Yetimin malı, öksüzün canı, garibin vergisi… çar çur heba edildikten sonra; imam olsak, hacca gitsek, müdürlüğe atansak, vali olsak ne yazar…

         Allah’ın “bana kul hakkıyla gelmeyin” dediği kul hakkı işte!

         Yönetici; yönettiği halk arasında adil, hizmetlerin takipçisi, benden senden, danışmandan, müdürden, fotoğraflardan, videolardan değil bizzat yerli yerinde hizmetleri görmeli. Teknolojinin geliştiği çağda kul hakkı da son hızla gelişmektedir. Yapıla(n)cak hizmetlerin en mükemmel tarafından birkaç kare fotoyla Sayın Valim, Müdürüm, Şefim… “Hizmet bu güzel şekliyle tamamlanmıştır”. Söylemi o hizmetin içinde yetimin malı, öksüz (bed)duası, fakir fukaranın alın teri, devleti ayakta tutan vergiler heba ediliyorsa, sözün özü kul hakkına giriyorsa yönetici; vay ki vay haline…

         Devleti zarara uğratmamak, halkına daha kalite ve kalıcı hizmetler sunmak adına hizmetleri denetlemek yöneticinin sorumluluğudur. Çünkü; yönetici aldığı ve verdiği görevin dünya ve ahiret muhatabıdır. 

         10 yıldır tamamlanan lakin su yüzü görmeyen hala susuz köy sulama havuzu, çöp arabaları alınan fakat yaz aylarının kavurucu sıcaklarına rağmen; buz tutmuş, kardan kapalı yollardan dolayı günlük alınmayan kokuşmaya bırakılan çöpler, başlatılıp sonu getirilemeyen yollar, denetlenmeyen, yarım yamalak kalan nice hizmetler gibi…

         Birinci derecede ki yetkililere, sorumlulara soruyorum!

         10 yıldır yetimin, öksüzün, fakirin vergisi, devletin malıyla toprağa gömülen yalnız su yüzü görmeyen havuzun susuzluğu ne zaman giderilecek?

         10 yıldır verilen dilekçelere alınan cevaplar; “ödenek yok, ödenek bekliyoruz”. 10 yıldır hiç mi ödenek gelmedi? Sorumlu kurum 10 yıldır nasıl ödeneksiz ayakta kalıyor? Geliyor da paydan pay mı kalmıyor?

İki defa ihalesi yapılıp, köye boruları da taşınan su kanalı için neden vazgeçildi, ödenek kurtarmıyorsa ihaleye giren firma neden gözü kapalı atladı?

Köy adına çıkan hizmet yapılmadan kim, hangi yöne, nasıl kaydırıldı?

         Söz konusu havuzdan sonra farklı köylerde yapılan hizmetlere ödenekler varda neden büyük bir yatırım yapılarak çürütülmeye bırakılan havuza yok?

         Günlük alınıyor denilen çöplerin gün boyunca güneşte pişmelerine ne denmeli?... 

Birazcık makamlardan uzaklaşıp halkla arada ki mesafe kısaltılsa sorunlar çok daha net görülmez mi?

Yakın tarihte yapılacak asfat çalışmasında denetleme yoksa, asfalttan sonra her bir firma, şirket şahıs ihtiyaç durumunda asfalt kesme makinasını kullanmadan rastgele yolları harap edecekse, paletli araçlar cirit atacaksa, sorumsuzca devlet zarara uğratılacaksa… Üstü kalsın.

Her yerde, her hizmet denetlenmelidir ki liyakat sahibi, işin ehli, mesleğin erbabı ayırt edilsin. Rabbena hep bana, salla başını al maaşını, yaptı(rdı)ğı kalitesiz işle yarınına iş üretenler ayırt edilsin…

Halk sorgulamalı, devlet yetkililer denetlemeli... Denetleyenler dua ile alkışlanmalı…

Denetleyenin denetleneceği bir Hakkâri olması dileğiyle…

Selam ve dua ile…