Abdurrahman Aşkan

Abdurrahman Aşkan

DAĞ(CI)LARIMIZ İLKİ BAŞARACAK

 

Doğa bambaşka bir sevda, karşılıksız bir aşk, apayrı bir özlemdir. Doğa en güzel desendir, nakıştır, renktir… Üçlü bir aşk üçgenidir DAĞ, DOĞA, DAĞCI.

Doğa dağlarla, dağlar dağcılarla özeldir. Dağcılık yeşilin seyrine dalmak, temiz havanın, yüksek rakımların muhteşem motiflerini, insan elinin değmediği mekânları keşiftir. Keşfederken unutulmayacak anıları resmetmektir…

Hakkâri dağcılarına Hakkâri’nin güzelliklerini görsel olarak önümüze sundukları ve daha nice sunumlara imza atacaklarından şüphemiz yoktur. Ve onlara bu güzellikler adına teşekkür eder, Rabbim yar ve yardımcıları olsun.

Lakin bu güzellikleri sonra ki kuşaklara daha farklı bir atmosferde, daha farklı bir güzellikte bırakmaları ve daima hayır dualarda anılmaları için o bölgenin, o rakımın, o toprağın, o iklimin… Uyum sağlayacağı güzel fidan, bitki tohumlarını fidelerini çantalarımızda yer edinerek, yürüyüş güzergâhlarında, dinlenme ve konaklama noktalarında toprakla buluşturmamız Hakkâri’ye yapacağımız en güzel hizmetlerden birisi hatta dağları yeşillendirme adına Hakkâri’den Türkiye’ye, Türkiye’den Dünya yayılacak ilk ve tek proje olacağı kanıtındayım.

Azim, kararlılık, içtenlik ve gayretler neticesinde aylar yıllar sonra o mekânlar dolaştılırken “bakın bunlar aylar yıllar önce dikildi yani çölken orman olma yolunda çabalar sarf edildi onlar başladılar, başardılar; bizler daha da ileriye götürmeli, ormana çevirme azmine, umuduna heveslenmeliyiz”…

Haddim değil büyüklerime yol göstermek yalnız bir kardeş serzenişi olarak diyorum ki! Hakkâri dağlarında neredeyse ayak basmadığınız bölge kalmadı kaldıysa da keşfetme yolunda ki azminize güvenerek; İl Orman İşletme Müdürlüğünü zorlayalım biz Sümbülün zirvesine, Sat dağların ovalarına, Karadağın tepelerine, Cennet Cehennem vadilerine Berçelan’ın uzak- yakın yaylalarına ziyaretler gerçekleştireceğiz. Dağcılar ailesi olarak o rakıma, toprağa, hava koşullarına uyum sağlayacak gerek meyve gerekse de yıllar sonra ülkeye güzel gelir getirecek ağaç tohumlarını, fidelerini ya da kapari gibi bitki temin edelim. 

Her birimizin çantasının ufak bir köşesinde bu tohumlardan birer avuçla yürürken, dinlenirken, konak yaparken elimizle tutunduğumuz asa(batonı)mızı kışın ardında yumuşayan toprağı deşip birer tohum atıp kapatsak. Mart, Nisan, Mayıs ve Haziranın başlarında ki ilkbahar yağmurlarıyla başkaldıran, ayazlara, soğuk iklimlere (Erzurum’un 2500- 3000 rakımlı bölgelerine) bile dayanan meyve ağaçlarına meydan okuyalım. İnsana yaşa(t)ma umudu, kuşa yuva, karıncaya gölge, yabanı hayata sığınak… Ardımızda amel defterimiz hayır hasenatlara açık kalsın. “Kıyametin kopacağını bilseniz elinizdeki fidanı dikiniz”  Hadisi şerifinden pay alma yolunda adım atalım…

Başta İl Orman İşletme Müdürlüğü daha sonra ülkenin gelişimi adına çabalayan ilgili tüm derneklerle, vakıflarla, birimlerle her türlü iletişim kanallarıyla irtibata geçelim. Olmadı yapmadı, yapamadılar, kendi aramızda arazi şartlarına uyum sağlayan ağaç, bitki fide ve tohumları ilgili sitelerden araştıralım, tarayalım kargo yoluyla elimizin altında bulunduralım.

Dağlardan güzel bilgiler, anılar, fotolar gelirken; dağlara kalıcı ve üreyen, gelişen hatıralar götürelim, anılar ekelim…

NOT: Sadece dağcılar üzerinde değil, pikniğe giden, doğa yürüyüşüne yönelen kısacası hepimizin üzerinde başta ilimizi ardında ülkemizi yeşillendirme adına bir sorumluluk, bir gaye, bir hedef, bir amaç, daima ajandalarımız arasında bir proje olmalıdır.

 

Selam ve dua ile…

ekran-alintisi-029.jpg

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yapılan yorumlardan yazarları sorumludur. Kurumumuz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
1 Yorum