Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nden alınan bilgiye göre, ilk deprem 26 Ocak 2005'te saat 17.24’te meydana geldi. Hakkari merkezli depremin büyüklüğü 4.8 olarak ölçüldü.

       Saat 18.32’de ise yine Hakkari merkezli 4.4 büyüklüğünde bir sarsıntı kaydedildi. Çok kısa bir süre sonra saat 18.44’te de merkez üssü Hakkari olan 5.5 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi.
    Hakkari’deki depremlerde 2 kişi hayatını kaybederken, 22 kişi de yaralandı.
       Art arda kaydedilen 7 sarsıntı sırasında paniğe kapılan bazı vatandaşlar, evlerinin balkonlarından atlayarak yaralandı.

      Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nce, 17.24’te meydana gelen 4.8 büyüklüğündeki depremin ardından 18.32’de 4.4, 18.44’te 5.5, 19.11’de 4.2, 19.15’te 3.9, 19.52’de 4.3 ve 20.34’te 3.8 şiddetinde sarsıntılar kaydedildi.

      Hakkari merkeze bağlı Kaymaklı Köyü Sütlüce Mezrası’nda, Ali Erdem ve ismi henüz belirlenemeyen yeğeni, evlerinin çökmesi sonucu enkaz altında kalarak hayatını kaybetti. Aynı mezrada yaralanan 5 kişi ise ambulansla Hakkari Devlet Hastanesi’ne getirildi. Köyde 12 evde hasar meydana geldiği ve 120 küçükbaş hayvanın telef olduğu, köyde ulaşımın hava yoluyla sağlanabildiği bildirildi.

  Merkeze bağlı Kırıkdağ, Derecik Beldesi Çanaklı, Çaltıkkuru, Akbubulut, Bağışlı, Geçitli ve Duran köylerindeki evlerle,Hakkari merkezdeki bazı binalarda hasar oluştuğu bildirildi. 

ÇEVRE İLLERDEN HİSSEDİLDİ

    Deprem Şırnak, Batman ve Siirt’te de hissedildi. Şırnak’ın Beştüşşebap İlçesi’nde deprem nedeniyle bazı evlerin duvarlarında çatlaklar oluştuğu, can ve mal kaybının olmadığı öğrenildi.

       
KIZILAY BÖLGEYE YARDIM GÖNDERDİ

       Kızılay, Hakkari’de meydana gelen depremlerin ardından, 127 çadır, 2 bin battaniye ve 100 katalitik soba ile 8 kişilik bir ekibi deprem bölgesine gönderdi.

      Kızılay’ın açıklamasında, bölgeden gelebilecek ihtiyaç talepleri doğrultusunda, alarma geçirilen tüm merkezlerden yardım malzemelerinin ivedilikle sevk edileceği belirtildi.

Korkudan evlere giremediğimiz için kızılayın verdiği çadırlara sığındık sabaha kadar uyumadık ,ölü olduğunu duyunca endişemiz kat be kat artmıştı.

Tenekelerin içinde ateş yakıp ısınmaya çalışıyorduk eve girip batanye bile alamadık kızılayın verdiğiyle idare ettik o zamanlar kalabalıktı aileler, derler ya nerde o eski zamanlar böyle bir zamanda bile kenetlendik birbirimize dondurucu soğuklarda sadece kendimizi düşünmedik kimin elinden ne geliyorsa yapardı.

Öğleye doğru yavaş yavaş  evlere girmeye başladık eve girdiğimizde yere düşen eşyaları düzelttik haberleri merak edip tv koştuk, açtığımızda her kanalda vardı deprem raporu korku içimizi sarmıştı evde olduğumuz için endişeliydik sarsıntı olunca  kapılar kapanmasın diye önüne kitaplar bırakırdık yada ağıt eşyalar.

DEPREMZEDELERDEN PROTESTO 

Sarsıntıların ardından depremzedeler zor günler geçirdi. Kış şartlarının hüküm sürdüğü ilimizde geceyi tek katlı toprak evler ve tandır evi ile eve dönüştürdükleri kamyon kasalarında geçiren depremzedeler yeterli yardım alamamaktan şikayetçi olmuştu.  Bazı depremzedeler bu gerekçeyle valiliğe yürüdü.  Depremzedeler o dönemin Valisi Erdoğan Gürbüz’ü istifaya çağırdı. Valilik binası önünde slogan atarak oturma eylemi yapan grubu, Vali Gürbüz sakinleştirmeye çalıştı ancak grup protestosunu sürdürmüştü. Daha sonra AKP il binasına yönelen depremzedeler binaya kartopu atmaya başladı. Polis, binanın camlarını kıran depremzedeleri dağılmaları için uyardı. Uyarılara rağmen dağılmayan gruba polis müdahale etti. kalabalığı dağıtmaya çalışan polis gaz bombası atınca depremzedeler dağılmıştı.

Zaman öyle çabuk geçiyor ama insanda açılan yaralar, korkular hep taze kalıyor olayı hatırladığımda her defasında yaşıyormuş gibi canlanıyor gözümde.