EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTSİZLİĞİ

 

 

Daha önce farklı mecralarda birkaç defa beyin göçü üzerine yazılar, makaleler kaleme almıştım nedenleriyle birlikte. O yazılarımı tekrar gözden geçirince daha iyi anladım ki, beyin göçünün asıl nedenlerinden biri de eğitimde fırsat eşitsizliğiymiş. Yıllardan beri ülkemizdeki eğitim sisteminde bariz ve adaletsiz bir şekilde eğitimde bir fırsat eşitsizliği gerçeği yatıyor. Bu durum gün geçtikçe daha da üst seviyelere çıktı, yok artık bu kadar da olmaz denilecek noktaya geldi. Hangi konuya değindiğimi bu yazıyı neden yazma ihtiyacı duyduğumu tahmin etmişsinizdir. Evet önceki gün resmi gazetede de yayımlanan Türkiye Katar arasından imzalanan bir cumhurbaşkanı kararı var. Bu karara her kesimden insanlar çok şaşırmış, eleştirmiş, itiraz etmiş ve sesini duyurmuştur bir şekilde. Fakat buna en çok eğitim camiası ve eğitimciler şaşırtıp bu olay onları kara kara düşündürmüştür. Ve tabii ki de en başta öğrencileri. En çok onları bağlıyor, ilgilendiriyor bu karar. Nereden bakarsanız bakın zaten var olmayan eğitimde fırsat eşitliğini yerle yeksan eden bir karar bu. Hem de milyonlarca öğrencinin bir üniversiteye girebilmek, bir meslek sahibi olabilmek için ter döktüğü üniversite sınav haftasına denk getirildi bu kararname. On dakika geç geldi diye bütün bir senesi emekleri boşa giden heba olan, kapılarda yalvaran hüngür hüngür ağlayan gençlerimizi haber kanalları haber yaparken. Tesadüf mü acaba diyeceksiniz haklı olarak. Bana göre hayır. Daha önce benzer örneklerine şahit olduk. Mesela Suriyeliler konusunda ayrıcalıklı bazı kararlar alınıp atamalar yapılmıştı.

Peki çok tartışılan o karar ve anlaşma hangisidir? Türkiye ile Katar arasında imzalanan sağlık alanındaki anlaşmaya göre, Katarlı öğrenciler Türkiye’de sınavsız ve burslu, destek dahi verilerek tıp, diş hekimliği, eczacılık gibi sağlık alanlarında ücretsiz okuyabilecekler. Yapılan son açıklamaya göre, sivilleri değil askeri öğrencileri kapsayan bir karardır denilse de, hiç inandırıcı değil bu açıklama ve değişen bir şey de yok. İster sivil kişiler olsun ister askeri yine de adaletsiz ve eğitimde fırsat eşitliğini baltalayan en bariz örnektir. Halihazırda ülkemizde yıllardır eğitimde bir fırsat eşitsizliği var bu da tozu biberi oldu resmen. Yabancı bir ülkenin öğrencilerine tanınan bu bolluk bu hak, fırsat ve piyango bileti gibi şans kabul edilebilir bir tarafı yok. Türkiye’nin eğitim alanındaki acıklı hali vahim durumu ortadayken, dünyada sıralamasında epey gerilerdeyken alınan bu kararın savunulacak hiçbir tarafı olamaz. Türkiye’nin doğusu ile batısı arasında yıllardır eğitimde fırsat eşitsizliği, koşullar imkansızlar okul derslik sayısı, eğitim sisteminin büyük sorunları herkesin malumudur. Atanamayan öğretmenler sorunu, kalite, güven yaratılmayan verilmeyen desteklenmeyen politikalar ve deneme tahtasına dönen eğitim sistemimiz, dünya sıralamasına bile giremeyen üniversitelerimiz gibi büyük sıkıntılar mevcut. İlimde bilemde fende teknolojide, kalitede başarıda çok ama çok gerideyiz. Şimdi genç beyinler, yeni nesiller nasıl göç etmesin bu topraklardan gitmesin de ne yapsın. Bu olaya şahit olan her öğrenci gitmek için planlar yapmaya başlamıştır bile. Geleceğini kendini görmediği bu sistemden kaçmak isteyecektir daha çok. Pandemi günlerinde herkes gördü fark etti. Eğitimde sınıfta kaldık, donanım yok, bilgi birikim yok koşullar imkanlar yetersiz. Karar mekanizması, politika herkese ulaşma hedefleri adaleti sağlama konusundaki çabalar yetersiz kaldı. Fırsat eşitsizliğinin dibini gördü öğrenciler. Bunun sebebi eğitime yeterince önem vermiyoruz, yatırım yapmıyoruz, akılcı davranıp mantıklı hareket etmiyoruz. Eğitim paralı, özel okullar, ayrıcalıklı okullar, kolejler paralı kurslar had safhada. Ücretli eğitimcilik günü kurtarma derdi politikası kısa vadeli politika ve stratejiler eğitimi bitirme noktasına getirdi.

Özetle eğitimde bırakın bir Finlandiya, Japonya Avrupa ülkeleri gibi olmayı normal bir ülkenin seviyesinin çok altındayız. Eğitimde iyi olmayan ülkelerin geleceği karanlıktır, gelişmekte yükselmekte hep yerinde sayar durur. Ülke olarak her geçen gün eğitimimizi öldürüyoruz ve kendi ellerimizle mezara gömüp üstüne de ölü toprağı serpiyoruz. Eğitim, öğretim, bilim fen ölüyor bu topraklarda haberiniz var mı?

untitled-2-copy.jpg

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Yorumlarınız editör onayından geçtikten sonra yayınlanacaktır. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yapılan yorumlardan yazarları sorumludur. Kurumumuz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
1 Yorum