararları gerekçe gösteriyorlar. O kararların henüz süreçler tamamlanmadığı için değiştirilmediğini söylüyorlar.

'ABD İLE ÜÇ ENGEL VAR'

ABD ile Türkiye geçmişte olduğu gibi müttefik olarak NATO’da ve iki stratejik müttefik olarak devam edecekse bunun önünde üç engel var:

Birincisi; Bizim isteğimiz DEAŞ’la mücadelede, terör örgütü PKK’nın aynısı olan, iç içe geçmiş bir örgütle ABD’nin çalışmaması, bunlarla bir olup DEAŞ’la mücadeleyi yapmaması.

İkincisi; 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında olduğuna Türk milletinin emin olduğu bir örgütün başının ABD’de hâlâ çok rahat hareket etmesi. Hatta bazı ABD ve uluslararası medyaya, ABD’nin kurumlarına sirayet ederek Türkiye hakkında olumsuz algı faaliyetlerini sürdürmesi bizim kabul edeceğimiz bir şey değil. Bu konuda bir adım mutlaka atılmalıdır.

Üçüncüsü; sizin ne yapıp edip, Türk halkının ABD hakkındaki olumsuz algısını düzeltecek bir çıkış yapmanız lazım.

'BUNLARA BİR ŞEY DAHA İLAVE OLDU…'

Şimdi bunlara bir şey daha ilave oldu. Karşılıklı vizelerin krize girmesi, sonra kısıtlı açılması, karşılıklı tutuklamalar var, davalar var. Bu davaların hukuki mecradan çıkarılıp başka bir siyasi sonuca dönüştürülmesine asla izin verilmemesi. Yani iki ülke ilişkileri zaten nazik bir dönemden geçiyor. Bu davalarla birlikte hukuk zeminindeki gelişmeler ilişkilerimizin geleceğini tehdit etmesin. Açıkça bizim söylediğimiz bu.

'ABD ADIM ATMAZSA DARBE KUŞKUSU YERLEŞİR'

Yıldırım, Türkiye’nin beklentilerine ABD’nin verdiği yanıtları şöyle sıraladı:

Birincisi; “PYD/YPG bir tercih değil, mecburiyet. Eskiden başlamış, şu anda da alternatifimiz yok. Bunlarla stratejik işbirliğimiz yok. Konjonktürel bir beraberlik.”

Madem öyle, şimdi DEAŞ bitti, bunlarla ilişkiye nokta konulmalı. Bizim beklentimiz bu. İnşallah bu konuda bir gelişme olur. Son görüşmelerde böyle bir intiba oluştu.

İkincisi; FETÖ ile ilgili. Defalarca taleplerimiz oldu. Belgeler, bilgiler, her şeyi verdik ama henüz adım atılmış değil. Son gidişimde de bu meselenin çok önemli olduğunu, Türk toplumunun ABD yönetiminden bir hareket beklediğini, bu olmadığı zaman darbeyle ilgili kuşkuların daha da yerleşik hale geleceğini söyledim. Zannediyorum bu konuya daha titiz eğilecekler. Bu yönde bir algım oluştu. Bunu zaman gösterecek.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yapılan yorumlardan yazarları sorumludur. Kurumumuz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.