Abdurrahman Aşkan
HAKKARİ'DE DOLMUŞ(TAŞMIŞ)LARIMIZ
Şehir içi mahalle ve semtler arası toplu taşıma araçlarının adıdır dolmuş. İsminden de anlaşıldığı gibi dolmuş yani limit ibresi maksimumu gösteren araçtır. Taşmış yâda taşan araç hiç değildir.
Yaz aylarının bu sıcak havalarında eşiyle, kızıyla toplu taşımayı tercih eden veya kullanmayı zorunlu kılan şartlardan dolayı binenlerin ızdırapları, pişmanlıkları, isyanları bir başka oluyor. Havanın sıcaklığından terlenen bedenler ve mekân darlığından meydana gelen nefessizlikler, kalkışlarda, ani frenlerde vatandaşın birbirini ezme, birbirlerinin üstüne yuvarlanmalar ardında hiddetlenmelerimizle, sabırsızlıklarımızla başlar dolup taşan dolmuş(taşmış)lardan ağız düellolarımız…
Muavin – Arkadaşlar ilerleyelim (tabi söylenen sözün dolaştığı mekan dışında yer kalmışsa)
Vatandaş – Muavin Bey arka kapıyı açında biz bazıları dökülelim ki yenilere yer açılsın.
Muavin -Abartmayın
Vatandaş - Kardeşim yeter ya burası ahır mı? Biz insanız!
Şoför -Kardeş sana zorla bin diyen yok.
Vatandaş - Tamamda neden durdun o zaman; nereden bileyim içinin dolup taştığından.
Şoför - Biz ekmek paramızın peşindeyiz.
Ve başka bir taşmış toplu taşıma araçlarımızdan yolcu kaptan konuşmaları
Vatandaş - Şoför Bey yazdır, havalar sıcaktır. Hepimiz terliyiz normal bindirin
Şoför - Haklısınız da ben ne yapayım millet yarım saat, bir saattir yol üstünde servis bekliyor.
Vatandaş - Bunun çözümü bu olmamalıdır. İnsanları yığıyorsunuz. Vs. sonu gelmeyen söz düellosunun, bazen de sabırsızlanarak daha ileri gidip vatandaşın toplum içinde birbirini rencide edici davranış, hareket ve sözlerde bulunulması… Hiç bize yakışmıyor. Çünkü ülkemizin hele hele ilimizin nüfusunun genelini gençler oluşturuyor. Dolayısıyla toplu taşımayı da genç kardeşlerimiz süslemektedir.
Evet, hal böyle olunca gençlerimiz belki bazı konularda batıya özenip, mazisini unutma yolarında mücadele verebilir ama toplu taşımalarda kitap okuma, telefona, tablete dalma, derin düşüncelerde kaybolmuş gibi bir hava vererek yaşlısına, bayanlara, engellilere, güçsüzlere, hastalara yer vermeyecek kadar insan dışı bir düşünceye sahip değiller. Bizim gençlerimiz özünü bilen, aslına sarılan, hürmette, muhabbette, saygıda, sevgide kısacası tüm insani güzelliklerde ahlakın en üst mertebesinde yarışan bir gençliktir. Böylesi bir gençliğin, insanlığa hizmetlerini göz önünde bulundurarak ayaklarına hizmetin en güzelini sunmak sözü, yetkisi ve etkisi olanların üzerinde haktır.
Çözüm nedir ne olmalıdır.
Her ne kadar şoför kardeşlerimizden bazıları zaten ne kazanıyoruz ki güzergâha yeni bir araç verilsin dese de halkın huzuru, rahatı her şeyin üstünde tutarak…
- Yol üstünde fazla bekletmemek için servis geliş gidiş saatleri arasında ki zaman farkını kısaltmak.
- Duraklarda süreye bağlı olarak kalkış yapmak. Dolmuşun fullanmasını, taşmasını beklememek.
- Kısaltılan surelerden arta kalan dakikaların telafisi için araç kalkışlarını hızlandırmak veya devreye yeni bir iki araç sokmak.
- Yetkililerin bu konu üzerinde halkın taleplerini göz önünde bulundurmak ve acilen çözüm yollarını belirlemek. Vs.
Sözün özü; yetkililerin yetkilerini kullanması, tatsızlıklar yaşanmadan, tatlılıkların devam etmesi dileğiyle…
Selam ve dua ile…