Hakkari’de üniversite artık olması gereken kimliğe ulaşıyor.

Uzun yıllardır bir türlü kurumsal ve toplumsal gelişimini oturtamayan Hakkari Üniversitesi özellikle son 3 yılda hızlı bir ilerleme kaydetti.

Son bir yılda ise fiziki, akademik ve idari disiplinini oturtarak artık Hakkari ve ilçelerinde yapılması gereken çeşitli çalışmalara başladı.

Malumunuz üniversitemiz 2008 yılında kuruldu. Kurucu rektör Prof. Dr. İbrahim Belenli’nin ataması da Vizontele filmindeki kütüphane müdürü ataması gibi olmuştu. Fiziken hiçbir alanı olmayan üniversiteye Rektör olarak atanmıştı. Rektör Belenli hızlı başlamış, kısa sürede bir kent üniversitesi oluşturma yolunda kiralama ve kamu binaları tahsis yolu ile Hakkari Üniversitesinin fiziki durumunu oluşturma çabasına girdi. Bir yandan fiziki durum, diğer yandan da akademik kadro oluşturmaya çalışan Rektör Belenli’nin süresi hedeflerini gerçekleştirmeye yetmedi.

Ardından ikinci rektör olarak Prof. Dr. Ebubekir Ceylan atandı. Rektör Ceylan ise Hakkari için de, Hakkari üniversitesi için de tam bir hayal kırıklığı oldu. Rektör Ceylan döneminde Hakkari üniversitesinin önceki dönemden kalan kazanımlarının büyük bir kısmını heba etti.

Üniversite bir gıdım ilerlemedi. Bölümler kapandı. Akademisyen kadrosu dağıtıldı. Keklikpınar mahallesinde kurulmaya çalışılan kampüs inşaatı kaderine terk edildi. Kampüs alanı tam bir çamur deryasına dönüşmüştü.

Rektör Ceylan yönetme beceriksizliğini bütün idari birimleri yarı inşaat olan binanın içerisine taşıma talimatı ile net bir şekilde gösterdi.

Yani bir üniversite için, bir il için, heba olan ve her geçen gün geriye giden koca dört yıl…

Üçüncü döneminde ise Hakkari Üniversitesi Rektörü olarak Prof. Dr. Ömer Pakiş atandı. Rektör Pakiş dokuz şiddetinde yerle bir olmuş bir üniversite enkazını devir aldı. Hem fiziki, hem yönetimsel, hem de toplumsal olarak oluşmuş olan olumsuz yargı ve öfkenin sorumluluğunu omuzladı.

Rektör Pakiş hızlı ve etkili kararlar alarak üniversitenin gelişimini hızlandırdı. Önceki dönemden kalan enkazdan modern bir üniversite çıkarma gayretleri ile bütün ekibinin işbirliğiyle Hakkari Üniversitesi yeniden umut vermeye başladı.

Üniversitenin kampüs inşaatının bitmesi ve öğrencilerin bir an önce modern dersliklerde öğretime başlamaları için Hakkari ile Ankara arasında mekik dokudu.

Sadece kampüs alanı değil, yıllarca hak edildiği halde ve hatta bu güne kadar fakültelerin açılması gerektiği Yüksekova ilçemizde Yüksekokul açılması için çalışmalarını hızlandırdı. İlk dönemde Yüksekova’da üniversiteye hibe edilen ve kamulaştırılan alanlarda fakülte ve yüksekokulun açılmasına yönelik çalışmalar yürütülmeye başlandı. Kısa sürede Yüksekova da, “Yüksekova Meslek Yüksekokulu” açıldı ve ilk senato toplantısını da online üzerinden gerçekleştirdi.

Rektör Pakiş Yüksekova’da kaymakam ile, STK temsilcileri ile, kanaat önderleri ile etkili görüşmeler yaparak bundan sonraki sürekçe Yüksekova da yapılacak olan diğer çalışmalar için toplumun onayını almış mutluluğu ve heyecanı ile dönmüş oldu.

Ayrıca yıllardır Yüksekova, Şemdinli, Derecik ve civarlarındaki öğrencilerin mağduriyetine son vermek için, özellikle de açık öğretim ve üniversite sınavlarının Yüksekova da yapılması için çalışmalar yaptı. Ve nihayet artık sınavlar Yüksekova’da da yapılacak;

Yüksekova ilçemiz ilimizin hem İran’a, hem de havaalanı yönü ile Türkiye’ye açılan kapısıdır. Bu noktada bilimsel ve çeşitli çalışmalar alanında da üniversitenin bir fakültesi ve meslek yüksekokulunun olması en olması gereken durumdur;

2020 Yılı hepimiz için kötü geçmiş olsa da, Hakkari Üniversitesinin şahlanma yılı oldu…

Kampüs alanının ilk etabı bitti ve Hakkari Üniversitesi Kampüsü Zeynel Bey Yerleşkesi yaşam buldu.

Kurumun çeşitli idari birimleri, derslikler, laboratuvarlar, spor salonu ve spor alanları, sosyal tesisler, personel ve akademisyen kadrosunun lojmanları, Yüksekova meslek yüksekokulu, Meydan Medresesi ve sanat binası, misafirhane, eğitim fakültesi binası ve daha birçok alan 2020 yılında tamamlanmış oldu.

Ayrıca bilimsel çalışmalar alanında etkili projeler yapıldı. Rektör Prof. Dr. Ömer Pakiş talimatı ve öncülüğünde kurulan “Biyolojik Çeşitlilik Araştırma ve Uygulama Merkezi” bünyesinde çok önemli çalışmalar yürütüldü. Hakkari için endemik türlerine yeni türler eklendi. Hocaların yaptığı çalışmalar Hakkari coğrafyasının çeşitliliğinin önemi bir kez daha kanıtlandı.

Diğer taraftan Rektör Prof. Dr. Ömer Pakiş başkanlığında Üniversitenin Mineral ve Enerji Kaynakları Araştırma Merkezi kurularak ilimizin mineral, maden ve doğal enerji kaynaklarının belirlenmesi noktasında koordinasyonun sağlanması ve paydaşları ile geniş çaplı çalışmaların yapılması için çalışmalar yürütülüyor.

Rektör Pakiş’in il mülki idare amirleri, kolluk kuvvetler, kurum, kuruluş ve halk ile koordineli ve uyumlu çalışması kısa sürede toplum tarafında kabul görmesine vesile oldu.

Malum üniversitelerin oluşması uzun, meşakkatli ve özverili çalışmanın sonucunda olur.

Netice itibari ile bir insan Allah korkusu ve vicdan sesi ile hareket ederse, gerçek anlamda Hakka ve topluma hizmet etmiş olur.

Umuyoruz ki bundan sonraki süreçte de üniversitemizin gelişimi aynı hız ve daha etkili bir şekilde devam eder…