Amatör kelime olarak hepimizin bildiği gibi her hangi bir karşılık beklemeden kişinin sevdiği bir işi, hobiyi yerine getirmektir.Amatör bir spor branşıyla uğraşan kişiler Yaşadıkları sıkıntıları, çektikleri çileleri, boğuştukları sorunları ve daha birçok şeyi unuturlar sevdaları oldukları branş uğruna. Hakkari’de sporun her branşı futbol başta olmak üzere bu işe gönül veren bu işe sevdalı, vermiş oldukları emekleri çok değerli bir birinden  farklı kişilikleri barındıran kişiler tarafından yıllardır yapılmaktadır.

Hakkari Amatör futbol ligi yıllardan beridir büyük çileler,zahmetler ve sıkıntılar içinde geçmektedir. Yıllardır bu işe gönül vermiş duayen hocalarımızdan tutun taa günümüze kadar bu gönül verdiğimiz bu işle uğraşan bizler hep aynı çile ve sıkıntıları yaşadık yaşamaya devam ediyoruz. Son 50 yıl içinde dönüp arkamıza baktığımızda ilimizde futbola gönül vermiş ve bununla birlikte takım kurup mücadele içinde olan büyüklerimizden tutun şimdiye kadar emek veren futbolun tüm emektarları aynı sıkıntı ve sorunlar yumağı içindeler. Geçmişte mazimize baktığımızda bir Müslih Turgut, Salih SELEK, Ali KAVAL, Süleyman KAYA, Zeki NOYAN, Bahattin CEYHAN,Abdurrahman KILIÇ, Mahmut KURT,Lokman ELMAS, Mahmut AŞKAN, Yaşar ŞEN, İsmail DİNÇ, Naci OKAY, Selahattin AYKUT, Nejdet ÇETİN Hakkari futboluna yıllarca emek vermiş ve çileler içinde  kurdukları ve yaşattıkları takımlarla ilimiz futbolunun temelini oluşturmuşlardır. İçlerinden vefat edenlere Allahtan rahmet diler halen hayatta olanları da şükranla ve minnetle anıyoruz. Onların bizlere bıraktığı amatör ruh bizler için büyük bir mirastır.

Yine geçmişten günümüze futbola neredeyse ömrünün tamamını veren ve ölüme kadar bu ruhu kaybetmeden futbola olan aşklarını ve gençliğe olan düşkünlüklerini hiçbir şekilde kaybetmeyen ve onlar için hayatlarını feda eden yılların eskitemediği duayenler Adnan AYKUT ve Tahir TEMEL  Hakkari futbolunun her zaman canlı kalmasını aktif olmasını sağlayan bana göre halen ilimizde amatör futbol oynanıyorsa hala eski ve yeni yeni takımlar var ise bu kalıcı eserler Adnan AYKUT Ve Tahir TEMEL’in eseridir. Her ikisi de hepimizin malumu ömürlerinin tamamını futbola ve Hakkari gençliğine adadılar. Hakkkari’de amatör olsun profesyonel olsun tüm futbolcular ya Adnan Hocanın Ya Tahir Hocanın dezgahından geçtiler. Yine ligimizde halen mücade eden takımların başlarındaki yöneticiler, teknik direktörler, antrenörler ve futbolcular her iki hocamızda yetişen insanlar. 

Adnan Hocaya baktığımızda yıllarının tamamını sümbül spor ve doğu güneydoğuda bir ilke imza atarak kurduğu şuan birinci ligde fırtınalar estiren Kadın futbol takımını kurup öncülük yaparak futbolumuza büyük hizmetler katmıştır. Çok iyi biliyoruz ki bu işi yaparken tek menfaati futbola olan sevdası ve gençlere gelecek adına kazandırdığı anlamlı güzel gelecekleri oldu. Evinde büyüdü futbolcular, öz çocukları gibi..Sağlığını kaybetti felç yaşadı ama hala dim dik sporun içinde sporcularının başında yine şampiyonluk mücadelesi veriyor. Diğer tarafta futbola o kadar büyük bir sevda ile asılan neredeyse sahada yatıp sahada kalkan ömrünü verdiği kurucusu olduğu Hakkari Gücü takımı ile efsaneleşen, torbalara sığmayacak kadar yapmış olduğu lisans ile sayısız futbolcu yetiştiren hepimizin babasında abisinde bir hatırası olan Tahir hoca. Onunda sporcuları ailelerinden çok onunla büyüdü onunla yaşadı iş yerinin havasını solumayan orda anısı olmayan hayatlarını tamamen onlarla geçirmeyen hangimiz varız ki.

Günümüzde ise bu kuşağın yetiştirdiği yeni yöneticiler, hocalar Necmi GÜLDAL, Hüseyin ADIYAMAN, Necmettin AYDEMİR, Murat TAŞ, Aydın ÖZHAN,Halil EDİŞ, Fahri GÜLDAL, Davut DEMİR, Naci GÜVEN, Ömer TEMEL, Zafer DEMİR ve  Yine Şemdinli ve Yüksekova’da emek veren değerli hocalarımız kendilerinden önceki kuşakların bıraktığı mirası bayrağı devralıp sonraki kuşaklara aynı aşk aynı şevk ile taşımaya devam ediyorlar. Peki tüm bu saygı değer büyüklerimiz ağabeylerimiz hocalarımız yaşamlarında birinci derece sorumlulukları dahilinde olan aileleri eşleri çocukları yanında aynı şevkle istek ve arzu ile futbola Hakkari gençliğine emek verirken ne çileler ne zorluklar ne sıkıntılar yaşadılar biliyor muyuz?  Yıllarca kurdukları takımları yaşatabilmek ayakta kalabilmek için ne çileler çektiler. Batı illerinde profesyonel kulüpler ne imkana sahipse amatör kulüpleri de aynı imkana sahip iken ya bizler… Tüm bu saygı değer spor adamlarımız kulüplerimizi yaşatmak adına ne fedakarlıklar riskler aldıklarını kamu oyu bunları biliyor mu. Ailelerini yeri geldi ihmal etti çocuklarını ihmal etti yeri geldi sağlıklarını canlarını feda etti çocuklarının rızkından kesti bu insanlar sırf gönül verdikleri takımları ayakta kalsın öz çocukları gibi gördüğü Hakkari gençliği futboldan mahrum kalmasın diye. Takım sporları hele futbol takımları hepinizin malumu ki büyük ekonomik külfeti olan bir uğraş. Hele hele bünyesinde olması zorunlu olan büyükler dışında gençler yıldızlar ve minikler kategorileri ile sorumluluğu altında spor sayısı bir andan onlardan yüzlere çıkmakta.

Peki yıllardır nasıl ayakta kaldı bu hocaların takımları hiç düşündünüz mü? Her yaş grubunun ihtiyacı olan takım eşofmanlar kramponlar formalar  toplar yelekler  antrenman ekipmanları lisans işlem ücretleri antrenman su ihtiyaçları müsabaka sonrası yemekleri dışarıda futbolcularla içilen sayısız çaylar birlikte geçirilen zaman içinde harcanmalar gençlerin ufacık da olsa kaçamak harçlıkları vs vs vs. Tüm bunları nasıl karşılıyor yıllardır hocalar biliyor musunuz?  Geçimlerini sağlamakla temin etmek zorunda oldukları ailelerin ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanırken üzerine bu kadar gencin sorumluluk ve ihtiyaçlarını karşılamak kolay mı, futbola gönül vermiş bu güzel yürekli insanlar dışında bu sorumluluğu almayı bir kenara bırakıyorum cesaret edecek bunlardan başka babayiğit var mı? Peki nasıl yıllardır ayakta kalıyor bu hocalar ve takımları. Ben söyleyeyim spora futbola gençliğe hizmet aşklarından yanıp tuştan bu insanlar yıllardır evlerinden çoluk çocuklarının rızıklarından keserek bünyelerindeki Gençleri de kendi evlatları yerine koyarak bir onlara bir onlara harcayarak büyük çilelerle ayakta kaldılar kalıyorlar kalmaya devam edecekler. Çünki bu işe aşkla ile şevk ile gönülden bağlı bu çilekeş insanlar.

Son yıllarda devletimizin gerek ilgili bakanlıkları, valileri ve kimi kurum kuruluşları yaralarına az çok mehlem olurken kulüplerimizin kendi kendilerini idame etme konusunda yeterli gelmemekte bu destekler. Çünki tabidir ki kendilerini idame edebilmek için kulüplerimizin mutlak suretle sabit kaynaklara sahip olmaları gerekir. Yoksa zaman zaman devletimizin destekleri zaman zamanda olsa kimi hayırsever işadamlarımızın verdikleri destekler bir noktaya kadar taşır kulüpleri. Bu yüzden geleceğimizin teminatı gençliğimizin hayatlarının bir parçası olan ana baba branşı olan futbolumuzun kalıcı olması kalitesinin yükselmesi ve başarı yakalayabilmesi için kalıcı destekler çözümleri bulunmalı. Aksi takdirde her yıl bir takımımız bir üst lige çıkıp bir sonraki yıl tekrar düşmeye devam edecektir. Asıl olan ve hiç kaybolmayacak olan şey de bizden önceki kuşakların taşıdığı futbol aşkını taşıyacak karakterlerin asla bitmeyecek olmasıdır. Buradan kulüplerimizin sesi olarak haykırıyorum yetkililerimize lütfen bu çileden kurtarıp hak ettikleri güzelliği gençlerimize en iyi şekilde sunma fırsatı verecek kalıcı imkanlar sağlayın…..