“Eğitim, meyvenin kendisi değil, bilgi ağacından meyvenin toplanmasını yarayan bir merdivendir”. Demiş Bernard Shaw.

İşte Çukurca Noteri İrem Yarpuz hanım da bu merdivenlerin ilk basamağını oluşturma yolunda eğitim görecek ana okul çocuklarına yüreği ile dokunmaya çalışan Noterimizdir. 

Doğası, insanı ve güzellikleri ile dikkat çeken ilçemiz Çukurca’ya geldiği günden beri kendini evinde his ettiğini söyleyen Noter hanım, samimiyeti, yardımseverliği ile de kısa sürede özellikle çocuklar ve kadınlar tarafından çok sevilen biri olmuştur.

Özellikle Hakkari ve ilçelerinde görmeye çok alışık olmadığımız, aslında yıllarca bir çoğumuzun hiç görmediği ama sadece tabelasını gördüğümüz ve bir çok işlemi de sadece vekalet bıraktıkları katipler üzerinden yürüttüklerini bildiğimiz noterlerden çok farklı.

Lakin Hakkari merkezde bir Noter Katibi Necmettin (Necmettin Erik) vardı. Yıllarca kimse gerçek Noteri görmezdi. Noterin varlığından bile haberimiz olmazdı. Noterlik ne iş varsa Noter Neco hallederdi.  Kendisini rahmetle anıyorum.

Günümüzde bile çokta değişmeyen bu sistemde bir kadın noterin Çukurca gibi sınırın sıfır noktasına gelip görev yapması, sınırın sıfır noktasındaki üs bölgelerinde görev yapan Mehmetçiklerin işleri aksamasın diye bizatihi özel aracıyla gidip noterlik hizmetini sunması hiç te alışık olmadığımız bir durumdu.

Meslek aşkı, sorumluluk bilinci ve işine duyduğu saygı gereği bütün bunları yaparken bir de eğitime ve çocuklara yardım elini uzatması anlaşılır bir şey değildi.

Çukurca’ya geldiğinden kısa süre sonra Çukurca Gençlik merkezi öğrencilerine malzeme yardımı, Lise ve İlköğretim öğrencilerine deneme sınavı desteği ve özellikle de kız çocuklarına burs noktasında desteğini esirgemedi.

Hakkari ve ilçelerindeki çocukların eğitim noktasındaki eksiklikleri yerinde görünce daha büyük bir destek verme isteğini dile getiriyor. Çukurca Kaymakamlığı ile yaptığı görüşmeler sonucunda yıllardır atıl durumda olan, Milli Eğitim tarafında yıkılma kararı verilen ve köydeki çocukların yıllarca anaokulundan mahrum kaldığını öğrendiği Ormanlı köyü okulunu onarımını yaparak işlevli hale getirme isteğini somutlaştırıyor.

Ülke geneli ekonomik krizin olduğu, birçok insanın birikimlerini harcamaya cesaret edemediği böylesi bir dönemde yıllarca Avukatlıktan elde ettiği bütün birikimini Çukurca’nın Ormanlı köyünde yaşayan küçük çocuklar için okul yapmaya harcama kararı oldukça cesurcaydı.

Evet eğitim üzerine yaptığı bir çok çalışmanın canlı şahidiyim.

Çukurca’nın Ormanlı köyünde bulunan ve yıkılmaya yüz tutmuş binası, çevre duvarları büyük bölümü yıkılmış, okul iç ve dışının tahrip olduğu, kapı ve pencerelerinin tamamen kullanılmaz hale geldiği bir yerin onarılarak eğitime hazır hale getirmek büyük emek, özveri ve maliyet isterdi.

Noter hanım bütün bu zorlukları bilerek elini taşın altına koyarak işe koyulur. İşe başlarken birçok sıkıntı ve engellemelerle karşılaştığını zaman zaman dile getirir. Ancak bu engeller kendisinin yılmayacağını, çocuklarımıza ve ülkemizin geleceğine hizmet edeceğini inançla dile getirerek çalışmaları sürdürür.

Okulun eğitim öğretime yetişmesi için her gün özel aracı ile işçileri inşaata bırakır ve akşam yeniden alır. İşi bizzat kendisi takip ederek bütün çalışmaların eksiksiz bir şekilde yapılması için büyük çaba sarf eder.

Kaymakamlık, Belediye ve İlçe Milli Eğitim müdürlüğünden iş makinası, işçi gibi kısmi desteklerle harabe haline gelmiş olan okula kendi bütçesinden yaklaşık 320 bin TL harcayarak okulu Eğitim Öğretim yapılabilir hale getirir.

Ancak geçenlerde okul ile ilgili bir sorum üzerine kendisinin çok üzgün olduğunu, bütün emeğinin boşa harcanması gibi bazı durumların geliştiğini söyledi.

Konuyu sormam üzerine, asıl amacının çocukların geleceğine hizmet olduğunu, bu yolda okulun anaokulu olarak onardığını, çocukların eğitim ve öğretim görmesi için bu kadar zaman, emek, para harcadığını söyledi.

Küçük bir kaza sonucunda raporlu olarak il dışında oldu bu dönemde, okul yapılması üzerine onarımını üstlendiği binanın İlçe Milli Eğitim ve Hal Eğitim müdürlükleri tarafından köy kadınları için “Yaşam Merkezi”  olarak kullanılacağını duyduğunu, bu haberin kendisini derinden üzdüğünü ifade ederek, eğer böyle bir durum gerçekleşirse köy çocuklarına ve öğrencilere büyük bir haksızlık yapılacağını ve bu durumun kabul edilir olmadığını söyledi.

İfadesinde, “ben bu binayı çocuklar eğitim görsün diye onardım. Ülkenin geleceği olan bu çocuklarımızın hayatlarında bir ilk adım olsun istedim. Mesele köy yaşam merkezi ise buyursunlar köyde bir evi yaşam merkezi haline getirsinler. Diyerek aslında ne kadar haklı olduğunu da gösteriyor.

Hakkari eğitimde hep sonuncu olmuştur. Bu durum maalesef kader haline getirme çabaları olsa da böylesine zorlu zamanda büyük fedakârlık gösteren insanımıza ve çocuklarımızın geleceğine sahip çıkmakta bizim görevimizdir.

İyilik dile ve renklere bakmaz.

Noter hanım siz yürekliliğinizle ülkenize, ilçenize ve çocuklara bir iyilik yaptınız.

İnanın bu iyilik görülecek ve okul çocukların olacak.

Hacı Tansu