Hacı Tansu
Bir Mustafa Erdoğan Klasiği, Anadolu Ateşi ve Hakkari etkisi
Hakkari den Türkiye’ye, Türkiye den Dünya’ya toplumumuzun kültür ve sanat öncüsü Mustafa Erdoğan.
Kültür toplumların kendilerine özgü olan ve gelecek nesillere aktardıkları her şeydir. Anadolu Ateşi sanat topluluğu da bu değerleri en güzel şekilde yansıtan iddialı bir ekiptir;
Bu asil topraklarda doğan her bireyin damarlarında asalet, yiğitlik, mertlik, kültür, sanat, hoşgörü, sevgi, üstün yetenekler ve toplumlara yön veren öncü meziyetleri olmuştur.
Tarihsel geçmişe baktığımızda bunun binlerce örneğini sayabiliriz. Hakkari bu konuda tarihler boyunca liderlik etmiş bir kenttir. Bu kentin çocukları yüzyıllarca kendi halkının, başka halkların ve toplumların liderleri, öncüleri, eğiticileri ve toplumların inşaa mühendisleri olmuştur.
Her dönemin yapısına, toplum inancına ve halkın kültürel yaşamlarına renk katacak tamamlayıcıları olarak öne çıkmışlardır. Hakkari topraklarında doğup Dünyanın değişik bölgelerinde liderlik yapmış insanlarımız azımsanmayacak kadar çoktur.
Buradan farklı alanlardan küçük birkaç örnek vermek gerekirse. Yaklaşık 850 yıl önce bu topraklardan çıkıp Mısır hükümdarlığının en büyük komutanı İsa El Hekari.
Mısır Sultanı ve Kudüs Fatihi Selahaddin-î Eyyubi’nin on üç baş komutanlarının tamamının Hakkarili oluşu.
Kürt edebiyatının ve Anadolu ile Fars coğrafyasının en büyük filozoflarından biri olan Ahmed-î Hani.
Şiir ve divanın öncülerinden Pertev Begê Hekari.
İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet’in çocukluğundan padişahlığa kadar ki en büyük hocası Molla Gorani.
Mevlit Müellifi Melayê Bateyî ve buradan sayamayacağımız yüzlerce Alim, zanaatkar, dengbej, yazar, şair, kültür ve sanat alanında öne çıkmış şahsiyetler yetişmiştir.
Lakin tarihler boyu başka toplumlar tarafından Hakkari Edipler Diyarı olarak adlandırılmıştır. Hakkari topraklarında tarihin her döneminde toplumların çeşitli özelliklerini ortaya çıkaran insanlar yetişmiştir.
Bu gün de bu alanda Hakkari’nin en büyük temsilcisi, Hakkari dengbejlik, halay ve kültür öznelerini Anadolu’nun çeşitli kültürleri ile harmanlayan ve ortaya muhteşem bir sanat çıkaran Anadolu Ateşi Sanat Topluluğunun kurucusu, öncüsü, eğitmeni ve en büyük emekçisi Mustafa Erdoğan’dır.
Tolstoy der ki “ Sanat düşünebilen, gerçeği görebilen, toplumu anlayabilen insanların işidir.
Mustafa Erdoğan da Türkiye’nin çeşitli bölgelerinin kültürel zenginliklerini gören ve bunu eşsiz bir dizayn ile dünya arenasına taşıyan tek kişidir. Ülke bütünlüğünün sanat ile oluşumunda hem coşmanın hem de yadsımanın en güzel örneğini sunuyor.
Güneşin çiçekleri renklendirmesi gibi, sanat da hayata renk verir.
Evet oyun başlarken binlerce seyircinin arasından Anadolu’nun her yerinden pırıl pırıl gençlerin ve renga renk kostümleri ile sahneye gelen her yaştan oyuncular biraz sonra izleyeceğimiz sahne performansının muhteşem öncüleriydi;
Bir kaç gün önce bir çalıştay için gittiğim Ankara’da Mustafa Erdoğan’nın daveti ile gösteriyi seyretme şansım oldu. Ankdara Congresium kongre ve göster merkezine gittiğimde bir insan seli ile karşılaştım. Binlerce insan Anadolu Ateşi gösterisini izlemek için gelmişti.
Kapıda karşılanıp salona geçtiğimizde ise salon hınca hınç dolu vaziyetteydi. Yaklaşık üç bin beş yüz kişilik salonda oturacak yer kalmamış, her kes heyecanla gösteriyi bekliyordu. Bizler de orada karşılaştığımız yanımdaki birkaç Hakkari ile en önde yerimizi alırken koca bir ordunun baş komutanı gibi sahnenin köşesinden çıkıp geldi o yetenekli ve karizmatik adam. Mustafa Erdoğan.
Memleket kokusunu his eder gibi dostça sarıldı. Tam bir Hakkari’li samimiyeti ile gelen davetlileri ile tek tek ilgilendi ve elinde telsizi ile orduyu komuta etmeye gitti.
Karanlık sahnenin orta yerinde birazdan ekmek pişirilecek olan bir tandır misali alevler yükselmeye başlarken, dev ekranda Anadolu’nun tarihsel geçmişini, Nemrut’u, Balıklı gölü, Hakkari kilimlerinin nakış nakış işlenen figürlerini, Selçuklu, Asur, Urartu, Likya, Mevlana ve Anadolu’yu yurt yapan bütün kültürlerin izlerini muhteşem görsellerle birleştiren serüven başlıyor.
Hakkari’den yola çıkıp adım adım Anadolu’nun bütün bölgelerini yerinde gezdirip, halayı, horunu, romanı, çifte telliyi, semahı, harman dalını, zeybeği bir bir işleyerek yaşatırcasına izletiyor.
Bu oyunları izlerken kendinizi bir zaman tünelinde ve halayın bir halkası olarak his ediyorsunuz.
Böylesine muhteşem bir sanat, şekilleri ile ruhun kemalinin derinliklerine zuhur ederek sizi yaşamın derinliklerine götürüyor.
Öylesine muhteşem bir ekip, öylesine disiplinli bir çalışma, yaklaşık 150 kişinin aynı anda sahne alıp ardışık oyunlarla sahnenin her metrekaresinin kullanıldığı bu oyunlarda nereye bakacağınızı şaşırırsınız.
Hatta kısa bir süre önce kaybettiğimiz, Türkiye’nin duayen gazetecilerinden Hıncal Uluç’un Troya ve Mustafa Erdoğan ile ilgili sözlerini hatırladım.
“Anadolu Ateşi, Troya yılında, Troya’yı oynuyor…
Devletin bütün imkanlarıyla, arkasına Devlet Opera ve Balesi, Devlet Tiyatrosu’nu alan ve 284 kişiyi sahneye çıkaran Troya’yı izleyin bir.. Bir de Mustafa Erdoğan’nın Troya’sını, Sadece Anadolu Ateşi ekibinden” İzleyin ve farkı görün. Diyor.
Dakikaların su gibi aktığı gösterinin sonunda ekibin tam ortasına geçip en hızlı performansı ile kapanış oyununu sergilerken, “ben daha buradayım, halkım, memleketim ve ülkem için yapacak çok işim var” der gibi bütün enerjisi ile sahnedeki oyuncuları ve seyircileri bütünleştirdi.
Dakikalarca ayakta alkışlanan Anadolu Ateşi ve Mustafa Erdoğan böylesine bir kültür kalesinin Nirvana’sındaydılar.
Bir Hakkari’li olarak bu kadar muhteşem bir başarı karşısında duygulanmamak elde değildi.
Bu da özellikle bazı kişiler tarafından kara propaganda olsun diye yaptıkları (Mustafa Hakkari’ye ne yaptı) gibi anlamsız ve haset dolu söylemlere verilebilecek en güzel cevaptır.
Mustafa Erdoğan Hakkari kültürünü önce Türkiye’ye sonra da Dünyanın onlarca ülkesine taşıdı.
Mustafa Erdoğan da çağımızın üstün yetenekli, zeki ve liderliği ile kendi alanında bir Hakkari’li olarak ülke tarihine adını yazdırmıştır.
“Bir dip not olarak ta söyleyeyim. Mustafa Erdoğan’a önerim ve talebimdir. Türkiye de benzeri olmayan HAKKARİ STELLERİ’ni de ekrandaki muhteşem görsellere katmasıdır.”
GURUR DUYUYORUM.
GURUR DUYDUK.