COĞRAFYA KADER MİDİR?


Yıllardır tartışılan bir konudur coğrafya kader midir değil midir diye. Birçok açıdan baktığınızda İbni Haldun’a ait olduğu bilinen; ‘Coğrafya kaderdir’ sözü doğrudur. Bu anlamda ve bu zaviyeden düşünüldüğünde gerçekten coğrafya insanoğlu için kaderdir. Ama bu söz ve tespit herkesin bildiği, kullandığı o meşhur anlamdan farklı olarak karşımıza çıkıyor. Meselenin özü farklıdır, bakış açısı, perspektifi apayrıdır bu sözün.

Günümüzde özellikle de doğuyla batıyı karşılaştırırken genelde doğu toplumları için çok sık kullanılıyor bu söz. Hemen herkesin diline pelesenk olmuş, aklının bir köşesinde hazır cevap olarak bekleyen bu sözü İbni Haldun kimler için hangi anlamda kullandığını eminim kimse bilmiyor. Sadece var olan bir durum için hemen bu kartı oynuyor bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar. Peki üstad İbni Haldun bu sözünün günümüzde bu kadar istismar edileceğini bilseydi yine de söyler miydi? Onu da tahmin etmek zordur. Belki de bize kulak verip söyleniyordur, arkadaş bu sözümü ne çok istismar ettiniz diye! Coğrafya hem batı hem doğu daha doğrusu tüm dünya için kaderdir bu bir gerçek. Üstad İbni Haldun da bu bağlamda kullanmıştır. Yani insanoğlunun doğup büyüdüğü yetiştiği ve hayatını ikame ettiği coğrafya toprak. Bu insanoğlunun kaderinin bir parçası bunu hiç kimse inkar edemez. Ama sosyal içtimai, stratejik, jeopolitik konum ve dünyanın tüm imkanları açısından baktığımızda coğrafya insanlar için kader değildir. Kader insanların toplumların elindedir bir nevi. Akılla bilimle fenle teknolojiyle gelişmeyle kalkınmaya toplumlar gelişir yükselir. Bu coğrafya ile bir ilgisi yoktur. Çünkü yeryüzüne baktığınızda, Allah bütün cömertliğini her topluma her coğrafyaya fazlasıyla vermiştir. Akılla bilimle fenle teknolojiyle yatırım ve kalkınmayla bu nimetlerden faydalanmak yararlanmak ona sahip çıkmak, gelişmek o bölgede yaşayan insanların devletlerin toplumların elindedir. Evet coğrafya insanlar, toplumlar için kader olabilir. Orada doğar büyür ölür ve tüm hayatını o coğrafyada geçirir, fakat nimetlerin içindeyken sefalet içinde yaşamak dışarıya bağımlı hale gelmek de kader değildir ne yazık ki. Boşuna denilmiyor insanın kaderi kendi elindedir diye. Bu hakikat toplumlar için devletler için de geçerlidir. Bakın bir örnek, Hollanda da ekilebilir toprakları neredeyse yoktur ama dünyanın tarım cenneti orasıdır. Misal, Güney Kore; ABD, Kanada, Çin, Rusya, Almanya gibi devletlerden güçlü değildir ama teknolojide dünyaya yön veriyorlar. Dünyada doğu yeraltı ve yerüstü kaynak ve imkanlar açısından çok zengindir. Günümüzde dünyanın ,devletlerin faydalandığı yeraltı ve yerüstü hemen her nimetin kaynağı doğudadır. Ama gelin görün ki, doğu buna sahip çıkmamıştır faydalanmamıştır yararlanmamıştır. Tam tersine batı tüm kaynaklara zenginliklere kilometrelerce uzaklardan gelip hem sahip olmuş hem de işletmiş dünyaya satıyor. Kendisi tolumu kalkınıp gelişirken zenginleşirken doğu fakirleşmiştir. Şimdi söyleyin coğrafya bu düzene bu duruma göre kader mi değil mi? Eski çağlardan beri ışık doğudan gelmiştir. Güneş doğudan doğar ama batı faydalanıyor. Güneş batıdan batıyor ama doğu karanlıktadır. Dünyaya medeniyeti kültürü ilmi fenni ışığı doğu vermiştir yaymıştır ama hem sahip çıkmamış hem de bu bayrağı batıya kaptırmıştır. Şimdi ne mi olmuş, doğu yarışı hep batının birkaç adım geride takip ediyor. Doğu bu yarışı geçip batının önene geçer mi? Çok zor bir ihtimal.

Meselenin özeti şudur: İbni Haldun’un; ‘Coğrafya kaderdir’ sözünü insanlar genellikle doğu ile batıyı her konuda karşılaştırmak için kullanır. Batının her anlamda başka insan gücünde, faktöründe hayatında her alanında doğuya göre gelişip kalkındığı ve dünyaya yön verdiğinin, doğunun ise tam tersi olduğunun üzerinde durulur. Oysa şimdi batı için denilen şeylerin eskiden doğu için söylendiği ve var olduğunu da unutmayalım. Değil midir ki, zamanında batı doğu sayesinde kalkınıp geliştiğini ne çabuk unuttunuz. Günümüzde bu hakikat doğrudur kimse itiraz etmez. Doğu, Ortadoğu ve buna Asya ve Afrika’yı da ekleyelim batıya Avrupa’ya göre çok geridedir. İlim bilimde, fende, teknolojide, sanayi, ekonomik kültürel ve medeniyet inşasında çok gelişmiştir. Şuan dünyayı hala batı yönetiyor ekseriyet ABD ve Çinin elindedir o ayrı bir konu. Doğu Ortadoğu Afrika, Asya geri kalmış kendini toplumunu geliştirmemiştir ve hala da aynı çizgide olduğunu söyleyebiliriz. Sanayi devriminden sonra batının hızla yükselişine gelişmesine ilerlemesine ayak uyduramamıştır. Bir zamanlar dünyaya yön veren doğu, uzun zamandan beri yaklaşık 200 yıldır batının dünyaya nasıl yön vereceğini bekliyor ve  tartışıyor ona göre hareket etmek zorunda kalıyor. Doğu ayağa kalkıp kaderini değiştirir mi onu zaman gösterecek.

 

                                                             Başka bir yazıda görüşmek üzere..

148b3e05-d4ed-46e8-8ee7-8a63b320ad29.jpg

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yapılan yorumlardan yazarları sorumludur. Kurumumuz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.