Rıza Tekin
Kadın İstismarına Dur De!
Ülkemizde yaşayan 83 milyondan fazla insanın yaklaşık yarısını kadınlar oluşturmaktadır. Toplumların kalkınmasında şüphesiz ki kadınların büyük rolü vardır. Kadınların toplum içindeki yeri zaman içinde farklılık gösterse de birçok sektörün mimarı olarak kadınlar gelmektedir. Orta Asya'da kurulan ilk Türk devletlerinde kadın ve erkek aynı haklara sahipti. Devlet yönetiminde hakanların yanında hatun adı verilen eşleri de söz sahibiydi. Toplumda ailenin, ailenin içinde de kadının yeri ve önemi büyüktür. Böylesi bir konumda bulunan kadınlarımıza son zamanlarda cinayet ve istismar gibi kabul görülmeyen hadiselere maruz bırakılmaları toplum tarafından her zaman büyük bir şiddetle kınanmıştır.
Bazı şeyler vardır yazılara hiç konu olmamalıydı. Bazı şeyler vardır hiç tartışılmamalıydı. Taciz gibi, tecavüz gibi, çocuk istismarı gibi… Ama öyle bir hale geldik ki, o kadar yozlaştık ki her günümüz bir önceki günümüz gibi taciz, tecavüz, istismar dolu.
Bir insana hem bedenen hem ruhen tecavüz edilmesi kabul edilemez, sıradanlaştırılamaz, makullaştırılamaz. Çok taciz, tecavüz, istismar gördük. Belki şimdi bunlar yazılıyorken ya da bu yazıyı okunuyorken haberlere konu olmayacak, medyaya sızmayacak, sızdırılmayacak ve en önemlisi bihaber olduğumuz için yüreğimizi sızlatmayacak nice gelecekler nice umutlar nice ana babanın el bebek gül bebek büyüttüğü, incinir diye dokunmaya kıyamadığı, sevmekten haya ettiği, diken batsa parmağına yüreği parçalanacak, gözünden sakındığı evlatlarının gelecekleri koskoca bir hiç uğruna, nice insanın cahilliğine kurban gidecek.
Nasıl bu hale geldik? Dönüp de bir bakalım kendimize. Sorgulayalım kendimizi, hayatımızı, düşüncelerimizi. Yüzleşelim kendimizle. İşimize gelmiyorsa halının altına süpürmeyelim, örtmeyelim üstünü, açığa çıkaralım, tartışılsın. Kirli düşüncelerimizden korunalım. Herkesin tedirgin olduğu bu hayatta yoldan geçen umutlara, geleceklere zarar verilmesin diye geleceğin bize emanet ettiği çocuğa sahip çıkalım. Herkes çocuğunu diri diri toprağa gömerken, kızını sırtına alıp cahilliklerin en açık haliyle yaşandığı cahiliye dönemindeki babanın ahlakını, anlayışını ahlak edinelim bu çağa.
Bu çağı geleceğimiz adına güzelliklerle süsleyelim. Etraf kokmasın tacizden, tecavüzden, istismardan. Doğa ağlamasın çocuğun en çaresiz haline ve sen susma, susturma seni susturanların inadına, geleceği yıpratmak isteyenlerin inadına çocuğun sesi ol, ses öğret ona. Eli ol, kolu ol, gözü ol, ağzı dili ol ama sessiz olma.
Bunları yap ki gecenin bir vakti evine giderken arkandaki adım seslerinden korkmayasın. Bunları yap ki insanların sırf giyimlerinden dolayı bir şeyler meşrulaştırılmasın. Bunları yap ki alt komşundan emin olasın. Bunları yap ki çığlıkları duyasın, çığlık olasın. Bunları yap ki geleceği emanet edeceğin çocuklar geleceklerinin en güzel haliyle geleceklerinden emin olsunlar. Bu duygu ve düşüncelerle gerek dünyada gerekse ülkemizde yaşanan bu tatsız hadiselerin bir son olmasını diliyor, toplumda büyük emeğe sahip olan kadınları can-ı gönülden tebrik ediyorum.
Bir ses yükseldi veda hutbesi'nden;
"Kadınlar size Allah'ın emanetidir…"
(Hz. Muhammed S.A.V)