Radyo canlı yayını için karar kıldığımız gün Ankara’dan misafirleri geldi. Onlarla dağlarda gezinirken geç kalmamak adına tam zamanında stüdyomuza ulaştı. Üzerinde eşofmanları ve çamurlu ayakkabıları vardı. Kısa bir ön sohbet gerçekleştirdik.

Valimiz Ali Çelik’in hüzünlü bir yaşam hikayesi var. Babası işçi olduğu için henüz 7 yaşındayken çaycılık yapmaya başladı. Daha sonra okul masraflarını karşılamak için her işte çalıştı. Bazen eve gittiğinde yorgunluktan oturduğu yerde uykuya dalardı. Ellerinde ve ayaklarında biriken nasırla yıllarca yaşadı. Hiç pes etmedi. Yaşından büyük, kilosundan ağır hayatın acımasızlığına yenilmedi. Onuruyla, dürüstlüğüyle her işin üstesinden geldi. Yaşıtları top oynayarak sahalarda ter dökerken o inşaatlarda çalışarak ter döktü. Özel dersler ve dershaneler nedir görmedi.

Vali Ali Çelik, bize bunları anlatırken çok ince mesajlar da veriyor. “İnsanın yaşamla mücadelesi çabalamak, inanmak ve çalışarak olmalıdır. Kimseleri sorumlu tutmadan iradene yenik düşmeden, çalışma azminle başarıya ulaşabilirsin. Kişisel gelişimin için çaba sarf etmezseniz hep geride kalırsınız. Hangi şartlarda olursanız olun eğer başaracağınızdan emin adımlarla yürürseniz mutlaka başarırsınız.” Dedi.

Sayın Vali konuşurken ben ve yanımdakiler tüm içtenliğimizle dinlemeye koyulduk. Herkes konuşur ama Vali Çelik konuşunca karşısındaki hiç konuşmadan hep kendisini dinlemek ister. Yaşı genç henüz 45. Ama hayat tecrübesi ve bürokrasi kültürü ne kadar aydın ve zeki olduğunu ispatlıyor.

Sayın vali ile neler konuştuğumuzu radyomuzdan dinlediniz ve biliyorsunuz. O detaylara girmeyeceğim. Sadece şunu diyebilirim ki, Vali Ali Çelik’in gözünde, aklında yepyeni bir Hakkâri var. Çünkü yüreğinde Hakkâri sevdası var. Kızı şu aralar hastalandı ve il dışında tedavi görüyor. Hakkâri’yi bırakıp hasta ve kendisine ihtiyacı olan kızına bile gidemiyor. Günde sadece 4 saat uyuyor. Her saat uyanık ve Hakkâri’ye duyarlı.

Devletin ve hükümetin tam anlamıyla görmediğimiz sıcaklığını bize his ettirdi. En büyük güç “SEVGİDİR” diyor. Her canlıyı önemsiyor ve seviyor. Canlı yayında kendisiyle söyleşi öylesine mutlu etti ki beni günlerce sürdürebilirdim. Her tarafından nezaket fışkırıyor.

Hakkâri’ye önce su ve yol diyor. Su hayattır, yol medeniyettir. İşsizlik için biraz sabır ve zaman diyor. Ben sayın valimizde şunu da fark ettim. Hani şairler kişinin yüreğini okur ya, Hakkâri Valisi Ali Çelik, görevini çok iyi yapan, doğru ve başarılı kişilere karşı hoşgörülü, görevini kötüye kullanan, yasaları çiğneyen, insana ve çevreye zarar veren, hak ve hukuku çiğneyenlere karşı da oldukça sert ve acımasızdır. Aslında bir Vali’den beklenen de bu olmalıdır.

Az uyuyor, koltuğunda takılı kalmıyor, Cumartesi-Pazar bile mesai yapıyor, en ücra köşeye kadar gidiyor, kimseye tepeden bakmıyor, çocukları daha çok seviyor. Sizin anlayacağınız Allah’ın bize bir lütfu, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın güzel bir jesti.

Program sonunda kısa bir süre önce kaleme aldığım ve hiç yayınlamadığım “Hakkari Benim Sevdam” şiirimi okuyunca çok etkilendiler. Kendisi öylesine duygulu ve romantik ki bu kez şiiri tüm içtenliğiyle canlı yayında okudu, sosyal medya hesaplarında paylaştı.

Ve başlığı değiştirdi; “HAKKÂRİ BİZİM SEVDAMIZ” dedi.

Bu sevdanın peşinden koşan herkesi sevgiyle selamlayarak Çelik Valimizin katkı ve çabalarıyla yeni bir Hakkâri’de huzur ve güven içerisinde nice mutlu yıllara…