Daha kaç can alacak bu yollar?

Daha kaç ocak söndürecek?

Zap Vadisinde yine kaza, yine ölüm...

Yine ocaklar söndü. Hakkari eşrafından Önal ailesinin yaşadığı talihsiz kaza Hakkari'yi yasa boğdu..

Ateş düştüğü yeri yakıyor. Yine üç ocak söndü. Yine yürekler kor; bedenler çaresiz...

Zap kollarından Nehil çayı kenarında bitmiş iki baba, iki eş, iki tarumar olmuş yürek...

Şimdi kim anlatacak Metin'e yolun dar olduğunu?

Kim anlatacak Bülent'e yolların çukurlarla dolu olduğunu?

Ya da Aydın'nın hangi çukurdan kaçarken kontrolü nasıl kaybettiğini kim nasıl izah edecek. ?

Ya da bu acılardan sonra artık bunların bir kıymeti var mı sizce ?

Neredeyse ayda bir Zap nehrinde ve nehir kollarındaki çay ve derelerin kenarlarından geçen yollarda oluşan kazalardan bahsediyoruz. Ve neredeyse Zap nehrinde olan ölümcül kazalar artık sıradanlaşmaya başladı. Ölümlere bu kadar mı alıştık?

Bu kadar mı kanıksadık artık yaşanan acıları?

Gelelim bu acıların sebeplerine;

Zap vadisi ölümcül kazaların yoğun yaşandığı bir yer. Vadi kollarındaki çayların ve derelerin ise Zap'tan aşağı kalır tarafları yok. Yani bu vadilerdeki yolların tamamı ölüm saçan yollar. Yolların tamamı dar, standartların çok altında. Hatta Hakkari - Yüksekova arası tünel mevkiinde neredeyse iki araç yan yana geçemiyor. Ayrıca bu yol aynı zamanda tarihi İpek Yolu'dur. İran'dan gelen tırlar da yoğun olarak bu yolu kullanıyor. Yol boyunca emniyet bariyerleri ya yok, ya da olanlar da metalden yapılmış ve hiç bir şekilde sağlam olmayan, kaza önleyici özelliği olmayan bariyerlerdir..

Böylesine dar, virajlı, emniyet duvarlarının olmadığı, dağlardan sürekli kayaların yuvarlandığı, çukurlardan neredeyse köstebek yuvasına dönen yollarda daha kaç tane can vereceğiz?

Zap vadisinde ve Hakkari 'deki bütün yollar vadilerden geçiyor ve yoğun olarak yolun bir tarafı uçurum halinde.Böylesi coğrafyalarda kazalara karşı alınacak en etkili önlem yol kenarlarına emniyet duvarlarının örülmesidir. Dünyada ve ülkemizde de çokça örneği var.

En basitinden sizlere bir örnek vereyim. Rize dağlarında dağınık hallerde yerleşmiş evlerin hepsine betonarme yollar yapılmış ve bu evlere giden yoların kenarlarına kazalara karşı emniyet duvarları yapılmış. Hatta yayla yollarına bile kenarlarına kaza anında araçların uçuruma yuvarlanmamaları için emniyet duvarları örülmüş. Evet oralara yapıldığı gibi Hakkari'nin de bütün yollarının emniyet duvarlarının örülmesini istiyoruz. Rize ve civarına yapılan yatırımın yüzde birini Hakkari şehirlerarası yolara ve ana caddelerine yapılsa böylesine ölümcül kazalar büyük oranda azalacaktır.

Bugün yüreğimizi yakan bu kazanın son olmasını diliyorum. Bu halkın asıl meselesi İl-İlçe olması değil, medeniyet standartlarında ve huzur içerisinde yaşamaktır.