Umut, fark etmede ve tavrı değiştirmede.
Bunu fark edenlerin, fark edemeyenlere söyleyecekleri çok şeyler var. Ama dinleyiciler çok az. Her biri amansız arzularının peşinde koşu halinde ve bilmiyorlar ve bilmediklerini de kabullenmediler.
Her şeyleri var lakin. Hiçbir şeyleri yok.
Enerjimizi yüksek tutamadık. Birbirimize itici güç olamadık. İtici ve Yükseltici…
Bunun için buradaydık lakin. Unuttuk.
İnsan, düşünceyi kapadı. Yer ile Gök arasında sıkıştı kaldı. Çare arıyor, el yordamı ile.
Çoğu da günü gün etmede. Kibir ve Öfke ateşini harlamakla meşgul.
Masallar, terk edilmek için yazıldı. Tüm değerler, insandan üstün değildi.
Putlar kırılmak için şekillendirildi. Bir zaman gelecek her biri boşa çıkacak.
Yazık o vakitte kalanlara. Kendini zamanın ilerisine taşıyamayanlara.
Allah, insanın neyi talep ettiğini bilir ve ona göre hikmetini gönderir, ancak buna hakim olup olmaması yine insanın elindedir. Talep ettiği hikmet, kendisine verildiği vakit, onu taşıyacak, sorumluluklarını yüklenecek ve ona hakim olması gerekecektir. Bu yüzden insanın kalbinde olan, gizlisinde olan açığa çıktığı vakit, onu taşıyacak kudret de yine insanın yetkisinde olacaktır.
“Kalbinde ne var ise ona verilecektir”