Darya Kızılboğa
Erkeklik Diploması ve Kadınları dövme taktikleri
Gün geçmiyor ki ülkemiz de yeni skandallara imza atılmasın. Kadınların insan olduğunu anlatmaktan biz yorulduk ama erk zihniyet yorulmadı. Yorulduk ancak vazgeçmeyeceğiz anlatmaya devam edeceğiz. Erkek egemen zihniyet anlayana kadar anlatacağız. Zihinlerin berraklaşması için son günlerde gerçekleşen iki skandal olaya ışık tutmak isterim. Alanya Belediyesinin sünnet olan çocuklara ‘erkeklik diploması’ vermesi ve Gaziantep Şahinbey Belediyesi tarafından yeni evlenen çiftlere dağıtılan ve adeta kadın dövme taktikleri veren Aile Saadeti kitabı üzerine konuşalım isterim.
Öncelikle erkeklerin ufak bir operasyon geçirip sünnet olması konusunu ele alalım. Kültürümüze yerleşen, adeta İslam dininin bir parça gibi gösterilen bu operasyonun tamamen hijyen temelli hastalık önleme amaçlı yapılan sünnet geleneğini bir düşünelim. Çocuklarını sünnet ettiren aileler çocuklarına özel kıyafetler alarak , mevlütler, düğünler düzenlerler. Öyle ki bu kıyafetler Osmanlı kaftanları olarak geçer. Oğulları sünnet olmuştur, erkek olmuştur bunu da taçlandırmak gerekir diye düşünürler. Erkeğin cinsel organı bazında onlara iktidar vermiş olurlar ve padişah-kral gibi bir psikoloji yüklerler. Bu zihniyete maruz kalan erkeklerin geleceklerinde kendilerini üstün görmeleri kaçınılmaz bir gerçekliktir. Öte yandan kadının doğurganlık özelliği ile ilgili olan adet/regl olması ise ayıp, utanılacak bir durum olarak gösterilir. Hatta daha da ileri gidilir ve kadınların aylık döngüsünde ‘kirli, hasta’ gibi söylemler üretilmiştir. Böylelikle kadınların marketlerden ped alması bile yüz kızartıcı bir durum haline gelir. Kadın ped aldığında gazetelere sarılır, ayrıca poşetlenir. Erkek kondom aldığında herhangi bir saklama olmaz, bununla övünürler. Marketlerin satış kasasında da bulabilirsiniz.
Kadın cinayetlerinin, kadına karşı yapılan şiddettin ve her türlü cinsiyet eşitsizliğinin temelinde çocukları daha küçük yaşlarda ayrıştırmış olmamız yer alır. Bu ayrıştırmayı besleyen onlarca durum vardır ancak bizleri en çok şaşırtan (yavaş yavaş şaşırmalarımızda bitiyor) devlet kurumlarının buna ortak olmasıdır. Alanya Belediyesi tarafından 27 Ağustos tarihinde başlayıp 3 gün süren 'ücretsiz sünnet hizmeti'nden yararlanan çocuklara, operasyon sonrası 'erkeklik diploması' verildi. O çocuklar diplomalı erkek artık ! Ne muhteşem zeka ! Devlet eliyle kadınlar bu şekilde öldürülüyor.
Bir başka rezaletten bahsedelim. S. Muhammed Saki Erol tarafından yazılan Aile Saadeti kitabı. Kitabı internette arattığınızda ve bilgi almak istediğiniz de şu şekilde bir sunum görürsünüz.
Aile Saadeti, evlilikle ilgili akla takılan hemen her konu için başvurulabilecek, güvenilir kaynaklardan yola çıkarak kaleme alınmış ender eserlerden. Ailede güzel geçim ve huzuru temin etme yolları, evlilikte yaşanan sorunların çözümü, kadının ve erkeğin yuvadaki vazifeleri ve hakları, gelin-kaynana diyaloğu, eşlerin anne-babalarına karşı hukuku, çocuk eğitimi ve terbiyesi, sabır, dua ve kanaat gibi mutluluğu besleyen güzel ahlaklar, evlilikte kıskançlığın sınırı, aile içi şiddet... Ve evlilikle ilgili daha birçok güncel konunun cevabını eserde bulabilmek mümkün.
Bu kitabı Gaziantep Şahinbey Belediyesi yeni evlenen çiftlere ücretsiz olarak dağıtır. Akıllara hemen ‘belediye huzurlu aile oluşumuna destek veriyor’ gibi bir düşünce gelmesin sakın. Yine erk zihniyetin devreye girdiğini görüyoruz. Bu kitapta erkeklere eşlerini nasıl dövecekleri talimatı veriliyor. Nasıl mı, buyrun.
Haddini aşan’ kadınların ‘ıslah edilmesi’ için ‘öğütlerin’ sıralandığı kitapta, şu ifadelere yer verildi: “Bu da fayda sağlamaz ise demek ki kadın yuvasının değil keyfinin derdindedir. Ona başka bir ilaç gerekmektedir. Bu azgın kadını boşayıp yuvayı dağıtmadan önce evin içinde ıslah etmek için kocaya tavsiye edilen bu ilaç onu korkutmak ve usulüne uygun dövmektir. Bu safhada kadını döverek cezalandırma, çok hassas bir iştir. Bu, ağır bir hastaya yan tesiri çok olan bir ilacı vermeye benzer.”
Kitapta ‘tavsiye edilen’ dövme şekilleri şöyle:
· Sopa, demir gibi tehlikeli bir alet kullanılmayacak.
· Dövme halkın içinde değil, gizli ve kendi evinde olacak.
· Kadın dövülüp, kapı dışarı atılmayacak.
· Kadını dövdüğünü kimseye söylemeyecek.
· Dövme ve kavga sürekli olmayacak.
Kadına yönelik şiddetin sınırları ise şu şekilde çizilmiş:
· Yüze, göze, kafaya, karın boşluğuna, edep yerine vurulmayacak.
· Hiçbir organ zedelenmeyecek, saç baş yolunmayacak.
· Kadına lanet okunup küfürlü sözler söylenmeyecek.
Öteye yandan kadının eşine el kaldırmaması gerektiği söylenir. ‘ Kadının, elinden ekmek yediği kimseye el kaldırması doğru değildir. Bunun için dinimizde, dayağı hak eden kocayı dövme işi kadına verilmemiştir ‘ yazıyor kitapta. Bu kitap adının tam aksine aile saadetine adeta vurulan bir darbedir.
Bizler şiddetsiz bir toplum inşa etmek için büyük bir mücadele veriliyoruz. Bu mücadeleyi verirken cinsiyet ayrımı yapmıyoruz. Erkeğe ve kadına uygulanan her türlü şiddetin karşısındayız. Ancak erkeklerde görülen bu şiddet eğilimi, din referans olarak alınıp kadını köleleştiren sistemlerle yaygınlaştırılmaya çalışıyor.
Cinsiyetlerinden ötürü üstün bir canlı yoktur. Zihinlerimizin berraklaşması dileğiyle.