Hacı Tansu
AFAD son hız...
Montaigneiç der ki “Başına dolu yağan kişi, Dünyanın dört bir yanını fırtına içinde sanır.”
“Maalesef toplum olarak başımıza bir musibet gelmeden, olabilecek herhangi bir afete karşı tedbir almayız. Olunca da en çok tedbirsizlikten yakınırız;”
Yıllarca ilimizde Sivil Savunma Müdürlüğü diye bir kurum vardı. Ne iş yapar, kim çalışır, hangi alanda görev yapar pek kimse bilmezdi. Hatta her kurumda yasa gereği bir Sivil Savunma Birimi olurdu. Ancak bu birimlerin de ne iş yaptığı pek bilinmezdi. En pasif birim olarak bilinir, genel olarak diğer servislerde çalışamayan personeller Sivil Savunma birimlerine verilirdi.
Ülke olarak deprem kuşağının esareti altındayken bu alanda hiçte istenen düzeyde gelişmiş bir afet bilincine sahip değildik. Aslında herhangi bir afet durumunda ne kadar eksik olduğumuz 1999 Düzce depreminde suratımıza bir tokat gibi çarpmıştı.
Ülke genelinde bu alanda hızlı bir atılıma geçerken, özelde 2005 Hakkari depremi ve ardından 2011 Van depremi bizi kendimize getirdi.
Depremlerin yanı sıra diğer afetlerinde yoğun yaşanması sonrasında Sivil Savunma kurumlarının geliştirilmesi projeleri devreye sokuldu. AFAD (Afet ve Acil Durum) ismi ile yeniden teşkilatlandırıldı.
İlimizde de AFAD kurulalı beri son iki yılda yapılan atılımlar ile daha düne kadar kimsenin tanımadığı kurum, bir anda herkesin en çok tanıdığı kurum haline geldi. Yaklaşık iki yıl önce Hakkari’ye atanan genç müdür Özgür Bostancı, kurumu en iyi bilen, tanıyan ve temelden kurtarma ekibinden gelmiş, işin sahada da ne kadar önemli olduğunun bilincinde biri olarak göreve başladı.
Bostancı, göreve başlar başlamaz, ilimizin deprem kuşağında olduğunu, sarp dağlar ve kayalıkların olduğu, derin vadi ve güçlü akarsularının oluşturduğu afetler ile birlikte kışların sert geçtiği coğrafyada çığların da çok olduğunun bilinci ile Hakkari de bir Afet Acil Durum Müdahale Ekibinin olması gerektiğini her platformda anlattı.
İldeki STK’lar ile iş birliği yaparak çalışmaları geliştirdi. AFAD kurum olarak herhangi bir afette iş birliği yapacak paydaşları ile etkili çalışmalar yapmaya başladı.
Elbette ki bu özverili çalışma bir ekip işiydi. Ekipte işinde profesyonel kurtarma teknisyenleri ve eğitmenlerinin olması kurumun başarısını yükseltmeye devam etti.
Kurtarma teknisyenlerinden bahsetmişken şunu da özellikle belirtmek istiyorum. Benim nazarımda Hakkari Afad Ekibinde bulunan arkadaşlar her biri gerçek birer kahramandırlar.
Lakin Van depreminde bu duruma kendi gözlerimle şahitlik ettim. 2011 Yılında Van’da oluşan depremin ilk dakikalarında Bayram oteli enkazına (Zirve Dağcılık Kurtarma Timi) ilk varan kurtarma ekibi olarak çalışmaya başladık.
Kısa süre sonra Hakkari Afad ekibi geldi. İşte o andan sonra insan üstü bir gayret, sorumluluk bilinci ve profesyonel bir çalışma ile gerçek anlamda fayda sağladıklarını gördüm. Ekipteki İlhan, Cuma, İsmet, Murat ve diğer arkadaşların ne çaba gösterdiklerine şahit oldum. Lakin Aynı alanda çalışarak enkazın altından Japon yardım ekibinden Kadın doktoru 7 saatin sonunda kendi ellerimiz ile canlı bir şekilde çıkardık.
Bunun dışında Zap Nehrinde çeşitli tarihlerde boğulmalar ile sonuçlanan durumlarda kurtarma ekibinin insan üstü gayretleri her seferinde takdir ile karşılandı.
Şimdilerde ise (TAMP) Türkiye Afet Müdahale Planı projesi çerçevesinde il geneli kapsamlı bir çalışma yürütmektedirler. Kısa süre önce tayini Ankara’ya çıkan müdür Bostancı’nın yerine Vekaleten atanan Resul Karadeniz çıtayı bir tık daha yükselterek kurumlarda, okullarda çeşitli yangın ve deprem tatbikatlarını da ekleyerek çalışmalarını son hız ilerletmektedirler.
Tatbikatlar, masa başı kriz yönetimi, seminer ve sunumlar, paydaşlar ile ortak çalışmalar yanında bir de sivillerden oluşan “AFAD Gönüllülük Projesi” kapsamında gönüllü sayısının çoğalması yönünde etkili çalışmalar yürütmektedirler.
Yaklaşık on gün önce Cilo Dağcılık Kulübü Kurtarma Ekibi olarak bizlerinde davetlisi olduğumuz kahvaltı ve akabinde seminer ve 112 binasının gezilmesi programında müdür Karadeniz’in ön konuşmaları ve ardından kurtarma teknisyeni İlhan Akbaş’ın afetlerle ilgili sunumları bütün katılımcılara herhangi bir afet durumunda üzerimize ne kadar büyük bir yükün olduğunu net bir şekilde gösterdiler.
Kanaatimce Hakkari’deki önemli kurumlarım hepsinin bünyesinde birer eğitimli kurtarma ekiplerinin olması elzemdir…
DEPREMİN, NE ZAMAN OLACAĞI DEĞİL
NE YAPACAĞI BELLİ