Merhaba saygıdeğer Hakkari objektif haber okuyucuları sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum.

 İçinde yaşadığımız dünya hayatı gelip geçicidir. Dünyanın en kudretli gücüne de sahip olsanız, servet sahibi de olsanız bunun insan onuru açısından hiç ama hiçbir değeri yoktur. Servet sahibi olmanın en büyük yolu insan olabilmekten geçer. Zamanlar, süreçler maddi güçler kazandırabilir insana. Sayamadığım bir sürü makam mevki sahibi olunabilir ama bu makam mevkiler asla sizi şımartmasın. Sahip olduğu makamdan halka tepeden bakmak sizi asla yükseltmez aksine sizi tepe taslak yere düşürür. Bütün makam mevkiler halka hizmet amaçlı olmalıdır. Halkın taleplerini karşılamalıdır. Unutmayınız ki makam mevkiinizi kötü amaçlı kullandığınız an kaybedenler arasındaki yerinizi çoktan almış bulunuyorsunuz.

Makamlar insanlara değil, insanlar makamlara şeref kazandırır

(La-edri)

 Makam mevkine güvenerek o koltuktan güç alarak topluma tepeden bakabilir, güç ve kuvvetinize güvenerek aşağılayabilirsiniz. Ancak bu size hiçbir artı değer kazandırmaz. Aksine  kaybettirir. Dünyevi makam mevkiler insanların birbirine üstünlük sağlayabilecek değerler değildir. İnsana mütevazilik, efendilik, nezaketlik itibar kazandırır. İnsan makamdan güç değil, makama güç katmalıdır. Hiç kimsenin işgal ettiği makam mevkiyi babasından dedesinden miras kalmış gibi kullanma hakkı olamaz, olmamalıdır..

 Dünyanın en servetli sahibi ve makamına sahip olan birine şunu sormak isterim;

Ölümü öldürebilir misin?

Sakalının beyazlamasını engelleyebilir misin?

Dünya hayatı aldatıcı bir metadan başka bir şey değildir. Kimsenin kimseden üstünlük kurma hakkı yoktur. Arabın aceme acemin araptan üstünlüğü yoktur. Üstünlük sadece ve sadece takva iledir. Kim bulunduğu makamı halka hizmet için vardır şiarıyla kullanıyorsa toplum içinde her zaman iyilikle yad edilir.

Mala mevkiye aşık olan gönül ya bu toprağa zebundur ya kara suya!

Mevlana Celaleddin-i Rumi